Avrupa Komisyonu’nun yeni yasa tasarısı, ormansızlaştırılan bölgelerden yapılan gıda ve odun ihracatına yasak getirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, sığır eti, palm yağı, soya, kakao, kahve ve ahşap gibi ürünlerin ihracatında ormansızlaşmaya neden olunmadığına dair sertifika istenecek. Yasa tasarısında yer alan düzenlemelerin ormansızlaşma ve atık sevkiyatı konusunda dünya çapında şimdiye kadar yapılan en iddialı yasal girişimler olduğunu vurgulayan Çevre, Okyanuslar ve Su Ürünlerinden Sorumlu Komisyon Üyesi Virginijus Sinkevičius, bu önerilerle AB’nin kirlilik ve biyoçeşitlilik kaybı konusunda küresel etkisini azaltacağını belirtti.
Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 100’den fazla ülkenin COP26’da önümüzdeki on yılda ormansızlaşmayı durdurma sözü vermesinin ardından, dünya ormanlarını korumaya yönelik bir adım da Avrupa Birliği’nden geldi. Avrupa Komisyonu’nun 17 Kasım’da kamuoyuyla paylaştığı yasa tasarısına göre, Avrupa Birliği’ne ihraç edilen tarım ve gıda ürünlerinin ormansızlaşmayla bağlantılı olmadığının kanıtlanması gerekecek. Teklif kapsamında yer alan ürünler arasında sığır eti, odun, palm yağı, soya, kahve ve kakao olmasına rağmen kauçuğun yer almaması eleştiriyle karşılandı. Yine de AB’nin dünya ormanlarını korumaya yönelik attığı bu adım, ormansızlaşmayla bağlantılı ürünleri düzenlemeye yönelik ilk yasal çabası olması nedeniyle önemli. Amazon ormanlarının yüzde 60’ına ev sahipliği yapan Brezilya’daki ormansızlaştırma faaliyetlerinin geçtiğimiz ay yeni bir rekor kırdığı düşünüldüğünde de AB’nin yasa tasarısı önemini artırıyor.
AB vatandaşlarının AB pazarında satın aldığı ürünlerin küresel ormansızlaşmaya yol açmayacağının garanti edilmesine yönelik hazırlanan yasa tasarısına göre, malların menşe ülkenin yasalarına uygun olarak üretilmesi ve 2021’in başından beri ormansızlaştırılan veya bozulan arazilerde üretilmemesi olmak üzere iki kriter gözetilecek. Ayrıca, ülkelerin ve düzenleme kapsamında yer alacak ürünlerin yol açabileceği ormansızlaşma risk düzeylerini değerlendirmek için bir kıyaslama sistemi kullanılacak ve yüksek riskli ülkelerden yapılan ithalatlar daha sıkı kontrollere tabi tutulacak.
Atık ihracatına yönelik denetimler de sıkılaşacak
AB yasa tasarısında atık sevkiyatlarına ilişkin yeni düzenlemeler de yer alıyor. Döngüsel ekonomi ve sıfır kirlilik hedefleri kapsamında atık ihracatına yönelik daha sıkı denetimlere yer veren yasa tasarısı, OECD üyesi olmayan ülkelere atık ihracatının kısıtlanmasını ve sadece üçüncü ülkeler belirli atıkları almak istiyorsa ve bu atıkların sürdürülebilir yönetimini yapabilecekse atık ihracatına izin verilmesini hedefliyor. Tasarıda, OECD ülkelerine yapılan atık sevkiyatlarının izleneceği ve varış ülkesinde ciddi çevre sorunları yaratmaları söz konusuysa sevkiyatların askıya alınabileceği de belirtiliyor. AB dışına atık ihraç eden tüm AB şirketlerinin de atıklarını alan tesislerin bu atıkları çevreye duyarlı bir şekilde yönettiklerini gösteren bağımsız bir denetime tabi tutulmasını sağlaması isteniyor.
Atık sevkiyatlarıyla ilgili yeni düzenlemeler arasında, en ciddi çevre suçlarından biri olan ve yıllık atık sevkiyatlarının yüzde 30’unu oluşturan atık kaçakçılığına karşı güçlendirilmiş önlemler de yer alıyor. Bu kapsamda AB Atık Sevkiyatı Yürütme Grubu’nun (EU Waste Shipment Enforcement Group) kurulması, Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Bürosu’nun (European Anti-Fraud Office, OLAF) atık kaçakçılığı konusundaki uluslararası soruşturmalara destek vermek üzere yetkilendirilmesi ve daha güçlü idari cezalar getirilmesi planlanıyor.
Ormansızlaşma ve atık ihracatına yönelik düzenlemelerin yanı sıra, Avrupa Yeşil Mutabakat (European Green Deal) ve AB 2030 Biyoçeşitlilik Stratejisi (EU Biodiversity Strategy for 2030) kapsamındaki yeni bir AB Toprak Stratejisi (EU Soil Strategey) de kamuoyuyla paylaşıldı. AB topraklarının yüzde 70’inin sağlıklı olmadığının belirtildiği stratejide, tarım arazilerinde toprak karbonunun artırılması, bozulmuş arazi ve toprakların eski haline getirilmesi ve 2050 yılına kadar tüm toprak ekosistemlerinin sağlıklı hale getirilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda 2023 yılına kadar üye devletlerde yeni bir Toprak Sağlığı Yasası (Soil Health Law) uygulamaya konulacak.