Dünya Bankası ve IMF temiz havaya paha biçmeli

Dünya Bankası ve IMF  temiz havaya paha biçmeli

Helen Clark, Eco-Business’ta yayımlanan yazısında, hava kirliliğine karşı IMF ve Dünya Bankası’nın gündemine alması gereken önlemleri değerlendirdi.

Siz bu satırları okurken, muhtemelen ölümcül bir maddeyi soluyorsunuz. Şehirlerde, evlerde, okullarda ve işyerlerinde gizlenen ve her yıl yedi milyondan fazla cana mal olan sessiz bir katil. Kirli hava, dünyanın en büyük çevresel sağlık riskidir.

Sağlığımız üzerindeki etkisi korkunç. Ortalama olarak, her birimiz hava kirliliği nedeniyle 2,2 yıl kaybediyoruz. Kirli havanın etkileri nedeniyle yılda tahmini 1,2 milyar iş günü kaybediliyor ve bu rakam 2060 yılına kadar 3,8 milyara yükselebilir.

Bu yıl yapılacak Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Bahar Toplantıları, küresel liderlerin temiz havayı bir öncelik hâline getirmeleri için çok önemli bir fırsat sunuyor. Endişe verici istatistiklere rağmen, hava kirliliği hak ettiği ilgiyi görmedi. Kirlilik genellikle görünmez olduğundan, temiz havayı hafife almak kolaydır. Örneğin, şu anda temiz hava projelerine uluslararası kalkınma fonlarının sadece yüzde 1’inden azı gidiyor.

Ortak Hava Komisyonumuzun başkanlarından biri olarak, IMF ve Dünya Bankasının gündeminde üç önemli önlemin olması gerektiğine inanıyorum.

İlk olarak, yatırım. Açık görünebilir, ancak bu sadece daha fazla para için başka bir çağrı değil ve temiz hava mutlaka yeni fonlar bulmak anlamına gelmez. Aslında, mevcut kamu finansmanı akışlarımızın çoğu zaten bir yan ürün olarak temiz hava sağlıyor. Örneğin, iklim değişikliğini yavaşlatmak için fosil yakıtlardan uzaklaşmayı hızlandırmak için finansman sağlamak da hava kirliliğini azaltacaktır. Bu tür çözümler, temiz havayı açık ve ölçülebilir bir hedef hâline getirerek tanınmalı ve güçlendirilmelidir.

Mevcut programlar tarafından sağlanmayan temiz hava sonuçlarını hedeflemek için ek finansman kuruluşları gerekebilir, ancak bunlar değer katmalarını ve daha fazla paranın kilidini açmalarını sağlamak için dikkatli bir şekilde oluşturulmalıdır.

Hava kirliliğiyle mücadele, sağlığı iyileştirmek, emisyonları azaltmak, teknolojik gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı sağlamak ve yoksulluğu ve cinsiyet eşitsizliğini azaltmak gibi temiz havanın ötesine geçen faydalara sahip olacaktır. Bu nedenle, temiz havaya büyük getirisi olan bir yatırım olarak öncelik verilmelidir.

Mesele Sadece Para Değil Temiz hava eylemi, iklim eylemidir: 1,5 derecelik bir dünyayı güvence altına almanın hem ön koşulu hem de sonucudur. Ayrıca, aşırı hava olayları ve orman yangınları da dahil olmak üzere iklim değişikliğine uyum sağlama direncimizi ve yeteneğimizi geliştirir.

Bu nedenle, temiz hava girişimlerinin iklim finansmanı ile rekabet hâlinde görülmemesi önemlidir. Aksine, her yıl ulusal bütçelerden temiz hava politikalarına harcanan 1,3 trilyon dolar tutarındaki savurgan fosil yakıt sübvansiyonlarının bir kısmını yeniden kullanmak gibi kazan-kazan çözümleri aramalıyız.

Ama bu sadece parayla ilgili bir şey değil. Bize göre, hükümetlerin gündemindeki ikinci eylem, ilerlemeyi ölçmenin bir yolunu oluşturmak olmalıdır, böylece hangi alanlarda daha iyisini yapabileceğimizi biliriz.

Şu anda, küresel hava kirliliği seviyelerini izlemenin tek ve güvenilir bir yolu yok. Hükümetler hedefler belirlemeli ve bunla[1]rı yıllık olarak raporlamalı veya muhtemelen temel çizgileri ve gelişim düzeyleri doğrultusunda ara hedeflere sahip olmalıdır. Ve hava kirliliğini azaltmak için 2050 yılına kadar net sıfır gibi iddialı bir küresel hedefe ihtiyacımız var.

Son olarak ve belki de en önemlisi, hava kirliliğini bir sorumluluk olarak görmekten temiz havayı bir varlık olarak görmeye geçmemiz gerekiyor. Temiz hava sadece elde edilmesi maliyetli bir şey değil, aynı zamanda bir yatırımdır. Sağlığı, üretkenliği ve ekonomiyi artırır. Bu amaçla, temiz havanın değerini, örneğin artan gelirler ve azalan sağlık bakım maliyetleri açısından ölçmemiz gerekiyor.

Ancak temiz havayı sağlığımız, çevremiz ve ekonomilerimiz için değerli bir varlık olarak görmeye başladığımızda, temiz havayı hepimiz için bir gerçeklik hâline getirme ihtiyacını anlayacağız.

Paylaş