Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Enerji Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “Enerji Görünümü 2021” raporu yayımlandı. Enerji piyasasında öne çıkan belirleyici trendler ile enerji yatırımları ve finansmanı konularının mercek altına alındığı raporda, rüzgâr ve güneşe dayalı elektrik üretiminde belirgin bir artış olduğuna dikkat çekiliyor.
Türkiye Sinai ve Kalkınma Bankası (TSKB) Enerji Çalışma Grubu, Türkiye enerji sektörünü değerlendirdiği “Enerji Görünümü 2021” başlıklı bir rapor yayımladı. TSKB Enerji Çalışma Grubu tarafından hazırlanan rapora göre, 2020 yılında küresel çapta etkilere yol açan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını enerji talebinin azalmasına yol açtı. Elektrikte talep ve üretim rekorlarının kırıldığı 2021 yılında ise rüzgâr ve güneşe dayalı elektrik santrallerinden üretilen elektrik enerjisinin toplam enerji arzındaki payı arttı. Rapora göre, santrallerin çevre dostu olması, üretim maliyetlerinde artan düşüş eğilimi ve yeni teknolojiler sayesinde santrallerin elektrik şebekesine uyumunun artması bu süreçte rol oynadı.
Ocak-Ekim döneminde elektrikte talep 274,1 teravatsaate ulaşırken, aynı yıl dünya genelinde ekonomik faaliyetlerin yeniden canlanmaya başlamasıyla sanayide birincil enerji ve elektrik talebinde artış yaşandı. 2021 yılının yedi ayındaki toplam doğal gaz tüketimi, rekor olarak anılan 2017 yılının aynı dönemine göre yüzde 13 artış gösterdi. TSKB Enerji Çalışma Grubu’ndaki uzmanlar tarafından hazırlanan ve yaklaşık 100 sayfalık kapsamlı bir içeriğe sahip olan “Enerji Görünümü 2021” raporundan öne çıkan bazı bilgileri derledik.
2021 yılında elektrik talebi arttı
Küresel boyutta arka arkaya yaşanan negatif büyümeye (resesyona) rağmen 2020 yılını büyüme ile tamamlayan Türkiye ekonomisi 2021’de de hızlı toparlanma sürecine devam etti. Güçlü ihracata ek olarak aşılamadaki ilerleme turizmi destekledi ve dış denge toparlandı. Söz konusu büyüme elektrik talebinde de izlendi. 2021 yılının ilk 10 aylık talep miktarı 274,1 TWh ile 2020 yılı toplamının yüzde 18,6 üzerinde gerçekleşti. 2020 yılı yerine 2017-2019 dönemi ile karşılaştırma yapıldığında ise 2021 yılının ilk 10 ayında ortalama yüzde 9,3’lük seviyede bir yıllık büyüme gözleniyor. Aynı dönemde, günlük veriler itibarıyla rekorlar kaydedilen ağustos ayında gerçekleşen 32,5 TWh’lik aylık toplam elektrik talebi de en yüksek aylık talep olarak kayıtlara geçti.
2020 yılında küresel çapta etkilere yol açan pandemi, enerji talebinin azalmasına yol açtı. Bu nedenle 2020 yılında enerji piyasalarında arz fazlası meydana geldi ve fiyatlar genellikle düştü. 2021 yılının dünya genelinde ekonomik faaliyetlerin yeniden canlanmaya başladığı bir yıl olması; sanayide hem birincil enerji hem de elektrik talebinde güçlü bir artış yaşanması sonucuna yol açtı. Konutlarda ve hizmet sektöründe ise elektrik talebinin güçlü biçimde büyümesi devam ederken, bu durum enerji piyasalarını da hareketlendirdi. Kasım-2020 ve Ekim-2021 aylarını kapsayan 12 aylık dönemde Avrupa kömür fiyatı yüzde 305, küresel gösterge niteliğinde olan Brent petrol fiyatı yüzde 89, Henry Hub doğal gaz fiyatı ise yüzde 91 oranında yükseldi. Küresel piyasalarda emtia fiyatlarında oluşacak bir dengelenmenin Türkiye’deki fiyatlara da yansıması olası görülüyor. Söz konusu dengelenmenin oluşma süresi ve oluşacağı nokta, piyasa takas fiyatlarının yeni seviyesinde de etkili olacak.
