1,5℃ Paris Anlaşması hedefine ulaşmak ve iklim felaketinden kaçınmak için ülkelerin çabalarını büyük ölçüde artırmaları gerekiyor.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı İklim Özel Temsilcisi John Kerry, Çin İklim Elçisi Xie Zhenhua, Salesforce Eş CEO’su Mark Benioff, Royal DSM NV’nin Eş CEO’su Geraldine Matchett ve Yeni Nesil Girişimi’nin (Green Generation Initiative) Kurucusu Elizabeth Wathuti, Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Børge Brende ile Davos 2022’de iklim krizine yönelik düzenlenen panelde bir araya geldi.
“Mücadelemiz sadece kelimelerle sınırlı kalmamalı, eyleme geçilmeli.” diyen Çin İklim Elçisi Xie Zhenhua, iklim felaketinden kaçınmak için tüm insanlara ve özellikle küresel liderlere, küresel ekonominin işleyişini kökten değiştirmeleri için çağrıda bulunmak gerektiğini belirtti.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı İklim Özel Temsilcisi John Kerry “2021’de emisyonlar %6 artarken, kömür kullanımı %9 arttı. Bu kabul edilemez. Ülkelerin enerji güvenliği konusunda endişeli olduklarının farkındayız, ancak onarılamaz hasarlara neden olacak eski fosil yakıt projelerine yatırım yaparak gezegeni tehlikeye atamayız.” dedi. Bir umut ışığı da sunan Kerry, iklim hedeflerine ulaşmanın ancak toplu iklim eylemiyle mümkün olduğunu kaydetti: “Gerçek şu ki, emisyonların %80’inden yalnızca 20 ülke sorumlu. Değiştirecek teknolojimiz var. Ortak siyasi iradeye ihtiyacımız var. Eğer bunu başarırsak iklim değişikliğinin kötü etkilerinden kaçınabiliriz.”
Tüm şirketlerin net sıfırı taahhüt ettiği ve yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarına güvenmeye başladığı yeni bir çevresel kapitalizm biçimine ihtiyaç duyulduğuna değinen Salesforce Eş CEO’su Mark Benioff, bunun ancak temiz teknolojilere yapılan büyük yatırımlarla ve eko-çözüm teknolojileri geliştiren eko-girişimcilerin desteğiyle elde edilebileceğini söyledi.
Yeşil Nesil Girişimi’nin Kurucusu Elizabeth Wathuti, dünya liderlerine duygusal bir çağrıda bulunarak, iklim değişikliğinin zaten milyonlarca insan için gündelik bir gerçeklik olduğunu vurguladı: “İnsani kriz COP26’dan bu yana daha da kötüleşti. 3 milyondan fazla Kenyalı ve 20 milyon Afrikalı iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle açlıkla karşı karşıya. Ukrayna’daki savaş, bu gıda güvensizliğinin yalnızca daha da kötüye gitmesine sebep olacak.”
Gelecek nesiller ve gezegenin savunmasız insanları için sözcü olarak konuşan Wathuti şunları ekledi: “Siyasi eylem ve teknoloji iklim kriziyle mücadelemizde yardımcı olabilir. Ancak gezegenimizle kurduğumuz ilişkide yeni bir anlayış geliştirmemiz ihtiyacımız olan tek şey. Ekonomik sistemlerimizi yeniden şekillendirirken dünyadaki tüm yaşama saygılı olmalıyız. Merhamet kararlarımızda merkezi bir rol oynamalıdır.”
Royal DSM NV’nin Eş-CEO’su Geraldine Matchett, Wathuti’nin sözlerine katılarak endişe verici bir gerçeği dile getirdi: “Konuştuğumuz gibi bir gıda krizi var. Mevcut küresel gıda sistemi makul bir şekilde üç milyar insanı besleyebilir ancak bir milyar kadar kişi ise yetersiz beslenmeyle karşı karşıya. Gerçek şu ki, bu yetersiz ve sürdürülemez gıda sistemi iklim değişikliğini kötüleştiriyor ve bu gidişle iklim değişikliği gıda sistemimizi tamamen yok edecek.”