Cinsiyet ücret farkı, küresel ekonomi ve toplumsal refah üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.
Dünya genelinde kadınlar, erkeklerin kazandığı her bir dolara karşı yalnızca 77 sent kazanıyor. Bu eşitsizlik, ulusal ekonomilerden hane halklarına kadar geniş çapta olumsuz etkiler yaratıyor.
“Cinsiyet ücret farkı”, kadınların aynı iş için erkeklerden daha az kazanması anlamına geliyor ve bu durum dünya genelinde yaygınlık gösteriyor. Küresel çapta ücret farkı ortalama %20 seviyesinde, ancak bu oran sektörlere ve ülkelere göre değişiklik gösteriyor. Özellikle göçmen ya da düşük gelirli işlerde çalışan kadınlar için bu fark çok daha geniş olabiliyor.
Cinsiyet ücret farkı, bireysel kazançların yanı sıra toplumun genel ekonomik performansını da olumsuz etkiliyor. Kadınların düşük kazançları, harcama gücünü azaltarak ekonomik büyümeyi yavaşlatıyor. Ayrıca kadınlar daha az kazandığında sosyal güvenlik katkıları azalıyor, bu da kamu hizmetlerinin uzun vadede finansmanında zorlanmalara yol açabiliyor.
Bu fark aileleri de doğrudan etkiliyor; özellikle tek ebeveynli aileler için konut, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçları karşılamak daha zor hale geliyor. Uzmanlar, kadınların daha yüksek maaş almasının, çocukların gelecekteki eğitim ve iş potansiyelleri üzerinde olumlu etkileri olacağını belirtiyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2023 raporu, cinsiyet eşitsizliğini giderme çabalarının yalnızca yüzde 0,3 arttığını gösteriyor. 2006’dan bu yana yapılan ölçümler, 17 yılda sadece yüzde 4,1’lik bir iyileşmenin kaydedildiğini ortaya koyuyor. Mevcut eğilimin devam etmesi halinde, küresel cinsiyet eşitsizliğinin minimum 131 yıl içinde kapanabileceği tahmin ediliyor.
Bununla birlikte rapor, ekonomik ve siyasi alandaki eşitsizliklerin kapatılması için gereken süreye dikkat çekiyor. Rapora göre, ekonomik eşitsizliğin kapanması için gereken tahmini süre 169 yıl iken, siyasi yetkilendirme alanındaki eşitsizliğin kapanması için ise 162 yıl gerekiyor.
Bu süreç yalnızca kadınları değil, tüm ekonomileri etkiliyor. Yapılan araştırmalar, kadınlar erkeklerle eşit ücret aldığında, dünya genelindeki gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 12 trilyon dolar artabileceğini gösteriyor.
Yeni düzenlemelerle maaşlarda cinsiyet eşitliği yasal garanti altına alınıyor
Cinsiyet ücret farkını kapatma konusunda bazı hükümetler yeni politikaları hayata geçiriyor. Örneğin İzlanda’da yürürlüğe giren bir yasa sayesinde, şirketlerin artık kadın ve erkek çalışanlara aynı iş için eşit ödeme yaptıklarını kanıtlamaları gerekiyor.
Almanya’da ise 200’den fazla çalışanı olan şirketlerin, cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla maaş bilgilerini açıklamaları gerekiyor. Bu sayede ücret farklarının tespiti ve düzeltilmesi kolaylaştırılıyor.
ABD’de ise hayata geçirilen yeni bir yasa, iş yerlerindeki ortalama ücretlerin şeffaflaştırılarak kadın ve erkek çalışanlar arasında ücret farkının giderilmesini amaçlıyor.
Şeffaflığı temel alan düzenlemelerle cinsiyet ücret farkının önüne geçilebiliyor. Uzmanlar, ücret farkının kapatılmasının yalnızca etik bir yaklaşım değil, aynı zamanda güçlü bir ekonomik strateji olduğunu belirtiyor.