Avrupa Konseyi, “Fit for 55” paketinin kilit unsurlarından olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) yönetmeliği üzerinde anlaşmaya vardı. Anlaşma, 14 Temmuz 2021’de sunulan SKDM taslak önerisinde yer alan çimento, alüminyum, gübre, elektrik, demir – çelik sektörlerini kapsıyor .
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (Carbon Border Adjustment Mechanism, CBAM) geçtiğimiz yıl Avrupa Komisyonu tarafından, AB endüstrisini daha düşük maliyetle üretilen ancak yüksek emisyonlu ürünlerden korumanın bir yolu olarak önerilmişti. Karbon vergisi gibi düzenlemelerle daha düşük emisyonlu ancak yüksek maliyetle üretilen ürünler ile yüksek emisyonlu ancak düşük maliyetle üretilen ürünlerin rekabet gücünü eşitlemeyi amaçlayan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının (SKDM) temel hedefi ise karbon kaçağını önlemek. Karbon kaçağı üretimin sıkı iklim politikaları uygulayan bir ülkeden iklim politikası olmayan ülkelere kayması ile gerçekleşiyor. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, karbon kaçağını önlemenin yanı sıra ülkeleri iklim değişikliğiyle mücadele etmek için karbon fiyatlandırma politikaları oluşturmaya da teşvik ediyor.
Değeri 150 avrodan az ürünler muaf tutulacak
Avrupa Konseyi’nin 15 Mart 2022 tarihinde yaptığı açıklamaya göre üye ülkeler SKDM üzerinde anlaşmaya vardı. 14 Temmuz 2021’de açıklanan taslak öneride yer alan çimento, alüminyum, gübre, elektrik, demir ve çelik gibi ürünlerin karbon vergisine tabi tutulacağının belirtildiği açıklamada, değeri 150 avrodan daha az olan malların söz konusu yükümlülüklerden muaf tutulacağı belirtiliyor. Açıklamaya göre AB’ye yapılan sevkiyatların yaklaşık üçte biri bu kategoriye giriyor. Ayrıca anlaşma çerçevesinde Konsey, taslak öneriden farklı olarak SKDM yönetişimini AB düzeyinde merkezileştirme kararı aldı.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının AB’nin Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ile paralel çalışacağının vurgulandığı açıklamada, SKDM ile yakından ilgili olan ancak SKDM yönetmeliğinin yasal bir parçası olmayan çok sayıda konuda hala ilerleme kaydedilmesi gerektiği de vurgulanıyor. Bu konular arasında SKDM kapsamında sanayi sektörlerine ayrılan ücretsiz tahsisatların aşamalı olarak kaldırılması ve SKDM’nin ekonomik verimliliğinin, çevresel bütünlüğünün ve Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla uyumluluğunun sağlanması için ihracattan kaynaklanan potansiyel karbon kaçaklarının sınırlandırılması yer alıyor.
SKDM gelirleri ve üçüncü ülkelerle iş birliği gibi konuların halen Konsey’de görüşüldüğünün belirtildiği açıklamada, bu konularda yeterli ilerleme sağlandıktan sonra Avrupa Parlamentosu ile müzakerelerin başlayacağı ifade ediliyor. SKDM’nin yürürlüğe girmesi için AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor.
Türk sanayicilerini yakından ilgilendiriyor
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, ihracatının büyük bir bölümünü Avrupa’ya gerçekleştiren Türk sanayicilerini de yakından ilgilendiriyor. Sanayicilerin, SKDM ile AB tarafından ithal edilen ürünlerin karbon ayak izine dayalı bir mali yükümlülükle karşılaşması söz konusu olduğundan firmaların karbon ayak izlerini hesaplayarak gerekli önlemleri almaya başlaması gerekiyor. Türkiye’de bu konuda bir ilke imza atarak üye firmalarına maliyet avantajlarıyla kurumsal karbon ayak izi hesaplatma hizmetinde aracılık etmeye başlayan İstanbul Sanayi Odası (İSO), sanayicilerin karbon ayak izlerini hesaplamak konusunda geç kalmamalarını hatırlatıyor.
İSO’nun sunduğu danışmanlık hizmeti hakkında İSO Sürdürülebilirlik ve Koordinasyon Şubesi Müdürü Gülberk Ertap ile yaptığımız söyleşiye buradan ulaşabilir, hizmet hakkında daha ayrıntılı bilgi almak ve başvuru yapmak için ise bu linke tıklayabilirsiniz: https://www.iso.org.tr/surdurulebilirlik/sera-gazi-hesaplama-basvurusu.html
[…] üyeleri, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (Carbon Border Adjustment Mechanism, CBAM) kapsamında halihazırda yer alan 5 sektöre (demir ve […]
[…] 2023’ten itibaren, Avrupa Birliği’ne (AB) enerji yoğun ürünler ithal eden şirketlerin yanı sıra AB dışındaki tedarikçiler için de şartlar giderek daha karmaşık hale gelecek. Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’nın (Carbon Border Adjustment Mechanism, CBAM) yürürlüğe girmesiyle birlikte şirketlerin ithal edilen çelik, demir, alüminyum, çimento ve gübre gibi ürünlerinin karbon ayak izlerini belgelendirmesi ve ithalatlara bağlı her metrik ton karbondioksit başına vergi ödemesi gerekecek. […]