IEA’ın raporuna göre, COP28’de belirlenen “yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması” hedefinin gerçekleştirilebilmesi için ülkelerin yeni politikalar geliştirmesi gerekiyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (International Energy Agency, IEA) “Yenilenebilir Enerji 2023” raporuna göre 2023 yılı, Çin’in güneş enerjisi santrali (GES) pazarındaki etkisiyle yenilenebilir enerji kapasitesinde önemli bir artışa tanıklık etti. 2023 yılında küresel yenilenebilir enerji kapasitesi, yaşanan yaklaşık yüzde 50’lik artış ile 510 GW seviyesine ulaşarak yeni bir rekor kırdı. GES, dünya genelindeki yenilenebilir kapasite artışının üçte birini oluşturdu.
Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Brezilya’daki yenilenebilir enerji kapasitesinde yaşanan artış, tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaştı. Çin ise bir önceki yıl gerçekleşen dünyadaki toplam kurulum kadar GES kapasitesini artırırken, rüzgâr enerjisi santrali (RES) kapasitesini ise %66 oranında artırdı.
Rapora göre 2028’e kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 7.300 GW’ye ulaşması bekleniyor. Ancak COP28’de onaylanan ve “yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması” hedefine ulaşmak için yeni makroekonomik ortama yönelik belirsizlikler, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha hızlı yaygınlaşmasını engelleyen altyapı yetersizlikleri, idari engeller ve yetersiz finansman gibi bazı zorlukların aşılması gerekiyor.
Rapor, hükümetlerin söz konusu engelleri aşarak 2030’a kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 11.000 GW’nin üzerine çıkarmanın ve böylelikle COP28’de belirlenen hedefe ulaşmanın mümkün olduğunu belirtiyor.
Yenilenebilir enerji kaynakları, fosil yakıtlardan daha cazip hale gelecek
Rapora göre, önümüzdeki beş yıl içinde dünyada büyük bir enerji dönüşümünün gerçekleşmesi bekleniyor. 2023-2028 döneminde 130’dan fazla ülkede, destekleyici politikaların etkisiyle toplamda 3.700 GW’lık yenilenebilir enerji kapasitesinin devreye alınması öngörülüyor. Bu senaryoya göre, yaygınlaşan yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 95’ini GES ve RES oluşturacak ve daha düşük üretim maliyetleriyle yenilenebilir enerji, fosil yakıtlardan daha cazip hale gelecek.
Rapora göre söz konusu beş yıllık süreçte, birkaç önemli gelişmenin yaşanması bekleniyor:
– 2024’te RES ve GES’in, toplam HES kapasitesini geride bırakarak daha fazla elektrik üreteceği,
– 2025’te, yenilenebilir enerji kaynaklarının kömürü geçerek elektrik üretiminin en büyük kaynağı haline geleceği,
– RES’in 2025’te ve GES’in 2026’da nükleer enerji üretimi kapasitesini geride bırakacağı,
– 2028’e gelindiğinde, yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel elektrik üretiminin yüzde 42’sini oluşturacağı ve rüzgâr ile güneşten elde edilen enerjinin payının yüzde 25’e çıkacağı öngörülüyor.
Rapor, önümüzdeki beş yıllık süreçte yaşanan bu önemli gelişmelerde Çin’in önemli bir rol oynayacağını belirtiyor. 2028’e kadar devreye girecek olan yenilenebilir enerji kapasitesinin neredeyse yüzde 60’ını Çin sağlayacak. Çin’in bu alandaki liderliği, küresel yenilenebilir enerjiye geçişin hızlanmasında önemli bir etken olacak.
Raporun lansmanında konuşan IEA Başkanı Fatih Birol, yenilenebilir enerji kapasitesinde yaşanan rekor seviyedeki artışın sevindirici olduğunu belirtti. Birol, COP28’de onaylanan ve yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması hedefine ulaşılmasının henüz mümkün olmadığını aktararak, “Ancak belirlenen hedeften çok uzakta değiliz. Hükümetler söz konusu açığı kapatmak için gerekli araçlara sahipler” ifadelerini kullandı.
Birol, “Uluslararası toplumun önündeki en büyük zorluk, birçoğu yeni enerji ekonomisinde geride kalan gelişmekte olan ekonomilerde yenilenebilir enerji kaynaklarının finansmanını ve dağıtımını hızla artırmak. Yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefine ulaşmadaki başarı buna bağlı olacak” dedi.