Almanya’daki yeni koalisyon, kömür tüketimini aşamalı olarak azaltarak 2030’da sıfırlamayı hedefliyor. Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti’nin oluşturacağı yeni hükümet ayrıca Almanya topraklarının yüzde 2’sini rüzgar enerjisi üretimi için kullanmayı ve hidrojene dayalı enerji üretimine odaklanmayı amaçlıyor.
Üç partiden oluşan koalisyon anlaşmasının büyük bir bölümü, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik adımlardan oluşuyor. Kömür tüketiminin planlanandan 8 yıl daha erken sona erdirilmesi hedefinin yanında, 2030 itibariyle toplam elektrik üretiminin yüzde 80’inin yenilenebilir enerjiden elde edilmesi ve 15 milyon elektrikli arabanın kullanılmaya başlanması da yeni hükümetin hedefleri arasında. Ekonomide yeşil dönüşüm için bir paradigma değişikliği başlatmayı hedeflerini açıklayan Yeşiller Partisi lideri Annalena Baerbock, iklim krizinin zamanımızın en büyük sorunu olduğunu vurguluyor.
Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Hür Demokratlar arasında yapılan anlaşmanın en öne çıkan maddesi Almanya’yı 2045 yılına kadar iklim nötr haline getirmek. 2030 yılına kadar kömürün aşamalı olarak kaldırılacağının belirtildiği anlaşmada, yeni ticari binaların çatılarında güneş enerjisinin zorunlu hale geleceği de ifade ediliyor. Ayrıca, Almanya’nın 16 eyaletinin tamamının yüzölçümlerinin yüzde 2’sini rüzgar enerjisi için ayırması zorunlu tutuluyor.
[…] Almanya hükümeti doğalgazdan elde edilen enerjinin sürdürebilir sayılması planlarını olumlu karşılarken, nükleer enerji ile ilgili öneriyi ise kesinlikle reddetti. Reuters’a konuşan bir hükümet sözcüsü, AB’nin planlarına ilişkin olarak “Nükleer enerjiden ve kömürle elektrik üretiminden vazgeçildiği göz önünde bulundurulunca, Alman hükümeti için doğal gaz karbon nötrlüğü yolunda önemli bir geçiş teknolojisi oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Yeşiller üyesi Çevre Bakanı Steffi Lemke de planları “kesinlikle yanlış” olarak nitelendirerek, korkunç çevre felaketlerine yol açabilecek bir enerji şeklinin “sürdürülebilir, sosyal açıdan sorumlu yatırım ” sayılamayacağını söyledi. […]