İngiltere Hükümeti tarafından yayımlanan Net Sıfır Stratejisi, ülkenin 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma taahhüdünü nasıl yerine getireceğini ortaya koyuyor. Stratejide yeşil ve sürdürülebilir bir geleceğe geçiş için alınması gereken önlemlerin ana hatları çiziliyor, işletmeler ve tüketiciler için temiz enerjiye geçiş yöntemleri öneriliyor. Ayrıca İngiltere’nin fosil yakıt ithaline bağımlılığını azaltmanın temiz enerji kullanımını teşvik ederek tüketicileri küresel fiyat artışlarından koruyacağı vurgulanıyor.
İngiltere Hükümeti tarafından 19 Ekim 2021 tarihinde yayımlanan Net Sıfır Stratejisi, ülkenin 2050 yılına kadar iklim değişikliğindeki etkisini sonlandırma yolunda 440 bin yüksek maaşlı işi güvence altına alacağını ve 2030’a kadar 90 milyar sterlinlik yatırımın yapılmış olmasını sağlayacağını belirtiyor.
“En yüksek maliyeti en büyük kirleticiler ödeyecek”
Stratejide, net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için atılması gereken adımlar dört temel ilke kapsamında ele alınıyor:
- Tüketicilerin tercihi öncelikli olacak, kimsenin evindeki kombisini sökmesi ya da mevcut arabasını elden çıkarması gerekmeyecek.
- Adil karbon fiyatlandırması sayesinde en yüksek maliyetleri en büyük kirleticiler ödeyecek.
- Enerji faturalarındaki indirimler, enerji verimliliği uygulamaları ve diğer devlet destekleriyle toplumun savunmasız kesimleri geçiş sürecinde korunacak.
- Tüketiciler için maliyetleri düşürmek ve işletmeler için fayda sağlamak amacıyla en son teknolojiden yararlanmak için işletmelerle birlikte çalışılacak.
2035 yılına kadar enerji sisteminin karbondan tamamen arındırılmasının planlandığı stratejide, 2030 yılına kadar hidrojen kaynaklı enerji üretim kapasitesinin 5 GW’ye çıkması ve petrol ve doğalgaz kaynaklı emisyonların yarıya düşürülmesi hedefleniyor. Ayrıca dört adet karbon yakalama ve depolama tesisi kurulması, 2035’ten itibaren evlerde ve iş yerlerinde düşük karbonlu yeni ısıtma cihazlarının kullanılması ve ulaşımda ortaya çıkan tüm karbon emisyonlarının sıfırlanarak uluslararası seyahatte de sıfır emisyona geçişin başlatılması hedefler arasında.
Hane başına 5 bin sterlin hibe
Elektrikli araçların ve şarj istasyonlarının desteklenmesi için 620 milyon sterlinlik desteğin verileceğinin açıklandığı stratejide, otomobil üreticilerine her yıl belirli bir oranda yeşil enerjiyle çalışan araç satma zorunluluğu getirileceği ve otomotiv tedarik zincirinin elektriğe geçmesine yardımcı olmak için ek 350 milyon sterlin verileceği de belirtiliyor. Ayrıca binalarda kullanılan doğalgazlı kombilerin karbon emisyon oranı düşük ısı pompalarıyla değiştirilmesi için hane başına 5 bin sterline kadar hibe verilecek.
BBC Türkçe’nin haberine göre uzun zamandır beklenen net sıfır emisyona ulaşma stratejisi uzmanlar ve kampanyacılar tarafından yeterince büyük ölçekli olmadığı ve yeterli finansmanla desteklenmediği gerekçesiyle eksik bulundu. İklim ekonomisti Nicholas Stern yatırımların çoğunun özel sektörden yapılacağı ve özel-kamu ortaklığı yoluyla doğru türde teşvikler ve risk yönetim stratejileri oluşturulması gerektiğini söylerken, çevre grubu Friends of Earth yeni araçların hızlı bir şekilde elektrifikasyonunun memnuniyet verici olduğunu ancak bunun getirebileceği karbon tasarrufunun çoğunun hükümetin 27 milyar sterlinlik karayolu programı tarafından silineceğini vurguladı.
Avustralya net sıfıra 2050’de ulaşmak istiyor
İngiltere’nin ardından net sıfır karbon emisyonu azaltma hedefini açıklayan bir başka ülke de Avustralya oldu. En fazla fosil yakıt ihraç eden ülkelerden biri olmasıyla iklim krizi konusunda eleştirilen Avustralya, net sıfır karbon emisyonu hedefine 2050 yılında ulaşmayı planladığını açıkladı.
BBC Türkçe’nin haberine göre, Avustralya Başbakanı Scott Morrison karbon emisyonunu azaltma planının fosil yakıt sektörüne son vereceği anlamına gelmediğini söyledi. Morrison, 2050 hedefleriyle ilgili ayrıntı açıklamadı, ancak bu hedeflere vergi yoluyla değil, teknoloji yoluyla ulaşılacağını paylaştı. Morrison ayrıca, Avustralya halkının iklim değişikliği konusunda atım atılmasını ancak istihdamın da korunmasını istediğini vurguladı. Avustralya Başbakanı tarafından açıklanan plan, iklim değişikliğine karşı yeterince güçlü adımlar içermediği gerekçesiyle eleştiriliyor.
[…] Avustralya’nın en karbon-yoğun 15 şirketinin incelendiği raporda, iklim değişikliği kaynaklı risklerin şirketler tarafından hala önemli bir iş veya yatırım riski olarak değil, itibar riski veya çevresel bir risk olarak görüldüğü vurgulanıyor. Rapora göre, iklim risklerini yönetme konusunda yatırımcıların bir yönetim kurulundan en önemli beklentileri arasında iklim değişikliğinin şirketin stratejilerine tam olarak entegre edilmesi, mevcut iş modellerine meydan okuma yeteneği, iklim değişikliği bilgisi ve yönetim becerilerini değiştirme yeteneği yer alıyor. […]