Güneş ve rüzgâr enerjisinin elektrik üretimindeki payı artıyor
Talep ve üretim rekorlarının kırıldığı 2021 yılında yenilenebilir enerjinin, özellikle rüzgâr ile güneşe dayalı elektrik santrallerinden üretilen elektrik enerjisinin toplam enerji arzındaki payı giderek artıyor. Bu durumun arkasında yatan başlıca etkenler söz konusu santrallerin çevre dostu olması, üretim maliyetlerindeki artan düşüş eğilimi ve yeni teknolojiler sayesinde bu tip santrallerin elektrik şebekesine uyumunun artması olarak görülüyor. Öte yandan, yenilenebilir bir kaynak olan hidroelektrik santrallerden üretilen elektriğin payında yüzde 10,3 seviyesinde bir azalma gerçekleşti, söz konusu gelişmede 2021 yılında yaşanan kuraklık belirleyici oldu.
2021’de doğal gaz tüketimi arttı
2021 yılının ilk yedi ayındaki toplam doğal gaz tüketimi, rekor olarak anılan 2017 yılı aynı döneminin yüzde 13 üzerinde gerçekleşti. 2021 yıl sonunda olası bir rekor gaz tüketimi için yılın geri kalanındaki hava durumu, elektrik üretiminde doğal gazın payı ve ithal edilebilecek doğal gaz miktarı gibi değişkenlerin etkili olacağı düşünülüyor. 2021 yılındaki söz konusu artış trendinde, doğal gazdan elektrik üretimi yapan santrallerin üretimindeki yükseliş ve sıcaklıkların etkili olduğu değerlendiriliyor. Herhangi bir tedarik sıkıntısı olmaması, elektrik üretiminde doğal gaz santrallerinin payı ve hava durumundaki gelişmelere bağlı olarak 2021 yılında yaklaşık 55-60 bcm doğal gaz tüketimi ile rekor kırılması bekleniyor.
Enerji verimliliği yatırımlarının önemi artıyor
Sanayi sektöründeki yüksek enerji tüketimi bu sektörü enerji verimliliği yatırımlarının teşviki için öncelikli hedef sektör haline getirdi. Türkiye’de bu konuda yürütülen proje ve desteklerin etkisiyle önemli gelişmeler yaşanıyor. Enerji etütleri, VAP’lar, ISO 50001 uygulamaları ve gönüllü anlaşmalar giderek artıyor. Bununla birlikte, sanayi sektörünün genelinde ama özellikle KOBİ’lerde halen çok büyük bir iyileştirme potansiyeli mevcut. İmalat sanayisinde iyileştirme alanları faaliyet kolları ve prosesler itibarıyla farklılık göstermekle birlikte, hemen her alt sektörde hala kazanılmayı bekleyen önemli bir potansiyel olduğu görülüyor.
Yeni finansal enstrümanlara yönelik arayışlar sürüyor
Yenilenebilir enerji finansman ihtiyacının artması, yeni finansal enstrümanlara yönelik bir arayışı da beraberinde getirdi. İklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeyi, iklim değişliğine direnç ve uyum sağlamayı amaçlayan ulusal veya uluslararası piyasalardan sağlanabilen iklim finansmanının bir bölümünü de yeşil tahviller oluşturuyor. 2021 yılı ilk çeyreği itibarıyla toplamda 3 milyar doları aşan tutarda çevreci, sosyal ve sürdürülebilir tahvil ihracı gerçekleştirildi. Mart 2021’de yayınlanan Ekonomi Reformları Paketi’nde yer alan SPK Yeşil Tahvil ve Yeşil Kira Sertifikası Rehberi Eylemi hazırlıkları başlığında çevreye olumlu katkı sağlayacak yatırımların finansmanının teşvik edilmesi hedeflendi. Böylelikle yenilenebilir enerji projeleri yatırımlarının finansman imkanlarının çeşitlenmesi yönünde mevzuatsal açıdan düzenlemenin yolu açıldı.
Bu yazı ilk olarak İSO Sanayi Dergisi Şubat sayısında yayımlanmıştır.