IV. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası, İstanbul Sanayi Odası ev sahipliğinde başladı.
DCube Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi A.Ş., Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G) ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) iş birliğinde bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası’nın ilk etkinliği İstanbul Sanayi Odası (İSO) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Etkinliğin İstanbul programı, İSO ev sahipliğinde Nordic Council’ın da katkılarıyla İSO Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda düzenlendi. İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, DCube Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi A.Ş, Kurucu Ortağı Gülcan Ergün, Hedefler için iş Dünyası Yönetim Kurulu Üyesi ve UNDP Bölgesel Ortaklıklar Uzmanı Ekip Lideri Oana Maria Lambert, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, Danimarka İstanbul Başkonsolosu Thierry Hoppe ve İsveç İstanbul Başkonsolosu Johanna Strömquist’in açılış konuşmacıları olduğu etkinlikte döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik temalarında çeşitli paneller düzenlendi.
Ulusal gündemdeki gelişmelerin değerlendirilmesine fırsat sağlayan, aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) ile olan güncel gelişmelerin de aktarıldığı etkinliği çok sayıda kamu, özel sektör ve yabancı katılımcı ilgiyle takip etti.
“Net sıfır hedefi, yalnızca enerji dönüşümüyle mümkün değil”
İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, yaptığı açılış konuşmasında “İçinde bulunduğumuz sistemin sürdürülemez olduğunu görüyoruz. Döngüsellik meselesine gelmeden önce şunu vurgulamak gerekiyor: Uzun yıllar boyunca dünyanın gerçek gündeminden uzak kaldık. Döngüsellik, çevre politikalarının ana gündem maddesi değilmiş gibi davrandık. Oysa bugün geldiğimiz noktada, döngüsel ekonomi artık toplumun gündeminde giderek daha fazla yer buluyor” dedi.
Karbonsuzlaşma sürecinde döngüsel ekonominin rolüne dair konuşan Tepe, “Son beş yılda sürdürülebilirlik başlığı altında temiz enerjiye odaklandık. Ancak zamanla gördük ki, yalnızca enerjideki dönüşüm dünyayı kurtarmaya yetmiyor. Üretim süreçlerimiz, tüketim alışkanlıklarımız ve doğrusal ekonomi anlayışımız dünyayı tehdit eden en büyük etkenlerden biri hâline geldi. Bugün, aşırı hava olaylarının dünya ekonomisine yüksek maliyetler oluşturduğunu biliyoruz. Fakat bu olayların etkisi yalnızca ekonomik değil; ekosistemlerimizi ve kültürlerimizi de yok ediyor. Artık çok net bir şekilde görüyoruz ki, sürdürülebilirlik sadece enerji dönüşümünden ibaret değil. Döngüsel üretim modelleri olmadan bu sürecin başarıya ulaşması mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Döngüsel ekonomiye geçişte farkındalığın da önemini vurgulayan Tepe, “Yalnızca sanayideki teknik değişimlerle değil, toplumsal bir dönüşümle de bu süreci yürütmemiz gerekiyor. Nitekim asıl tehdit, alışveriş çılgınlığı ve bunun kontrolsüz hâle gelmiş olmasıdır. Artık dünyanın kaynak kullanımında verimli olması, ihtiyaçlar doğrultusunda üretim ve tüketim yapması gerekiyor. Toplumsal bilinçlenme olmadan bu dönüşüm eksik kalır” dedi.
“Döngüsel ekonomide bütüncül bir yaklaşımı benimsemek gerekiyor”
Etkinliğin açılışında konuşan DCube Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi A.Ş, Kurucu Ortağı Gülcan Ergün ise “Sanayi devriminden bu yana süregelen ve kökleşmiş doğrusal ekonomik model, artık sürdürülebilirliğini kaybetmiş durumda. Bu nedenle daha bütüncül bir yaklaşımı benimsemek ve döngüsel ekonomiye geçmek kaçınılmaz hale geldi. Elbette bu dönüşüm kolay değil; operasyonel süreçlerin yeniden yapılandırılması, kurum içi alışkanlıkların değişmesi zaman alıyor. Ancak bu süreci daha hızlı ve daha az sancılı hale getirmek elimizde” dedi.
Döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde üç temel öğeye değinen Ergün, “Sahada yaptığımız çalışmalar bize bazı temel öncelikleri açıkça gösteriyor. Bunlardan ilki döngüsel tasarım. Ürünlerin daha en başta dayanıklı, uzun ömürlü, tamir edilebilir olarak tasarlanması, hatta atığın oluşmadan sistem dışına çıkarılması gerekiyor. Yani mesele atığı yönetmek değil; atığın hiç oluşmamasını sağlamak. İkincisi, tedarik zincirinde döngüsellik. Özellikle KOBİ’lerin bu dönüşüme entegre olabilmesi büyük önem taşıyor. Bunun için hem farkındalıklarının artırılması hem de onların ihtiyaçlarına uygun modellerin geliştirilmesi gerekiyor.
Döngüsel bir model tasarlamak kadar, bu modeli hayata geçirebilecek yetkinliklere sahip olmak da kritik. Doğrusal ekonomi anlayışıyla yetişmiş bir iş gücünden, döngüsel düşünmesini beklemek gerçekçi değil. Bu nedenle hem mevcut çalışanlarımızın hem de gelecekte iş gücüne katılacak bireylerin döngüsel yetkinliklerinin geliştirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Döngüsel ekonominin gerekliliğini dile getiren Ergün, “Türkiye için döngüsel ekonomi, yalnızca çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma açısından da büyük bir fırsat. Üstelik kültürel olarak bu dönüşüme adapte olma kapasitemiz oldukça yüksek” şeklinde konuştu.
“Birlikte döngüsel ekonomiye geçiş sürecini nasıl gerçekleştirebileceğimize odaklanmalıyız”
B4G Yönetim Kurulu Üyesi ve UNDP Bölgesel Ortaklıklar Uzmanı, Ekip Lideri Oana Maria Lambert de konuşmasında iş birliğinin önemine değinerek “Mevcut modelin artık işlemediğini bildiğimiz halde neden hâlâ büyük ölçüde doğrusal alışkanlıklara sıkışmış durumdayız? Her zamankinden daha hızlı ve daha yüksek hacimlerde üretiyor, tüketiyor ve çöpe atıyoruz. Küresel ölçekte her yıl 100 milyar tondan fazla malzeme kullanıyoruz ve bunun yüzde 90’ından fazlası atığa veya emisyona dönüşüyor. Bölgemizin birçok yerinde geri dönüşüm oranları hâlâ tek haneli rakamlarda seyrediyor. Öte yandan inşaat atıkları, plastikler ve gıda kayıpları artmaya devam ediyor. Ancak bu hafta yalnızca sorunları tekrar etmek için değil, mümkün olanı ortaya koymak için burada olduğumuzu unutmamalıyız. Bu ruhla, birlikte neleri başardığımıza, neyin işe yaradığına ve daha iyisini nasıl yapabileceğimize odaklanmalıyız” dedi.
“2050 yılına kadar küresel atık yönetim maliyeti 640 milyar doları aşabilir”
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel ise etkinlik açılışında “Bildiğiniz gibi bilimsel veriler ve raporlar, iklim krizinin her geçen yıl daha da derinleştiğini ve acil önlemler alınmadığı takdirde geri dönülmez bir noktaya gelineceğini açıkça ortaya koyuyor. 1,5°C eşiğine çok yaklaştık. Mevcut politikalarla devam edilirse, bu yüzyılın sonuna kadar küresel sıcaklık artışı 3°C’ye ulaşabilir. Bu nedenle, döngüsel ekonominin sunduğu olanakları görmek ve önemini vurgulamak hayati önemde. Maalesef döngüsel ekonomide küresel karnemiz zayıf. Döngüsellik Boşluk Raporu 2024’e göre, dünyada son 6 yılda yarım milyar tondan fazla malzeme tüketildi. Bu miktar neredeyse 20. yüzyılda tüketilen toplam miktara eşdeğer. Tekstil endüstrisi her yıl 3,25 milyar ton malzeme tüketiyor, fakat kullanılan tekstil ürünlerinin sadece yüzde 0,27’si yeni ürünlere dönüştürülüyor. Önlem alınmazsa, 2050 yılına kadar küresel atık yönetim maliyeti 640 milyar doları aşabilir” ifadelerini kullandı.
