Avrupa Komisyonu, florlu sera gazlarını ve ozon tabakasını incelten maddeleri daha sıkı kontrol etmeye yönelik iki yeni yönetmelik öneriyor. Komisyonun önerdiği düzenlemelerin kabul edilmesi, Paris Anlaşması taahhütlerine uygun olarak küresel sıcaklık artışını sınırlamaya yönelik önemli bir adımı temsil ediyor. Özellikle buzdolaplarında kullanılan ve F-gazları olarak bilinen florlu sera gazlarının azaltılmasına yönelik öneri, 2030 yılına kadar emisyonların en az yüzde 55 azaltılması ve Avrupa’nın 2050 yılına kadar iklim nötr olması hedeflerine katkı sunarken, iki önerinin Avrupa Birliği (AB)’nin sera gazı emisyonlarında 2050’ye kadar toplam 490 Mt karbondioksit eşdeğeri azaltma sağlaması bekleniyor.
Küresel ısınmaya önemli bir etkisi olan F-gazları ve Ozon Tabakasını İncelten Maddeler (OTİM), karbondioksitten birkaç bin kat daha güçlü ve insani aktiviteler kaynaklı sera gazlarından oluşuyor. OTİM, dünyayı ultraviyole (UV) radyasyonundan koruyan ozon tabakasına zarar verirken, her iki gaz türü de günlük yaşamda soğutma, iklimlendirme, yalıtım, yangından koruma, elektrik hatları ve aerosol itici gazları gibi uygulamalarda kullanılıyor. Mevcut AB mevzuatları bu gazların kullanımını önemli ölçüde sınırlandırmış durumda; ancak yeni düzenlemelerle bu gazlardan kaynaklanan emisyonların daha da azalması ve iklim dostu alternatiflerin yaygınlaşması bekleniyor.
1987’de kabul edilen Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü, ozon tabakasına zarar veren yaklaşık 100 maddenin üretimini ve tüketimini sonlandırmaya yönelik aşamalı bir program öneriyordu. Protokolün tarafları arasında yer alan AB ve üye devletler bu kapsamda bugüne kadar çeşitli OTİM gruplarının kullanımını aşamalı olarak kaldırmış durumda. 2016 yılına gelindiğinde ise Montreal Protokolü’ne ek olarak ozon tabakasını inceltmeyen bir grup F-gazının ve hidroflorokarbonlu gazların düzenlemesine karar verildi. Kigali Beyannamesi olarak adlandırılan bu değişikliğin arkasında giderek kullanımı artan hidroflorokarbonların olumsuz iklim etkisi yer alıyordu.
2050’ye kadar 310 milyon ton karbondioksit emisyonu eşdeğerinde azaltım sağlanacak
F-gaz emisyonlarının yaklaşık yüzde 90’ına neden olan hidroflorokarbonlar (HFC’ler) genellikle buzdolaplarında, dondurucularda, klimalarda ve ısı pompalarında soğutucu akışkan olarak, astım spreylerinde ve teknik aerosol sprey kutularında itici gaz olarak, yangın söndürücülerde ve köpüklerde ise üfleme maddeleri olarak kullanılıyor. Florlu gazlar olarak tanımlanan F-gazları, Avrupa Birliği düzeyinde toplam sera gazı emisyonlarının yüzde 2,5’ini oluşturuyor. Komisyonun yeni önerisiyle ise mevcut mevzuatta öngörülen azalmanın ötesinde, 2030 yılına kadar 40 milyon ton, 2050 yılına kadar ise 310 milyon ton karbondioksit emisyonuna eşdeğer azaltım sağlanması planlanıyor. Avrupa Komisyonu, yeni düzenlemeyle amaçlanan dört ana hedefi ise şöyle sıralıyor:
- Teklif, hidroflorokarbonlar (HFC) için kota sistemini sıkılaştıracak ve 2015-2050 arasında AB pazarına giren yeni HFC’lerin potansiyel iklim etkisini yüzde 98 oranında azaltacak. Bundan sonra F-gazları sadece uygun alternatiflerin bulunmadığı yeni ekipmanlarda kullanılacak. Örneğin, en güçlü sera gazlarından biri olan SF6, 2031 yılına kadar elektrik iletimi için kullanılan tüm yeni ekipmanlarda aşamalı olarak kaldırılacak.
- Gümrük ve gözetim otoritelerinin ithalat ve ihracatı kontrol etmesi kolaylaşacak ve yasadışı F-gazları ve ekipmanlarının ticareti engellenecek. Ayrıca ilgili cezalar daha sert ve standart hale gelecek. Kota sistemi, daha katı kayıt kuralları ve sabit bir kota fiyatının getirilmesi yoluyla gerçek gaz tüccarlarıyla sınırlı olacak. Üye devletlerin sertifikasyon ve eğitim programlarını F-gaz kullanımını değiştiren veya azaltan iklim dostu teknolojileri kapsayacak şekilde genişletmeleri gerekeceğinden Avrupa’da iklim dostu ekipmanları kullanmaya yetkili mühendislerin sayısı artacak.
- Yeni teklifle birlikte kapsanan malzeme ve faaliyetlerin sayısı artacak ve verilerin raporlanması ve doğrulanmasına yönelik prosedürler iyileştirilecek.
- F-gazları önerisiyle mevcut muafiyetler kalkacak ve AB’nin HFC’si Montreal Protokolü ile tamamen uyumlu hale gelecek.
Sanayi de maliyet tasarrufu elde edecek
Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin (OTİM) geçmişte kullanıldığı ürünlere yönelik düzenlemeler de getiren teklifin 2050 yılına kadar 180 milyon ton karbondioksit ve 32 bin ton OTİM emisyonunu önlemesi bekleniyor. Ek emisyon tasarruflarının binalar yenilenirken veya yıkılırken OTİM’in yalıtım köpüklerinden geri kazanılması veya yok edilmesi yoluyla sağlanabileceğini belirten teklifte, sanayinin modernleştirilmiş bir lisanslama sistemi ve kullanılmayan kota ve kayıt ihtiyaçlarının sona ermesiyle maliyet tasarruflarından da yararlanabileceği belirtiliyor. Teklifte ayrıca F-gazları için önerilere benzer şekilde OTİM kapsamındaki yasa dışı faaliyetlerle mücadele için de önlem alınacağı vurgulanıyor.
Avrupa Birliği’nin florlu gazlar ve Ozon Tabakasını İncelten Maddeler (OTİM) konusunda yıllardır dünyanın en iddialı politikalarına sahip olduğunu belirten Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, “Mevcut yasalar başarılı olsa da bilim şimdi bizi daha ileriye ve daha hızlı gitmeye teşvik ediyor. İklim dostu teknolojilerin daha yaygın olarak kullanılması, AB’nin uzun vadeli iklim hedeflerine ulaşmamızda yardımcı olacak ve F-gazlarının ve ozon tabakasını incelten maddelerin kullanımını azaltmaya teşvik edecek,” ifadelerini kullanıyor.