Tarım ve Orman Bakanlığı: “Tarımı dönüştürüp yeni iklime hazır olacağız”

İzmir’deki İklim Değişikliği ve Tarım Çalıştayı’nda konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bakanlığın iklim değişikliğine karşı eylem planlarının devrede olduğunu söyledi.

Bakanlığın taşra ve merkez birimlerinin yanı sıra, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) temsilcilerinin, ilgili STK ve akademisyenlerin katıldığı çalıştayın açılışında konuşan Pakdemirli, “Tarım, orman ve su alanında iklim değişikliğinin etkilerini azaltacak tedbirleri almak, küresel ısınmayı azaltacak üretim yöntemlerine geçmek ve doğal kaynakları verimli kullanmak artık bir tercih değil, zorunluluktur. Bakanlık olarak başta tarım olmak üzere eylem planlarımızı tek tek hayata geçirerek geleceğimize sahip çıkıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, iklim değişikliğinin tarımsal üretime, suya ve ekosisteme etkilerini değerlendirmek ve çözüm önerilerini masaya yatırmak amacıyla düzenlenen “Değişen İklim, Dönüşen Tarım: İklim Değişikliği ve Tarım Çalıştayı”nda konuşan Pakdemirli, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin tüm dünyada ciddi boyutlarda hissedildiğini kaydetti. Bakan Pakdemirli’nin konuşmasından bazı satır başları şöyle:

Tarımsal üretimde 2050’ye kadar verimde yüzde 25’e varan düşüş olabilir

“Son 50 yılda, sel, fırtına, kuraklık gibi doğal afetlerin sayısı 5 kat arttı. Son 10 yılda küresel afetlerin yıllık zararı 170 milyar dolara ulaştı. Eğer tedbir alınmazsa, 2050 yılında iklim değişikliği ile dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sinin sel riski ile karşı karşıya kalacağı, nüfusun yarısının ise susuzluk riski yaşayabileceği öngörülüyor. Tarımsal üretimde ise iklim değişikliğinin etkisiyle 2050’ye kadar verimde yüzde 10 ila yüzde 25 arasında bir düşüş bekleniyor. Ayrıca, iklim değişikliği ve habitatın tahribatından dolayı bugün dünyada yaklaşık 1 milyon tür yok olma riski altında. Her geçen gün geri dönülemez bir noktaya doğru ilerliyoruz. İklimden daha hızlı değişmek zorundayız”

“Büyümeyi kaynakları tüketerek değil, doğru yöneterek gerçekleştirmeliyiz”

“Ülkemizde meteorolojik ve tarımsal kuraklık riski giderek artıyor. Türkiye’de ilk 8 ayda uzun yıllar sıcaklık ortalaması 14 derece iken, bu yıl aynı dönemde ortalama sıcaklık 15,7 derece olarak gerçekleşti. Yağış miktarında ise bu yılın ilk 8 ayı itibarıyla uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 6’nın üzerinde bir azalma, tarım dönemi kapsamında ise yüzde 21’lik bir azalma yaşandı. Daha önce her 10 yılda bir yaşanan kuraklıklar, bundan sonra 5-6 yılda bir karşımıza çıkacak. Suyumuzun dörtte üçünü kullanan tarım, bu süreçten en fazla etkilenecek sektörlerin başında geliyor. Yapılan araştırmalara göre iklim değişikliği nedeniyle ülkemizde 2050 yılına kadar tarımsal verimlilikte yüzde 2 ile yüzde 13 arasında azalma olacağı öngörülüyor.

“Büyümeyi kaynakları tüketerek değil, doğru yöneterek, çevreyi koruyarak ve sera gazını azaltan üretim yöntemlerini hızlıca uygulamaya alarak gerçekleştirmemiz hayati önem taşıyor. Tarım, orman ve su alanında iklim değişikliğinin etkilerini azaltacak tedbirleri almak, küresel ısınmayı azaltacak üretim yöntemlerine geçmek ve doğal kaynakları verimli kullanmak artık bir tercih değil, zorunluluktur. Bakanlık olarak başta tarım olmak üzere eylem planlarımızı tek tek hayata geçirerek, geleceğimize sahip çıkıyoruz. Tarımı dönüştürüp, yeni iklime hazır olacağız.”

Tarım ve Orman Bakanlığı kuraklıkla mücadele için neler yapıyor?

Tarım ve Orman Bakanlığı, kuraklık riskiyle mücadele etmek amacıyla 2018-2022 yıllarını kapsayan “Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı” ortaya koymuş ve 2023’e kadar 25 havza için kuraklık yönetim planı hazırlanmasına karar vermişti. Bu plan dahilinde bugüne kadar kuraklığa toleranslı 42 buğday ve 19 arpa çeşidi geliştirilip tescili yapıldı. Ayrıca kuraklık, don, sıcak rüzgar, sıcak hava dalgası ve aşırı yağış gibi risklere karşı sigorta desteği sunan TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) kapsamında da toplam 1,6 milyar lira hasar tazminatı belirlenmişti. Bu toplamdan 800 milyon lira şimdiye kadar ödendi, kuraklıktan zarar gören 43 ildeki 14 bin 213 üreticiye ise toplam 214 milyon lira hasar ödemesi yapıldı.

30 Mart 2021 tarihinde çalışmalarına başlayan 1.Su Şurası kapsamında da su kaybını azaltmaya yönelik projeler üzerine çalışılmış ve suyun geleceğine dair yol haritaları belirlenmişti. Şura sonuç belgesi ve eylem planının ise ekim ayında açıklanması bekleniyor.