,

1,5 dereceyi aşmamak için kömür rezervleri yer altında kalmalı

1,5 dereceyi aşmamak için kömür rezervleri yer altında kalmalı

Nature dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre iklim hedeflerini tutturmak için kömür rezervlerinin yüzde 90’ının, petrol ve gaz rezervlerinin ise yüzde 60’ının yer altından çıkartılmaması gerekiyor.

21. yüzyıl boyunca ısınmayı 2 derecenin altında tutma şansının en az yüzde 50 olması için, 2011 ve 2050 arasındaki kümülatif karbon emisyonlarının 1.100 gigaton karbondioksit ile sınırlandırılması gerektiği tahmin ediliyor. Ancak küresel fosil yakıt rezervlerinin mevcut tahminlerinde yer alan sera gazı emisyonları bundan üç kat daha yüksek, yani mevcut tüm fosil yakıt rezervlerinin kesintisiz kullanımı 2 derecelik ısınmayı aşmak anlamına geliyor. University College London tarafından yapılan araştırmada 2 derece hedefine ulaşmak için petrol rezervlerinin üçte birinin, gaz rezervlerinin yarısının ve mevcut kömür rezervlerinin yüzde 80’inden fazlasının 2050’ye kadar kullanılmamış kalması gerektiği bulundu.

Fosil yakıt üretimi 2050’ye kadar her yıl yüzde 3 azaltılmalı

Araştırmada karar alıcıların bölgesel fosil yakıtlarından hızla ve tamamen yararlanma eğilimlerinin sıcaklık sınırına yönelik taahhütleriyle tutarsız olduğu vurgulanıyor. 2060 yılında karbon nötr olmayı taahhüt eden Çin’in 2021’in ilk altı ayında 24 yeni kömürlü santral projesini onaylaması bu kapsamda dikkat çeken örneklerden biri.

Çalışmada fosil yakıt üretiminin 2020’de tepe noktasına ulaşıp 2050’ye kadar her yıl yüzde 3 olacak şekilde azaltılması gerektiği gösterildi. Karbon salımı hedeflerine bağlı kalmak için birçok ülkenin şimdi ya da gelecek 10 yılda üretimde tepe noktasını görüp hızla düşüşe geçmesi gerekiyor. BBC Türkçe’nin haberine göre, araştırmacılar arasında yer alan University College London öğretim üyesi Dr. Steve Pye, Covid salgını döneminde fosil yakıt üretiminde ciddi bir azalma olsa da hızla eski haline dönüldüğünü aktarıyor. Aynı üniversiteden diğer araştırmacı Dr. James Price ise “Fizik siyasi iradeyi umursamıyor. Teknik olarak bu işi nasıl yapacağımızı biliyoruz. Tüm mesele gerçekten adım atmak,” ifadeleriyle politikacıları karbon salımı hedeflerine uymaya çağırdı.

Şirketler petrol ve gaz yatırımlarını sonlandırmalı

Fosil yakıtların kullanımıyla ilgili başka bir çarpıcı araştırma ise Londra merkezli düşünce kuruluşu “Carbon Tracker” tarafından yapıldı. “Hayatta Kalmak için Uyum Sağlamak: Petrol şirketleri neden net sıfır için plan yapmalı ve çıkarılması zor yakıtlardan vazgeçmeli?” başlıklı raporda, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için dünyanın borsada işlem gören en büyük 40 petrol şirketinden 20’sinin 2030 itibariyle üretimlerini en az yüzde 50 sınırlandırması gerekiyor. Şirketlerin iklim değişikliği hedeflerine uymaması durumunda 1 trilyon dolar kaybetme riski olduğu da araştırmada bulunan sonuçlar arasında.

Petrol ve doğal gaz sektörüne yatırıma devam etmenin risklerinin analiz edildiği rapora göre küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak için petrol ve gaz üretimine yatırımlar sonlanmalı. AA’nın haberine göre, aralarında daha önce sıfır emisyon hedefi belirleyen şirketler de olmak üzere büyük petrol ve doğal gaz şirketleri 1,5 derece hedefiyle uyumsuz büyük projelere yatırım yapmaya devam ediyor. Bu şirketlerden sadece BP, Eni, Total Energies ve Shell’in gelecek yıllarda petrol üretimini azaltma planı bulunuyor.

Petrol şirketleri 1 trilyon doların üzerinde kayıp yaşayabilir

Şirketler iş modellerini mevcut haliyle devam ettirirse 1 trilyon doların üzerinden ekonomik kayıpla karşılaşabilir ve yatırımları düşük karbon piyasasından atıl hale gelebilir, çünkü iklim değişikliği ve temiz enerji sektörleri sayesinde petrol talebinin giderek azalması ve petrol fiyatlarının düşmesi bekleniyor. ConocoPhilips’in portföyünün yüzde 88’i, ExxonMobil’in yüzde 80’i, Chevron’un yüzde 60’ı, Shell’in yüzde 53’ü, BP’nin yüzde 40’ı, TotalEnergies’in yüzde 39’u ve Eni’nin yüzde 25’inin gelecek yıllarda atıl kalma ihtimali var.

Fosil yakıt projelerine 1,5 milyar dolar fon

Bilimsel araştırmalar petrol ve doğal gaz rezervlerinin çıkarılmamasını ve büyük şirketlerin iklim hedeflerine göre politikalarını değiştirmesi gerektiğini kanıtlarla sunarken, Temiz Hava Fonu’nun yaptığı bir analize göre hükümetler denizaşırı fosil yakıt projelerine neden oldukları hava kirliliğini azaltma projelerinden yüzde 21 daha fazla fon sağlıyor.

Analizde 2015 ve 2020 arasında hava kalitesinin artırılmasına yönelik ayrılan resmi fonların tüm yardım fonlarının yüzde 1’inden daha azını oluşturduğu belirtildi. 2019 ve 2020’de ise fosil yakıt kullanımını uzatan projelere, hava kalitesini artırma projelerine göre yüzde 21’den daha fazla resmi kalkınma fonu kullanıldı. Fosil yakıt projelerine ayrılan fon 1,5 milyar dolar iken, hava kalitesini iyileştirme amacını taşıyan projelere ayrılan miktar ise sadece 1,24 milyar dolar.

Analizde hava kirliliğinin yılda yarım milyondan fazla insanın hayatını kaybetmesine yol açtığı Afrika ve Latin Amerika’daki ülkelerin hava kalitesini iyileştirmeye yönelik en az mali destek alan ülkeler olduğu da vurgulanıyor. Temiz Hava Fonu, hükümetlere tüm yeni fosil yakıt arama ve üretim projelerine son vermeli ve hava kalitesini artırmak için yenilenebilir enerjilere yatırım yapmaları çağrısı yaptı.

Paylaş