“Fikirleri, inovasyonu ve iyi uygulamaları paylaşmak, iklim değişikliğiyle mücadelenin anahtarını oluşturuyor”
Danimarka İstanbul Başkonsolosu Thierry Hoppe ve İsveç İstanbul Başkonsolosu Johanna Strömquist de yaptıkları ortak konuşmada Nordik ülkelerinin döngüsel ekonomi alanında attıkları adımları aktararak “Tipik bir Nordik iş birliği örneği olarak, İsveçli meslektaşım ile sahneyi paylaşarak birkaç kısa açıklama yapmak istiyoruz. Burada yalnızca kendi ülkelerimiz adına değil, tüm İskandinav ülkeleri adına konuşacağız. Bu etkinliğe birkaç yıldır katılanlar bilirler; özellikle Finlandiya başta olmak üzere Nordik ülkeler, döngüsel ekonomi temasının sürekli destekçileri oldular. Bu durumdan büyükmemnuniyet duyuyoruz. Sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi gibi bizler için son derece önemli konulara katkı sağlamaktan mutluyuz. Nordik iş birliği, ortak değerlere dayalıdır ve dünyanın en köklü bölgesel iş birliklerinden biridir. Daha yakın ve güçlü bir Nordik iş birliği için çalışıyoruz çünkü birlikte çalışmanın, fikirleri, inovasyonu ve iyi uygulamaları paylaşmanın, bugün karşı karşıya olduğumuz iklim değişikliği ve kaynak kıtlığı gibi zorluklarla baş etmenin anahtarı olduğuna inanıyoruz” dedi.
Döngüsel ekonomi politikaları ve uygulamaları çok paydaşlı bir yaklaşımla ele alındı
Açılış konuşmalarının ardından IV. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası etkinliği, gün boyunca gerçekleştirilen panellerde devam etti. Akademi, kamu, özel sektör ve sivil toplumdan uzman isimlerin katılımıyla yürütülen oturumlarda, Türkiye’nin döngüsel ekonomi perspektifi çok paydaşlı bir yaklaşımla değerlendirildi:
- “Türkiye Döngüsel Ekonomi Eylem Planı” paneli SKD Türkiye Genel Sekreteri Konca Çalkıvik moderatörlüğünde T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Döngüsel Ekonomi Politikaları Şube Müdürü Salih Eminoğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. Panelde Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda attığı adımlar değerlendirilirken, Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında detaylı bilgi paylaşıldı.
- T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü, AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakatı Daire Başkanı Gülizar Yavaş ise Avrupa Birliği’nin sanayideki sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik hayata geçirdiği “Temiz Sanayi Mutabakatı” ve mutabakatın Türkiye’ye etkileri hakkında bilgilendirmede bulundu.
- “AB Eko-Tasarım Direktifi ile Uygulanan Dijital Ürün Pasaportunun Tekstil Sektörüne Yansımaları” sunumunda Virke Sürdürülebilirlik Müdürü Tord Dale, Avrupa Birliği’nin sürdürülebilir üretim politikalarının önemli adımlarından biri olan Eko-Tasarım Direktifi ve bu çerçevede geliştirilen Dijital Ürün Pasaportu’nun tekstil sektörüne etkilerini masaya yatırdı.
