TBMM Küresel İklim Değişikliğinin Nedenlerini ve Alınacak Önlemleri Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan taslak iklim raporuna göre Türkiye’de 2099’a kadar yaz sıcaklığındaki artış 6 dereceyi aşabilir ve yağışlar yüzde 60 azalabilir.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberinde, 680 sayfalık taslak iklim raporunda Türkiye’nin yüzyılın ortaları ve son çeyreğinde karşı karşıya kalacağı kuraklık tehlikesi, doğal afetler ve iklim değişikliğinin tarım ve bitki örtüsü üzerindeki olası sonuçlarına ilişkin saptamalara yer veriliyor. Raporun yeni yasama yılında son düzenlemeler yapılarak TBMM’ye sunulması hedefleniyor.
Hadley Küresel Çevre Modeli, Max Plank Meteoroloji Enstitüsü Küresel Modeli ve Jeofizik Akışkanlar Dinamiği Laboratuvarı Birleştirilmiş Modeli olmak üzere üç farklı model baz alınarak hazırlanan sıcaklık artışı senaryoları şöyle:
Hadley Küresel Çevre Modeli’ne göre 2016-2040 yılları arasında özellikle yaz mevsiminde kuzeybatı ve güneydoğu bölgelerinde 2-3 derece artış beklenirken, kış mevsiminde bu artış 1-1,5 derece olarak hesaplandı. İkinci ve üçüncü modellere göre ise ısınmanın genellikle 0,5-1,5 derece arasında olacağı ancak ilkbahar ve yaz aylarında Kıyı Ege’de 1,5 derecenin üzerinde sıcaklık artışı görülebileceği belirtildi.
Yüzyılın son periyodunda sıcaklıklar 6 dereceye kadar artabilir
Sıcaklıklarda bütün yurtta kış mevsiminde 2-4 derece arasında artış, diğer mevsimlerde ise ülke genelinde 5 dereceyi, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise 6 dereceyi aşan artışların olabileceği belirtilen raporda, 2021-2099 döneminde Türkiye genelinde ortalama sıcaklıkların 1 ile 6 derece artma olasılığı olduğu ifade edildi.
Raporda mevsimsel yağışların nasıl değişeceğine dair senaryolar da yer aldı. Sonuçlara göre 2016-2040 arasında sonbahar ve yaz mevsimleri başta olmak üzere yurdun büyük bölümünde yağışlar azalacak, 2041-2070 döneminde ise Karadeniz’in doğusu dışındaki tüm bölgelerde yağışlarda azalmalar sürecek. 2071-2099 yıllarında da baz alınan tüm modeller ülke genelinde yağışların azalacağını söylüyor.
Taslak iklim raporuna göre yaz mevsimi uç sıcaklıklarının da şöyle olması bekleniyor:
Birinci senaryoya göre 2071-2099 döneminde uç sıcaklıklar 27-31, ikinci senaryoya göre ise 32-35 dereceyi bulabilecek. Ortalama sıcaklıklardaki bu değişimle birlikte ülke genelinde daha fazla yerde ve sayıda tropik gün gerçekleşecek, daha uzun süreli sıcak hava dalgaları ile daha sık karşı karşıya kalınacak. Sıcaklık artışının tarımsal ürün çeşitliliği üzerinde de ciddi değişikliklere sebep olacağı beklenebilir.
Ayrıca raporda iklim değişikliği kaynaklı şiddetli yağışların artmasıyla sellerin daha çok görülebileceği de belirtiliyor ve özellikle Ankara ve İstanbul’da şiddetli yağış beklenen gün sayısında artışlar olacağı vurgulanıyor.
2021-2098 döneminde kuraklık şiddeti artacak
Türkiye’nin, dünya üzerinde kuraklığın sürekli tehdit oluşturduğu “yarı kurak” iklim kuşağında yer aldığı kaydedilen raporda, 2021-2098 dönemi projeksiyonlarına göre “kuraklık şiddet yüzdeliklerinin bir üst kuraklık sınıfına doğru kayma eğilimi göstereceği” ve bunun bazı bölgelerde daha fazla hissedileceği vurgulandı. Bu doğrultuda özellikle Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin iklim değişikliğinden daha çok etkilenmesi bekleniyor. Raporda tarımsal kuraklığın olumsuz etkilerinin azaltılmasının, kuraklık öncesi alınacak önlemler ve kuraklık dönemlerinde yapılacak doğru planlamalarla mümkün olduğu da belirtildi.
İklim değişikliğinin sadece tarımı değil hayvancılığı da olumsuz etkileyeceğinin vurgulandığı raporda, 34 derecenin üzerindeki her bir derecelik artışın hayvan dengesini bozarak et ve süt üretiminde kayıplara yol açacağı ifade edildi. Modellemelere göre 2050 yılında buğdayda yüzde 7,58; mısırda yüzde 10; ayçiçeğinde yüzde 6,35; pamukta yüzde 2,19 gibi verim azalmaları olacak. Ayrıca 2050-2080 arasında da incir üretimi yüzde 9 ile 14 oranlarında azalacak.
Türkiye net sıfır emisyon için hedef yılı belirlemeli
Taslak iklim raporunda iklim değişikliğiyle mücadelede yapılması gerekenlere dair öneriler de yer aldı. 96 ana başlık altında yapılması gereken yasal düzenleme ve çalışmaların yer verildiği rapora göre; su, iklim, tabiat ve biyolojik çeşitliliği koruma yasaları çıkarılmalı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 76’inci Genel Kurulu’nda önümüzdeki ay meclis onayına sunulacağını açıkladığı Paris İklim Anlaşması ile ilgili olarak raporda “Türkiye’nin yeşil dönüşüme yönelik uluslararası finansman gereksinimi de dikkate alınarak değerlendirilmesi, net sıfır emisyon hedef yılının belirlenmesi, anlaşmaya taraf olunması halinde de Ulusal Katkı Beyanı’nın (NDC) hazırlanması” konularının netleştirilmesi gerekliliğinin altı çizildi.
Raporda yer alan diğer önerilerden bazıları ise şöyle:
- Ülke genelinde suyun kaynaktan tarlaya basınçlı boru sistemleriyle götürülmesini sağlayacak “Damla Sulama Seferberliği” başlatılmalı.
- Küçük ve orta ölçekli tarla sahibi çiftçiler, kendi su ihtiyaçlarını karşılamak üzere “çiftlik rezervuarları” kurmaya yönlendirilmeli.
- Yer altı suları özellikle acil durumlarda içme suyu olarak kullanılmak üzere rezerve edilmeli ve korunmalı.
- İklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik adımların adil bir şekilde yönetilmesi için, ulusal bir adil geçiş mekanizması kurulmalı ve sosyoekonomik önceliklendirmeler yapılmalı.
- İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik yatırımların gerçekleştirilebilmesi için ulusal teşvik ve finans imkanları oluşturulmalı.
- Madencilik sektöründeki tüm süreçlerin mümkün olan en üst seviyede iklim dostu olarak gerçekleştirilmesi sağlanmalı.
- Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında orman yangınlarının söndürülmesi çalışmalarının yanı sıra yangını önleyici tedbirler üzerine yoğunlaşılmalı.