Avrupa Komisyonu, döngüsel ekonomiye geçiş sürecini hızlandırmak için yürürlüğe soktuğu dijital ürün pasaportunun kapsamını genişletiyor.
Akıllı telefonlardan tekstil ürünlerine kadar çeşitli ürünlerin aşırı tüketimi, doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturuyor. Dolayısıyla Avrupa Birliği (AB), sürdürülebilirliği yaygınlaştırmak için yeni uygulama önerileri geliştiriyor.
Avrupa Komisyonu, Avrupa pazarındaki ürünlerin yeniden kullanımını ve geri dönüştürülmesini sağlamak amacıyla ürün bileşenleri hakkında bilgi içeren bir ‘dijital ürün pasaportu’ sistemini, Sürdürülebilir Ürünler için Ekolojik Tasarım Yönetmeliği (Regulation on Ecodesign for Sustainable Products, ESPR) kapsamında hayata geçirmişti. ESPR, şu anda yalnızca elektrikli ve elektronik cihazlar için geçerli olsa da kapsamının tekstilden mobilyaya kadar geniş bir ürün yelpazesine yayılması planlanıyor.
Bununla birlikte pek çok şirket, dijital ürün pasaportu ile kimlerin ne tür bilgileri görebileceği konusundaki endişelerini dile getiriyor. Örneğin Nickel Enstitüsü Kamu Politikası Yöneticisi Mark Mistry: “Sanayi dışındaki insanlar için, bu tür verilerin neden hassas olduğu ve neden tüm verilerin halka açık hale getirilmemesi gerektiği tam olarak anlaşılamayabilir.” diyor.
Mistry, dijital ürün pasaportunun ticari açıdan hassas bilgileri de içerebileceğini belirterek: “Ürünlerin içeriğindeki bilgilerin tamamının erişime açılması rekabet gücü kaybına neden olabilir.” uyarısında bulunuyor.
Avrupa Politika Merkezi’nde (The European Political Community, EPC) politika analisti olan Stefan Sipka ise, bu sorunun üstesinden gelmek için hedef grupları oluşturulabileceği önerisini sunuyor: “Tüketiciler, dijital ürün pasaportlarının hedef gruplarından biri olacak. Diğer hedef gruplarında ise, tehlikeli kimyasallar olup olmadığını tespit etmek isteyen geri dönüşümcüler veya tamirciler olabilir. Aynı zamanda ürünlerin AB kurallarına uygun olarak üretilip üretilmediğini kontrol etmek için kolluk kuvvetleri de başka bir hedef grubu kapsamında yer alabilir. Bu nedenle, hedef kitleye bağlı olarak bazı verilere ulaşım farklılık gösterebilir.”
Ambalaj geri dönüştürülebilir mi olmalı, tek kullanımlık mı?
Bir yandan dijital ürün pasaportlarına dair tartışmalar sürerken, diğer yandan Avrupa Komisyonu paketlemede kullanılan ambalajı da ESPR kapsamına almaya hazırlanıyor. Ambalajın, AB’nin günlük tüketim ürünleri için önerdiği eko-tasarım kuralları kapsamında ayrı bir ürün kategorisi üzerinden düzenlenmeye tabii tutulmayacağı ancak ürünün çevresel ayak izi genel değerlendirmesine dahil edileceği belirtiliyor.
Avrupa Komisyonu’nun İç Pazar Departmanı Direktörü Gwenole Cozigou, Komisyon’un ambalaja belirli bir ürün türü olarak değil, “piyasaya sürülen bir ürünün bileşeni” olarak yaklaşacağını belirterek: “Biz ambalajı piyasaya sürülen bir ürünün parçası olarak ele alıyoruz.” dedi.
AB verilerine göre, elyaf bazlı ambalajlar yüzde 82 oranıyla, en yüksek geri dönüşüm oranına sahip. Elyafı ise yüzde 80 ile metal, yüzde 75 ile cam ve yüzde 42 ile plastik takip ediyor.
Ancak Avrupa Çevre Bürosu’ndan (The European Environmental Bureau, EEB) Piotr Barczak, Avrupa Komisyonu’nun ambalaj üreticileri tarafından ödenen Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (Extended Producer Responsibility, EPR) ücretlerine atıfta bulunarak söz konusu düzenlemenin sürdürülebilir ambalaj üretimine geçişi nasıl teşvik edeceği üzerine düşünülmesi gerektiğini belirtiyor.
Komisyon’un mevcut planlarına göre, bu ücretler ambalajın yeniden kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir olup olmadığına göre çeşitlilik gösterebilir. Ancak üreticiler, AB düzenleyicilerinin farklı ambalaj biçimlerinin çevresel etkisini belirlemek için kullanacağı kriterler konusunda endişeli. Üreticiler, tam bir yaşam döngüsü analizine dayalı olarak ambalaj malzemelerinin ekolojik özelliklerini tanımlamanın zor olacağını belirtiyor.
Avrupa Karton Üreticileri Birliği (European Carton Makers Association) Genel Müdürü Mike Turner: “Yeniden kullanımın önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Ancak yeniden kullanılabilir ambalajları zorunlu hale getirmek yerine alternatif çözümleri değerlendiriyoruz. Komisyon’un karar vermeden önce tek kullanımlık ambalajların mı yoksa yeniden kullanılabilir ambalajların mı daha iyi bir seçenek olduğuna yönelik hazırlanan raporları göz ardı etmemelerini istiyoruz.” diyor.
Turner, hızlı servis restoranlarındaki geri dönüştürülebilir ambalajlara kıyasla tek kullanımlık ambalajların daha yüksek seviyede çevresel performans sergilediğini vurgulayan yakın tarihli bir yaşam döngü analizi çalışmasına atıfta bulunarak: “Pek çok farklı alanda, tek kullanımlık kağıt bazlı ambalaj daha iyi bir seçenek olabilir.” ifadelerini kullanıyor.
Turner, “Yaşam döngüsü analizi yapılan çalışmaya göre; tek kullanımlık kağıt ambalajların yeniden kullanılabilir ambalajlara kıyasla, önemli ölçüde azaltılmış su kullanımıyla birlikte daha düşük çevresel ayak izine sahip olduğu kanıtlanmıştır.” diyor.
Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Direktifi’nin (Packaging and Packaging Waste Directive, PPWD) 30 Kasım’da Avrupa Komisyonu tarafından tekrar gözden geçirilmesi planlanıyor.
Dijital ürün pasaportu pilleri de kapsayacak
Öte yandan Komisyon, 2 kWh’nin üzerinde depolama kapasitesine sahip endüstriyel piller ile elektrikli araç pillerinin 2026’dan itibaren kendi pil pasaportlarına sahip olmasını zorunlu kılacak bir düzenlemeyi de yürürlüğe soktu.
Tıpkı ESPR’deki dijital ürün pasaportları gibi, pil pasaportları da her ürüne benzersiz bir kimlik numarası verecek ve pilin dayanıklılığı ve performansı hakkında bilgi verecek. Bu bilgiler QR kodu aracılığıyla erişilebilir olacak. Ancak pil pasaportlarının hangi bilgileri içereceği 2024’ün sonunda kesinleşecek.
[…] azaltmak için bilime dayalı hedefler belirlenmesi gerektiğine vurgu yapılan raporda, dijital ürün pasaportunun hayata geçirilmesi de dahil olmak üzere üretim süreçlerinde daha az enerji ve su […]
[…] için bilime dayalı hedefler belirlenmesi gerektiğine vurgu yapılan raporda, dijital ürün pasaportunun hayata geçirilmesi de dahil olmak üzere üretim süreçlerinde daha az […]