İSO koordinatörlüğünde hayata geçirilen proje, Türkiye’nin imalat sanayisinin iklim değişikliğine karşı adaptasyonunu sağlamayı hedefliyor.
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı kapsamında finanse edilen, İstanbul Sanayi Odası koordinatörlüğünde ve TÜBİTAK MAM ortaklığında gerçekleştirilen İklim Değişikliğine Karşı Hassas Sanayi Sektörlerinin Adaptasyon Kapasitesinin Risk Değerlendirmesi Yoluyla Geliştirilmesi (ClimaTech 4 Industry) Projesi’nin açılış toplantısı İstanbul Sanayi Odası’nın Odakule binasında gerçekleşti.
Toplantının açılış konuşmalarını İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, TÜBİTAK MAM Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Doç. Dr. Abit Balın ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı Başkan Yardımcısı Orhan Solak gerçekleştirdi.
Açılış konuşmasında İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, ” İklim değişikliğinin getirdiği yeni koşullara nasıl adapte olunacağı, sanayinin sürdürebilirliğinde iklim değişikliğiyle mücadele için yapılması gerekenler kadar büyük önem taşıyor. İklimler değişti, artık değişen iklim koşullarına göre sanayimizin değişmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilirlik konusunda acilen harekete geçilmesi gerektiğini belirten Tepe “Sürdürülebilirlik yeni dünya düzeninde rekabetçiliğin temel unsuru haline gelmeye başladı. Sürdürülebilirlik konusunda Türkiye’nin en büyük şansı, bu süreci diğer ülkelerle eş zamanlı yaşıyor olması. Dolayısıyla Türkiye olarak hiçbir şeye geç kalmadık ama zaman geçiyor ve gerekli adımları atmamız gerekiyor” dedi.
TÜBİTAK MAM Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Doç. Dr. Abit Balın ise iklim değişikliğinin çok yönlü bir sorun olduğuna dikkat çekerek “İklim değişikliği günümüzde karşı karşıya olduğumuz en önemli sorunlardan biri ve etkileri her geçen gün daha da ciddileşiyor. İklim değişikliği sadece çevre değil; ekonomi, sosyal yaşam ve sağlık üzerinde de derin etkiler yaratıyor ve bu sorunlarla mücadele etmek için bütün sektörlerin birbirleriyle iş birliği yapması gerekiyor. Bu süreçte özellikle sanayi önemli bir rol oynuyor. Üretim süreci, doğal kaynakların tüketimi ve atık yönetimi gibi konularda sanayinin aldığı önlemler bu süreçte belirleyici olacak” şeklinde konuştu.
Uluslararası ticaretin kurallarının yeniden yazıldığı bir dönemden geçmekte olduğumuzu söyleyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı Başkan Yardımcısı Orhan Solak “İklim değişikliğinin etkileri orta ve uzun vadede çok daha yoğun bir şekilde yaşanacak. Gıda krizi, doğal afetler, iklim göçleri ve tedarik zincirinde bozulmalara sebep olan çok boyutlu bir sorunla karşı karşıyayız. Dolayısıyla yeşil dönüşümün tüm sektörlerde uygulanması gerekiyor. Yeşil dönüşüm yalnızca çevreyi korumamızla sınırlı değil. Yeşil istihdam veya yeni küresel finansman gibi fırsatları da beraberinde getiriyor. Bu anlamda iklim değişikliği ve yeşil dönüşümün hem güvenlik boyutu hem de kalkınma boyutu var. Ülkeler ve sektörler bu süreçte ne kadar öncü rol alırlarsa katma değerlerini de o kadar artıracaklar” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından iklim değişikliğinin beklenen sektörel hassasiyetleri ve sosyo-ekonomik risklerini değerlendirmeyi ve uyum seçeneklerini belirleyerek imalat sektörlerinin uyum kapasitesini geliştirmeyi amaçlayan ClimaTech4 Industry Proje Tanıtımı gerçekleştirildi.
ClimaTech 4 Industry, imalat sanayisini iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklı hale getirmeyi hedefliyor
İklim Değişikliğine Karşı Hassas Sanayi Sektörlerinin Adaptasyon Kapasitesinin Risk Değerlendirmesi Yoluyla Geliştirilmesi (ClimaTech 4 Industry) Projesi, Türkiye’nin imalat sektörlerinin iklim adaptasyonunun sağlanması doğrultusunda kapasitelerinin geliştirilmesi ve dayanıklılığının artırılmasını amaçlıyor.
Proje, gıda, tekstil ve orman, kâğıt, mobilya sanayiinde yürütülecek. Proje kapsamında akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinden oluşan sektörel danışma komiteleri oluşturulacak ve bu komite belirli aralıklarla bir araya gelerek fikir alışverişleri gerçekleştirecek.
Düzenlenecek İklim Değişikliğine Adaptasyon Mini MBA Serisi, Seminerleri ve Meslek Lisesi Öğrencilerine yönelik eğitimler ile iklim değişikliğinin beklenen sosyo-ekonomik riskleri değerlendirilecek ve uyum seçenekleri belirlenerek imalat sektörlerinin uyum kapasitesinin geliştirilmesi hedeflenecek.
Gerçekleştirilen faaliyetlerin sonuçları sektörel çalıştaylarda değerlendirilecek, 3 sektör özelinde İklim Değişikliği Uyum Eylem Planları hazırlanacak ve ardından oluşturulacak Politika Raporu’nun tanıtımı, ulusal ve uluslararası kuruluşlarda benzer projelerin de tartışıldığı Uluslararası İklim Değişikliği Zirvesi organize edilecek.
Türkiye’nin imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin iklim değişikliği ile mücadelede daha dayanıklı hale gelmesini sağlamak amacıyla oluşturulan proje, sektörün gelecekteki zorluklara karşı hazırlıklı olmasını amaçlıyor.