“Başka Türlü Mümkün” temasının tartışıldığı 15. Sanayi Kongresi’nin son sözünü gençler söyledi.
İstanbul Sanayi Odası Erdal Bahçıvan’ın “Amacımız 70 yıllık tarihimizde sadece bugünün değil, geleceğin Türkiye’sine de katkı sunmak. Ülkemize ve gençlerimize güveniyoruz. Bugünün en anlamlı sözünü yarınlarımızın emanetçisi gençlerimiz söyleyecek,” ifadeleriyle sahneyi gençlere bırakmasının ardından paylaşılan “Yeni Neslin Çağrısı” şöyle:
- Sorunlarımızın Çözümünün Acil Olduğunu Unutmayın, Çözüm İçin Samimi Olun: Başta iklim krizi olmak üzere ekolojik ve toplumsal sorunların çözümüne yönelik bir aciliyet içerisindeyiz. Harekete geçmek için beklemeyin ve kararlarınızın uygulanmasını ertelemeyin.
- Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı Pusula Edinin: Birleşmiş Milletler’in ilan ettiği Küresel Amaçları şirketinizde pusula edinin. Geleceğe yönelik bilinçli eylemler geliştirin.
- Riskleri Yönetin, Fırsatları Yakalayın: İklim krizinin etkilerinin işinizin geleceği için birer risk olduğunun farkına varın. Bu krizi aşmak için risk yönetimi anlayışını benimseyin ve yeni ekonomik düzene adapte olun; geride kalmayın.
- İşinize Etki Merceğinden Bakın: Yaptığınız işlerin topluma ve gezegene sağlamış olduğu sosyal değeri, değişimi ve faydayı bilin. Yaşadığınız coğrafyaya olumlu bir etki bırakacak yollardan gidin ve daimi olma becerisi gösterin
- Herkes İçin Eşit, Adil, Erişilebilir ve Kapsayıcı Bir Dönüşüm Yaratın: Adil ve refah seviyesi yüksek bir toplum ortaya çıkartmak için, yaş, cinsiyet, köken, inanç vb. konularda ayrım yapmamayı her zaman odağınızda tutun.
- İş Dünyasını Yeni Nesil İş Hayatına Hazırlayın: Yetenekli genç profesyoneller sürdürülebilirlik aktivitelerini tam anlamıyla sahiplenen kurumlarla çalışmak istiyorlar. Siz de çalışma ortamınızı, insan kaynakları yönetiminizi ve işe alım süreçlerinizi buna uygun hale getirin.
- Dünyanın Geleceği için Birlikte Çalışın: Masada ve sahada farklı kişi, girişim, platform, kurum ve kuruluşlarla bir arada ve iş birliği halinde çözümler geliştirin.
- Umudu Besleyin: Gözümüzü kapatıp kendimizi 2030 ya da 2050 yılında düşündüğümüzde, umutsuz olmamamız için elinizden geleni yapın.