ABD’nin altı büyük bankası, Net Sıfır İttifakı'ndan çekildi

ABD’nin altı büyük bankası, Net Sıfır İttifakı'ndan çekildi

ABD’nin en büyük altı bankası, küresel bankacılık sektörünün net sıfır hedeflerini belirleyen BM destekli Net Sıfır İttifak’ından çekildiklerini duyurdu.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından oluşturulan Net Sıfır İttifakı (Net Zero Banking Alliance, NZBA), üyelerinden 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını net sıfıra indirmeyi ve tüm kredi, yatırım ve sermaye piyasası faaliyetlerini bu hedef doğrultusunda uyumlu hale getirmelerini taahhüt etmelerini talep ediyor.

Aralarında Türkiye’den de bankaların yer aldığı ve dünyanın önde gelen küresel finansal kuruluşlarından oluşan bir grup olan NZBA, üyelerinin 2030 veya daha erken bir tarihte yatırımcıları ve müşterileri için değer sağlayan güvenilir ve Bilime Dayalı Hedefler Girişimi kapsamında hedefler belirleyerek bunlara ulaşmalarını destekliyor. Ancak NZBA, geçtiğimiz Aralık ayından bu yana peş peşe sarsıntılar geçiriyor.

JP Morgan, Aralık ayı başından bu yana Citigroup, Bank of America, Morgan Stanley, Wells Fargo ve Goldman Sachs’ın ardından BM destekli Net Sıfır Bankacılık İttifakı’ndan çekilen son banka oldu.

Donald Trump’ın enerji sektörünü serbestleştirme, çevresel düzenlemeleri kaldırma ve fosil yakıt üretimini artırma vaatleri, seçim kampanyasının temel taşlarından birini oluşturuyordu. Bu politikaların, ABD’nin enerji politikalarında büyük bir değişim yaratması bekleniyor. Nitekim analistler, bankaların NZVA’dan çekilmelerini de Trump’ın başkan olarak göreve başlamasının ardından beklenen siyasi tepkilerden kaçınma amacı taşıdığını belirtiyor.

Reclaim Finance adlı kampanya grubunun kıdemli analisti Paddy McCully, bankaların ittifaktan çekilmelerini eleştirerek, “Birkaç yıl önce iklim değişikliği siyasi gündemde ön plandayken bu bankalar iklim taahhütleriyle övünüyordu. Şimdi siyasi rüzgâr tersine döndü ve birdenbire iklim eylemi onlar için önemini yitirdi” ifadelerini kullandı.

Bankalar iklim odaklı faaliyetlerine devam edeceklerini açıkladı

İttifakın kurucu üyelerinden biri olan Citigroup, kararlarının “gelişmekte olan pazarlara düşük karbon geçişini desteklemek için sermaye mobilizasyonundaki engelleri ele almaya odaklanmalarını” sağlayacağını belirtti.

JP Morgan ise yaptığı açıklamada, müşterilerinin ve hissedarlarının çıkarlarını gözeterek bağımsız bir şekilde çalışacaklarını söyledi. Banka ayrıca, “düşük karbon teknolojilerini desteklerken enerji güvenliğini artırmaya yönelik pratik çözümler üzerinde odaklanmaya devam edeceklerini” vurguladı.

Goldman Sachs, düzenleyicilerin giderek artan standart ve raporlama gerekliliklerine odaklandıklarını belirtirken, net sıfır hedefleri doğrultusunda önemli ilerlemeler kaydettiklerini ifade etti. Wells Fargo sadece ittifaktan çekildiklerini doğrulamakla yetindi. Bank of America ve Morgan Stanley ise konuya dair açıklama yapmadı.

Öte yandan Carbon Trust Kıdemli Yöneticisi Toby Kwan yaptığı açıklamada, bankaların ittifaktan ayrılmalarının iklim hedeflerini belirlerken hangi sektörleri dahil edeceklerine ve hangi yol haritasını izleyeceklerine dair daha fazla esneklik sağlayabileceğini söyledi.

Bankalar bir süredir hedefteydi

İklim hedefleri belirleyen finans kuruluşları, bir süredir ABD’de kimi politikacıların eleştirilerine maruz kalıyordu. 2022 yılında, Cumhuriyetçi eyaletlerdeki başsavcılar tarafından açılabilecek olası bir rekabet davası tehdidi, bazı bankaları NZBA’dan ayrılma noktasına getirmiş ancak ittifakın fosil yakıtlara yönelik eylem gerekliliklerini gevşetmesiyle bu durum önlenmişti.

Kasım ayında ise Teksas liderliğindeki bir grup eyalet, büyük varlık yönetim firmaları olan BlackRock, Vanguard ve State Street’e karşı dava açarak, kömür kullanımını azaltmaya yönelik iklim yanlısı politikalarının enerji fiyatlarını artırdığını iddia etmişti.

Aralık ayında ABD Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi ise finansal kuruluşları ve iklim aktivistlerini “ABD şirketlerine radikal ESG hedefleri dayatmak için iş birliği yapmakla” suçlamıştı.

NZBA güçlü yapısını korumaya devam ediyor

ABD’deki bankaların çekilmesinin ardından NZBA bünyesinde hâlâ 141 banka yer alıyor ve bunlar arasında büyük Avrupa bankaları da bulunuyor. McCully, ABD bankalarının ayrılmasının ittifakta kalan bankalara daha güçlü taahhütlerde bulunma fırsatı sunduğunu belirtti.

Kwan ise ABD bankalarının ayrılmasının ittifak için bir son anlamına gelmediğini vurgulayarak, “Bu büyük finansal kurumların ittifaktan ayrılması, finans sektöründe iklim eyleminin geleceği konusunda soru işaretleri yaratabilir ancak geride kalan NZBA üyeleri, yaklaşık 64 trilyon dolarlık küresel bankacılık varlığını kontrol ediyor ve bu da ciddi bir etkiye sahip” ifadelerini kullandı.

BM Çevre Programı tarafından desteklenen NZBA ise henüz konuya dair herhangi bir yorum yapmadı.

 

Paylaş