Karbon denkleştirme ve karbon kredileri, sera gazı emisyonu azaltımında etkili olan ekonomik modeller arasında yer alıyor.
Karbon kredileri, karbon emisyonlarına yönelik izin belgesi işlevi görüyor. Bir şirket bir karbon kredisi satın aldığında belirli bir miktarda karbonemisyonu salımı için izin elde ediyor. Karbon kredilerinden elde edilen gelir, şirketlerden kanun yapıcılara aktarılıyor. Ayrıca fazla kredisi olan şirketler, kredilerini başka şirketlere de satabiliyor.
Karbon denkleştirme ise bir şirketin sera gazı emisyonlarını azaltmak için hayata geçirdiği biyolojik çeşitliliği koruma, orman restorasyonu ve yenilenebilir enerji gibi çevre dostu projelere yatırım yapması anlamına geliyor.
Sera gazı emisyonlarını azaltmak için tasarlanmış bir mekanizma olan karbon kredilerinin ticareti de karbon piyasalarında gerçekleşiyor. Bu piyasada şirketler karbon kredileri satın alarak emisyonlarını dengeleyebiliyor. Karbon piyasası, düzenlenmiş karbon piyasası ve gönüllü karbon piyasası olarak ikiye ayrılıyor.
Düzenlenmiş karbon piyasası genellikle bölgesel veya ulusal düzeydeki ticaret düzenlemeleri üzerinden şekilleniyor. Sera gazı emisyonlarını azaltmak için ilgili sektörlerin belirlenmesi ve belli bir emisyon salım limiti koyma zorunluluğu getiriyor. Bu piyasa, emisyon üst sınırını aşan şirketlerin salımlarını azaltmak için karbon kredilerisatın almalarını sağlıyor. Bu tür karbon piyasaları, genellikle yasal düzenlemelere bağlı oluyor ve emisyon azaltım hedeflerinin yerine getirilmesini sağlıyor.
Çoğu şirket, her yıl aldıkları kredi sayısının karşılayabileceğinden daha fazla emisyon üretiyor. Bu şirketler karbon emisyon üst sınırını aştıklarında düzenleyici piyasaya yöneliyor.
Örneğin Şirket 1 ve Şirket 2’nin bir yılda 300 ton karbon salımına izin veriliyor. Ancak Şirket 1 yıl içerisinde 400 ton karbon salıyorken, Şirket 2 sadece 200 ton karbon salıyor. Para cezaları ve ek vergilerden oluşan bir cezadan kaçınmak için, Şirket 1 yıl içerisinde kendilerinden 100 ton daha az karbon ürettiği için fazladan emisyon alanına sahip olan Şirket 2’den kredi satın alarak fazladan 100 ton karbondioksit salımını telafi edebiliyor.
Düzenlenmiş karbon piyasası günümüzde Kanada, Avrupa Birliği (AB), Birleşik Krallık, Çin, Yeni Zelanda, Japonya ve Güney Kore’de mevcut ancak yakın bir gelecekte dünyadaki pek çok ülkenin bu sistemi hayata geçirmesi bekleniyor.
Gönüllü karbon piyasası ise şirketlerin ve bireylerin kendi rızalarıyla sera gazı emisyonlarını azaltmak veya dengelemek için karbon kredileri satın alabilecekleri bir piyasadan oluşuyor. Bu piyasa genellikle sürdürülebilirliğe yönelik projelere yatırım yapmak isteyen şirketler ve bireyler tarafından tercih ediliyor. Gönüllü karbon piyasasının geçen yıl yaklaşık 400 milyon dolar değere ulaştığı belirtiliyor ve 2030 yılına kadar 10 ila 25 milyar dolar seviyesine yükseleceği öngörülüyor.
Karbon kredileri ile karbon denkleştirmeleri arasında önemli bir fark daha bulunuyor. Karbon kredileri genellikle karbon uyum piyasasında işlem görüyorken, karbon denkleştirmeleri genellikle gönüllü karbon piyasasında işlem görüyor.
Refinitiv’in araştırmasına göre karbon kredileri için küresel uyumluluk pazarının toplam büyüklüğü 261 milyar dolar ve günden güne gelişmeye de devam ediyor.
Gönüllü karbon piyasası ise uyumluluk piyasasından daha küçük ölçekte. Ancak gönüllü karbon piyasasının da önümüzdeki yıllarda daha fazla büyümesi bekleniyor. Nitekim hâlihazırda Apple, Stripe, Shell ve British Petroleum gibi birçok şirket aktif olarak piyasada yer alıyor.
Ancak bazı uzmanlar karbon kredileri ve denkleştirmelerin karbon emisyonlarını azaltmak yerine ikame edici bir işleve sahip olduğunu belirtiyor. Uzmanlara göre, daha az karbon emisyonuna neden olacak tedbirlerin hayata geçirilmesi yerine, karbon kredileri daha kolay ve daha ucuz bir alternatif sunabiliyor. Bu nedenle karbon kredilerinin, karbon emisyonlarının azaltılmasını sağlamak için yeterli olmadığını ve gerçek çözümlerin daha kapsamlı ve somut tedbirler gerektirdiğini savunuyor.
Öte yandan karbon denkleştirme kapsamında sıkı bir sertifikasyon sürecinden geçirilen, belirli standartlara uygunluğu denetlenen projeler de bulunuyor. Örneğin, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki Temiz Kalkınma Mekanizması (Clean Development Mechanism, CDM) gibi uluslararası oluşumlar emisyonların gerçekten azaltıldığını göstermek için katı standartlar belirliyor.
Sonuç olarak karbon kredileri doğru standartlara uygun olarak üretilirlerse, gerçekten karbon emisyonlarını azaltabiliyor. Ancak karbon kredileri tek başına yeterli bir çözüm sunmuyor ve daha kapsamlı tedbirlerin de hayata geçirilmesi bekleniyor.
[…] adımlar , gelişmekte olan ekonomilerdeki emisyon ticaret sistemleri (ETS) ve karbon vergileri uygulamalarında sağlanan ilerlemeler yer […]
[…] aynı zamanda karbon kredileri için bir dizi olayla hatırlanacak bir yıl […]