,

İSO Sürdürülebilirlik Platformu Toplantısı gerçekleştirildi

İSO Sürdürülebilirlik Platformu Toplantısı gerçekleştirildi

İSO Sürdürülebilirlik Platformu Toplantısı’nda İSO’nun sürdürülebilirlik faaliyetleri, COP28 zirvesi ve su güvenliği ele alındı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Sürdürülebilirlik Platformu Toplantısı, İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Sürdürülebilirlik alanında yürütülen faaliyetlere yön vermek, bu konuda ilgili tarafları bir araya getirerek sinerji yaratmak, stratejik öneriler ve yeni projeler geliştirmek amacıyla kurulan İSO Sürdürülebilirlik Platformu toplantısında akademi, özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri yer aldı.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, “Hepimiz aynı dünya için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bütün dünya aynı amaç için çalışıyor. Dünya yeşil dönüşüm konusunda mutabık kaldı. İstanbul Sanayi Odası da kamuyla yaptığı iş birliğiyle değişim sürecinin önemli paydaşları arasında yer alıyor” dedi.

İstanbul’da güncel su durumunun sanayiye etkileri üzerine de görüşlerini aktaran Tepe, “Suyun sanayimiz açısından önemi ortadadır ve sürdürülebilir üretim için iklim değişikliği, nüfus artışı gibi etmenleri dikkate alan politikaların ve su ile atıksu yönetiminin hayata geçirilmesi kritiktir” ifadelerini kullandı.

Platformun açılış konuşmasının ardından, İSO’nun 2023 yılında hayata geçirdiği sürdürülebilirlik faaliyetleri ve 2024 yılı için planlanan projeler aktarıldı.

2050 sonrasında Türkiye’de su kaybı yüksek seviyelere çıkacak

COP 28 zirvesinin sonuçlarının da ele alındığı toplantıda, İTÜ İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Proje Koordinatörü Prof. Dr. İzzet Öztürk, İstanbul’un Güncel Su Durumu ve Sanayi Sektörüne Etkileri ile ilgili Tespit ve Değerlendirmeler başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Barajlardaki su seviyeleri ve İstanbul’daki su tüketimine dair konuşan Öztürk, “Bu yıl barajlarımızdaki su seviyesi yüzde 16’lara kadar düştü. İstanbul’da geçmiş dönemlerdeki yıllık yağışın da zaman zaman ortalamanın yüzde 30 altında seyrettiğini görüyoruz. İstanbul  benzer senaryoyu  7 ila 9 yılda bir yaşıyor ve en fazla 2 yıl sürüyor. 2015’te de benzer bir durum yaşamıştık. Öte yandan su tüketim verilerini incelediğimizde; İstanbul’da sanayi sektörünün su tüketimi, genelin yaklaşık yüzde 5’ine tekabül ediyor. Şehrin su tüketimi ağırlıklı olarak kentsel tüketimden kaynaklanıyor” dedi.

2050 sonrası Türkiye ve İstanbul’da yaşanacağı öngörülen su kaybı hakkında da uyarıda bulunan Öztürk, “Yaptığımız iklim modellemeleri kapsamında İstanbul’daki su kaynaklarının nasıl etkileneceğini inceledik. 2050 ile ilgili kötümser senaryoda yüzde 15 civarında bir azalma yaşanacağını öngörüyoruz. Ancak hem İstanbul hem de Türkiye için asıl kötü senaryo 2050 sonrasında yaşanıyor. Projeksiyonlarımızda 2050 sonrasında yüzde 30’lara varacak su kaybı yaşanmasını bekliyoruz. Söz konusu su kaybı yağışın azalmasından değil, sıcaklıkların artmasından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

Su arzını artırmak için neler yapılmalı?

Öztürk, yaptığı sunumda su arzını artırıcı önerileri de sıraladı. Bu doğrultuda;

– İSKİ su dağıtım sistemindeki %23 oranındaki fiziki kayıp kaçak oranının her yıl en az %1 azaltılarak orta vadede %10 seviyesine indirilmesi,

– Bazı zemin deformasyonları ve yapısal sorunlar dolayısıyla işletmeye alınamayan Melen Barajı’nın rehabilite edilerek devreye alınması,

– İstanbul’daki kentsel yeşil alan sulamalarının arıtılmış atıksularla yapılması,

– Endüstriyel proses suyu olarak, teknik ve ekonomik uygunluğu ile gerekli işletme modeli iyi etüt edilerek, çok iyi arıtılmış atıksuların kullanımı,

– Yağmursuyu Hasadı ve Gri Su Geri kazanım uygulamalarının teşvik edilerek yaygınlaştırılması,

– Kentsel dönüşüm sürecinde oluşturulacak modern uydu kentlerde, ikili şebeke teşkili ile arıtılmış atıksuların, %50 indirimli tarifeyle sulama, araç yıkama ve WC sifon suyu olarak kullanımının teşviki,

– Ev ve iş yerlerinde; tasarruflu armatür, özel basınç kırıcı aparat/parça ve sifon  rezervuarlarının küçültülmesi,

– Tarım sektöründe modern (yağmurlama, damla vb.) sulamanın yaygınlaşması,

– Sıfır atık gibi, “suda sıfır kayıp (israf)” kampanyaları ile farkındalığın artırılması su arzını artırıcı öneriler arasında yer alıyor.

Paylaş