ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesi, küresel iklim eylemleri açısından belirsizlik doğuruyor

ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesi, küresel iklim eylemleri açısından belirsizlik doğuruyor

ABD, 27 Ocak 2026 tarihinde Paris İklim Anlaşması’ndan resmen çıkmış olacak.

Birleşmiş Milletler (BM), Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararını resmen bildirdiğini doğruladı. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, düzenlediği basın toplantısında, “ABD, Paris İklim Anlaşması’ndan çekildiğine dair bildirimini bu yılın 27 Ocak tarihinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e iletti” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, 2019’da ülkesini Paris İklim Anlaşması’ndan çekme kararı almıştı. Ancak eski Başkan Joe Biden, göreve gelir gelmez ABD’yi yeniden anlaşmaya  dahil etmişti.

Trump, başkanlık görevine başladıktan kısa bir süre sonra, ABD’nin anlaşmadan tekrar çekilmesi için bir başkanlık kararnamesi imzaladı.

Paris İklim Anlaşması’nın 28. maddesinin ikinci paragrafına göre, ABD’nin çekilme kararı 27 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek.

Dujarric, küresel iklim eylemi konusundaki kararlılığı vurgulayarak, “Paris İklim Anlaşması’na olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyor ve küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlamaya yönelik tüm etkili çabaları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Alınan karar ile iklim finansmanı da tehlikeye girdi

ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı, gelişmekte olan ülkelerin karbon emisyonlarını azaltmasına ve iklim değişikliğine uyum sağlamasına yönelik yıllık yaklaşık 11 milyar dolarlık fonun da tehlikeye girmesine neden oldu.

ABD merkezli Doğal Kaynakları Savunma Konseyi’nden (NRDC) Uluslararası İklim Finansmanı Uzmanı Joe Thwaites, Trump’ın yurt dışına sağlanan iklim fonlarını kesme girişiminin sürpriz olmadığını ancak sürecin henüz sonuçlanmadığını, nihai kararı Kongre’nin vereceğini belirtti.

ABD, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nden de çıkacak mı?

Trump’ın imzaladığı karar, ayrıca ABD’nin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (United Nations Framework Convention on Climate Change, UNFCCC) kapsamındaki tüm mali taahhütlerini “derhal durdurmasını veya iptal etmesini” de içeriyor.

Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD,  UNFCCC’nin işleyişi için en büyük katkıyı yapması gereken ülke konumunda yer alıyor. ABD’nin yıllık katkıları, BM’nin genel bütçesinin yüzde 22’sini karşılıyor. Önceki Trump yönetimi döneminde ABD, UNFCCC’ye fon sağlamaya ve karbon emisyonlarını raporlamaya devam etmişti. Ancak Cambridge Üniversitesi’nden akademisyen Joanna Depledge, bu yeni kararın UNFCCC finansmanının tamamen kesileceği anlamına geldiğini belirtiyor.

Trump ayrıca yurt dışına yapılan tüm yardımların ABD dış politikasıyla ne kadar uyumlu olduğunu değerlendirmek amacıyla 90 günlük bir inceleme başlatacağını duyurdu. Buna ek olarak, ABD’de petrol ve doğal gaz üretimini artırmayı ve rüzgâr enerjisi projelerinin gelişimini kısıtlamayı amaçlayan yeni düzenlemeler de duyuruldu.

Hukuk uzmanları, Trump’ın UNFCCC’den tamamen ayrılma yetkisi olup olmadığı konusunda görüş ayrılığı yaşıyor. Çünkü ABD Senatosu, bu anlaşmayı 1992 yılında neredeyse oybirliğiyle onaylamıştı.

Biden yönetimi, BM’ye bağlı Yeşil İklim Fonu’na (Green Climate Fund) 3 milyar dolar aktarılacağını taahhüt etmişti. Ancak bu miktar henüz fonlara yansımadı ve uzmanlara göre Trump’ın başkanlığı döneminde de aktarılma ihtimali düşük görünüyor.

Bloomberg, ABD’nin mali yükümlülüklerini karşılama sözü verdi

İş insanı Michael Bloomberg ise ABD’nin UNFCCC için yapması gereken mali katkıları karşılayacağını duyurdu.

Bloomberg, kendi vakfı ve diğer iklim finansmanı sağlayıcılarının ABD’nin UNFCCC’ye olan mali yükümlülüklerini yerine getireceğini duyurarak “2017 ile 2020 yılları arasında, federal hükümetin eylemsizlik döneminde şehirler, eyaletler, işletmeler ve halk, ulusal taahhütlerimizi yerine getirmek için sorumluluk aldı ve şimdi tekrar aynı şeyi yapmaya hazırız” dedi.

Bloomberg Philanthropies, Trump’ın ilk başkanlık döneminde UNFCCC’ye maddi destek sağlamıştı ve Biden dönemiyle de bu katkılarını sürdürdü. 2024 itibarıyla, Bloomberg Philanthropies, UNFCCC’nin en büyük devlet dışı finansman destekçisi olarak 4.5 milyon dolar ödeme yaptı. ABD, Trump döneminin başlarında birikmiş olan borçları, Biden yönetimiyle birlikte 3.3 milyon dolarlık tek seferlik ödeme ile kapatmıştı. 2024 itibarıyla ABD’nin UNFCCC’ye yaptığı toplam katkı ise 13.3 milyon doları buldu.

Çevresel davalar durduruldu

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, tüm çevresel davaları durdurdu ve çevre sorunlarıyla ilgilenen dört Adalet Bakanlığı yetkilisini başka görevlere atadı. Bu yetkililer arasında doğal kaynaklar, temyiz ve çevre suçları bölüm sorumluları bulunuyor. Bu değişiklik, Trump’ın federal hükümetin 2.2 milyonluk iş gücünü yeniden şekillendirmesinin bir parçası olarak da görülüyor.

Reuters’ın ulaştığı belgelere göre, Adalet Bakanlığı’na yeni dava açılmaması ve mevcut anlaşmaların durdurulmasına yönelik talimat verildi. Uzmanlar bu kararın, daha önce karara bağlanmış anlaşmaların  gözden geçirilmesine olanak tanımak amacıyla alındığını belirtiyor.

 

Paylaş