- Gerçekleştirilen sunumların ardından “Tekstilde Sürdürülebilir Üretim ve Döngüsellik Stratejileri” başlıklı panel gerçekleştirildi. Panelde, tekstil sektörünün çevresel etkileri, sürdürülebilir üretim modelleri, döngüsel ekonomi uygulamaları ve yeşil dönüşüm süreçleri masaya yatırıldı. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği, Yönetim Kurulu Başkanı ve Finlandiya Fahri Konsolosu Pınar Taşdelen Engin moderatörlüğündeki panele İstanbul Moda Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Jale Tunçel, KİPAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Halit Gümüşer ve RE&UP Genel Müdürü Andreas Dorner konuşmacı olarak katıldı.
- Döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde finansman rolünün ele alındığı “Türkiye’de Döngüselliğin Finansmanı” panelinde ise Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında finansal araçların ve politikaların önemi konuşuldu. Panelin moderatörlüğünü Arya Yatırım Platformu Büyüme Koordinatörü Sedef Erdoğmuş gerçekleştirirken, Yorglass CFO’su Erkut Tekinkaya ve Borçelik Yönetim Sistemleri Direktörü Serkan Ürkmez konuşmacı olarak yer aldı.
- “Nordik Ülkelerinden İyi Uygulama Örnekleri: Tekstilde Döngüsel Tasarım ve İnovasyon” panelinde ise sürdürülebilirlik alanında öncü adımlar atan Nordik ülkelerinin tekstil sektöründe geliştirdiği döngüsel tasarım ve inovasyon yaklaşımları ele alındı. DCube Sürdürülebilirlik ve Döngüsel Ekonomi A.Ş Kurucu Ortağı Gülcan Ergün moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Ethica Kurucu Ortağı ve CEO’su Paula Fontell ve The Upcycl Kurucusu Rikke Ullested konuşmacı olarak katıldı.
- EY Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ece Sevin moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Yenilenebilir Enerji Sektöründe Döngüsel Ekonomi Uygulamaları” panelinde IZKA Yatırım Destek Ofisi’nden Uzman Gökçe Kalyoncu, SFA Oxford ESG ve Kritik Mineraller Lideri İsmet Soyocak ile EBRD Sanayi, Ticaret ve Tarım İşletmeleri Müdürü Elif Erkek Baknalı konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, yenilenebilir enerji üretiminin çevresel etkileri, kaynak verimliliği, atık yönetimi ve döngüsel ekonomi prensiplerinin sektöre entegrasyonu konuları ele alındı.
- İstanbul Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı Burçin Değirmencioğlu moderatörlüğünde düzenlenen “Sürdürülebilir Üretim ve Sanayide Döngüsellik Stratejileri” panelinde ise Brisa Sürdürülebilirlik ve İş Geliştirme Direktörü Aylin Erdil Alpsan, Unilever Kurumsal İletişim Kıdemli Müdürü Çetin Yılmaz, Koç Holding Sürdürülebilirlik ve Paydaş İlişkileri Müdürü Seda Çınlar, H&M Sürdürülebilirlik Müdürü Derya Ural, Korozo Group İnovasyon ve Sürdürülebilirlik Başkanı Dr. Betül Türel Erbay katıldı. Panelde üretimin yalnızca çevresel değil, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini vurgulanarak, döngüsel ekonomi yaklaşımının sanayide rekabetçiliği artırıcı etkisine dikkat çekildi.
- “Döngüsel Ekonomi Odaklı Yeni Yetkinlikler ve Paydaş İletişimi” panelinde ise iklim krizi ve kaynak kıtlığı gibi küresel sorunlara karşı döngüsel ekonomi yaklaşımının sunduğu çözümler ve bu dönüşümde ihtiyaç duyulan yetkinlikler ele alındı. UN Global Compact Türkiye Genel Sekreteri Melda Çele moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele ASAŞ Alüminyum İnsan Kaynakları Direktörü Özlem İnce ve Marmara Üniversitesi Sürdürülebilir Üniversite İç Denetim Birimi Danışmanı Prof. Dr. Esra Yüksel Acı konuşmacı olarak katıldı.