,

Deri Ürünleri ve Ayakkabı Sanayi sektörünü bekleyen fırsatlar ve riskler

Deri Ürünleri ve Ayakkabı Sanayi sektörünü bekleyen fırsatlar ve riskler

İSO’nun yayımladığı “Deri Ürünleri ve Ayakkabı Sanayi” raporunda sektörü etkileyen ve etkilemesi beklenen trendler, riskler ve fırsatlar incelendi.

Türkiye avantajlı konuma gelebilir

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Ayakkabı ve Yan Sanayi, Deri, Yünlü Deri ve Saraciye Sanayi ve Deri, Kürk Giyim ve Aksesuarları Sanayi için hazırladığı “Deri Ürünleri ve Ayakkabı Sanayi” raporuna göre, Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) kapsamında Avrupa Birliği’nin (AB) 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarının olmadığı, kaynak açısından verimli ve rekabetçi bir ekonomiye sahip adil ve müreffeh bir topluma erişme planı hatırlatılarak deri ürünleri sanayinde tüm yaşam döngüsü boyunca kaynakların verimli kullanımı, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü gibi metotların güçlendirme hedeflerine değinildi. Bu kapsamda sürdürülebilir ham madde kullanımı, daha az su tüketiminin teşvik edilmesi, yeniden kullanılabilir ve onarılabilir ürün pazarının geliştirilmesi, mikro plastiklere ilişkin etiketleme, döngüsel ekonomi ve eko tasarım uygulamalarının geliştirilmesi, tekstil atıklarının yüksek seviyelerde toplanması ve yenilenebilir enerji kaynak kullanımı gibi faaliyetlerin arttırılmasının önemine vurgu yapıldı.

Türkiye’de AB’ye yoğun bir şekilde ihracat yapan tekstil ve hazır giyim sektörünün bir parçası olan deri ürünleri ve ayakkabı sanayinin, AYM’de belirtilen düzenlemelerin devreye girmesiyle çeşitli riskler ile karşı karşıya kalabileceği de belirtildi. Sektörün değer zincirinde şeffaflığa yönelik çalışmalarını yoğunlaştırması, enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan gidermesi ve biyolojik olarak çözünür, bitki bazlı ambalajlama kullanması ve geri dönüşüme olanak sağlayacak tedarik zinciri oluşturmasının da avantaj yaratacağı aktarıldı.

Çevresel etkiyi azaltmak mümkün

Giyim ve ayakkabı tüketiminin 2000 – 2015 yılları arasında neredeyse iki katına çıktığı göz önünde bulundurulduğunda, 2030 yılına kadar tüketimin %63 oranında artmasının beklendiğine değinilerek Avrupa Komisyonu’nun yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir tekstil ürünleri için önerdiği 2030 Sürdürülebilir ve Döngüsel Tekstil Stratejisi ile; daha dayanıklı, onarılabilir ürünlerle üretimden kaynaklanan olumsuz çevresel etkiyi azaltmayı hedeflediği belirtildi. Ayrıca her ürün için Dijital Ürün Pasaportunun oluşturulmasının ve yeşil badana üzerine çalışmalar yürütülmesinin de hayata geçirileceği vurgulandı.

Sürdürülebilirlik önem kazanıyor

Sürdürülebilir tasarım ile kaliteli ve pazarlanabilir ancak daha az olumsuz çevresel etkiye sahip ürünler ortaya çıktığı belirtilerek tüketicilerin bu ürünleri sadece daha “yeşil” oldukları için değil, aynı zamanda daha dayanıklı, daha kaliteli ve daha ucuz olduğu için de tercih ettikleri aktarıldı. Bu çerçevede sürdürülebilirlik için Ar-Ge ve inovasyon yatırımları ve sürdürülebilir ürün sunumunun önemli bir rekabet avantajı yaratmakla beraber birçok riski de ortadan kaldırdığı belirtildi. Sektörde gerek AYM’ye uyum gerekse küresel çapta rekabet gücünü koruma amacıyla gerçekleştirilmesi planlanan teşvikler yoluyla daha sürdürülebilir yaşam tarzlarını destekleme çalışmalarına doğru bir eğilim oluştuğuna dikkat çekilen raporda, eko-etiket (satın alınan ürünün kabul görmüş çevre standartlarına uygun olarak üretildiğini göstermek, tüketicileri bilgilendirmek ve ürünün ayırt edici olmasını sağlamak amacıyla uygulanan) ile Yeni Tüketici Gündemi (New Consumer Agenda) gibi sinerjilerin oluşturulduğuna ve yürütülecek çalışmaların sürdürülebilirliğinin önem kazandığına vurgu yapıldı. Öte yandan mevcut ekolojik ve ekonomik krizlerin bir dengeleyicisi olarak kabul edilen döngüsel ekonomi ve döngüsel iş modellerinin sanayi sektörlerinin kaynak verimliliği üzerinden maliyet avantajı yaratmasına ön ayak olduğuna değinilerek döngüsel ekonomi konusunda iş dünyasında farkındalık yaratılmasının, iş birliği ve etkileşimin artırılmasının, üretim süreçlerinde etkinliğinin ve verimliliğin arttırılmasının büyük önem taşıdığı belirtildi.

Paylaş