AB Komisyonu, üye ülkelerde nükleer ve doğal gaz alanlarındaki enerji yatırımlarının sınıflandırılmasına ilişkin uzman danışma sürecinin başlatıldığını açıkladı. Açıklamada, sınıflandırma ile AB’nin 30 yıl içinde iklim dostu bir kıta olma hedefini yakalamak için yatırımları ihtiyaç duyulan faaliyetlere yönlendirmenin amaçlandığı kaydedildi.
AA’nın haberine göre, mevcut durumda her AB ülkesinin enerji üretim kaynaklarının farklılık gösterdiği anımsatılan açıklamada, Avrupa’nın bazı bölgelerinin enerjide halen ağırlıklı olarak yüksek karbon salan kömüre dayandığı ifade edildi. Açıklamada, bilimsel tavsiyeler, mevcut teknolojik ilerleme ve üye ülkeler arasında değişen geçiş zorluklarının dikkate alındığı, AB Komisyonu’nun doğal gaz ve nükleerin enerjide yenilenebilir temelli bir dönüşümü kolaylaştıracak araçlar olarak gördüğü belirtildi.
Doğal gaz ve nükleerin iklim dostu dönüşüme katkıda bulunduklarına dikkat çekilen açıklamada, bu enerji kaynaklarının açık ve sıkı koşullar altında yeşil yatırım sınıflandırması çerçevesinde yer alacağına işaret edildi. Ayrıca, uzman danışma sürecinin tamamlanmasının ardından AB Komisyonu’nun ilgili mevzuatı onay için ocak ayı içinde AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’na (AP) göndereceği kaydedildi.
Nükleer santraller yeşil yatırım sayılmak için 2045’ten önce ruhsat almalı
AB’nin yeşil sınıflandırmasına dahil olan enerji yatırımları finansmana daha kolay erişim sağlıyor. AB Komisyonunun taslağında, çevreye zarar vermeyen ve atıklarını güvenli biçimde tasfiye edebilecek nükleer enerji santral yatırımları yeşil ve sürdürülebilir ekonomik aktivite olarak sınıflandırılıyor. Söz konusu nükleer santrallerin yeşil yatırım sayılması için 2045’ten önce ruhsat almaları gerekiyor.
Yeşil yatırım olacak doğal gaz yatırımlarının ise kömürün yerine geçecekse kilovatsaat başına 270 gramdan daha az karbon emisyonu salması ve inşaat izninin 2030 yılı bitiminden önce alınması şart koşuluyor.
AB’nin önerisine tepkiler sürüyor
AP Yeşiller Grubu Sözcüsü Michael Bloss, “Komisyon başkanı Ursula von der Leyen, bu öneriyle finansal yatırımlar için Avrupa’nın ekolojik etiketinin güvenilirliğini yok ediyor” diyerek tepki gösterdi. Bloss, bu öneriyle, atom ve gazın, güneş ve rüzgar enerjisi gibi gösterildiğini belirterek öneriyi “saçma” olarak tanımladı. Yeşiller AP Milletvekili Reinhard Bütikofer de AB’nin önerisinin büyük hayal kırıklığı yarattığını ifade etti.
İspanya Ekolojik Dönüşüm ve Demografik Mücadele Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada “nükleer enerji ve doğal gazın, yeşil veya sürdürülebilir enerji sınıfında olmaması gerektiği” belirtildi. Bakanlık, “böyle bir sınıflandırmanın anlamlı olmayacağını ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde AB’nin enerji geçişi için yanlış sinyaller göndereceği” eleştirisinde bulundu. İspanya, AB’nin 2050’ye kadar sıfır karbondioksit emisyonu ve iklim nötrlüğü hedefi olan yeşil yatırım planının “tam savunucusu” olduğunu vurgularken, buna rağmen nükleer enerji ve doğalgazın bu sınıflandırılmaya dahil edilmesinin “geri adım atmak” olacağını kaydetti.
Almanya nükleere kesinlikle karşı
Almanya hükümeti doğalgazdan elde edilen enerjinin sürdürebilir sayılması planlarını olumlu karşılarken, nükleer enerji ile ilgili öneriyi ise kesinlikle reddetti. Reuters’a konuşan bir hükümet sözcüsü, AB’nin planlarına ilişkin olarak “Nükleer enerjiden ve kömürle elektrik üretiminden vazgeçildiği göz önünde bulundurulunca, Alman hükümeti için doğal gaz karbon nötrlüğü yolunda önemli bir geçiş teknolojisi oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Yeşiller üyesi Çevre Bakanı Steffi Lemke de planları “kesinlikle yanlış” olarak nitelendirerek, korkunç çevre felaketlerine yol açabilecek bir enerji şeklinin “sürdürülebilir, sosyal açıdan sorumlu yatırım ” sayılamayacağını söyledi.
Avusturya İklim Koruma Bakanı Leonore Gewessler, nükleer ve doğalgazın sürdürebilir enerji olarak sınıflandırılması halinde hukuki yollara başvuracaklarını söyledi. Gewessler sosyal medya hesabından “Bu planlar hayata geçerse, dava açacağız” ifadesini kullandı.
Başını Fransa’nın çektiği 10 kadar ülke, nükleer enerjinin iklim değişimi ile mücadelede etkili, güvenli ve rekabetçi bir kaynak olduğunu belirterek, yeşil yatırım sınıflandırma çerçevesine dahil edilmesini talep ediyordu. Buna ilave bir grup ülke de doğalgazın da geçici süre için AB yatırım sınıflandırma kurallarında sürdürülebilir olarak kabulünü istiyordu.
Almanya, Avusturya, Danimarka, Portekiz ve Lüksemburg gibi ülkeler ise özellikle nükleerin yeşil sınıflandırmaya dahil edilmemesi görüşünü taşıyordu.
[…] kullanan, çevreye zarar vermeyen ve atıklarını güvenli biçimde tasfiye edebilecek nükleer enerji santrali yatırımları yeşil ve sürdürülebilir ekonomik aktivite olarak tanımlanacak. […]