Enerji yoğun şirketler adil dönüşüme odaklanıyor

Enerji yoğun şirketler adil dönüşüme odaklanıyor

Enerji yoğun sektörlerde adil dönüşüm; sadece çevresel değil, sosyal ve ekonomik boyutlarda da bir zorunluluk olarak da öne çıkıyor.

İklim değişikliği ile mücadele kapsamında düşük karbon ekonomisine geçiş süreci hız kazanıyor. Özellikle de enerji yoğun sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için bu dönüşüm süreci büyük önem taşıyor.

Enerji yoğun sektörlerde adil dönüşüm, yalnızca çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal adalet açısından da kritik bir konu olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda WWF-Türkiye ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) tarafından hazırlanan “Enerji Yoğun Şirketlerde Adil Dönüşüm Yaklaşımları” raporu, bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair önemli veriler sunuyor.

“Enerji Yoğun Şirketlerde Adil Dönüşüm Yaklaşımları”, Borsa İstanbul’daki BIST 30 ve Sürdürülebilirlik 25 endekslerinde enerji yoğun sektörlerde yer alan halka açık şirketler ile halka arz edilmeyen, karbon yoğun üretim yapan şirketleri inceleyerek kapsamlı bir değerlendirme yapıyor. Rapor, enerji dönüşümüne uyum sürecinde şirketlerin hangi adımları attığını ve bu sürecin çalışanlar ve toplum üzerindeki etkilerini analiz ediyor.

Raporda; adil dönüşüm stratejileri, iş güvencesi, sosyal güvenlik, yeşil işlerin desteklenmesi ve politika çalışmaları öne çıkan başlıklar arasında yer alıyor:

– Şirketlerin çoğu düşük karbonlu üretime geçişi destekleyen stratejiler geliştiriyor. Ancak, bu stratejilerin uygulanması konusunda zamana dayalı ve ölçülebilir hedefler belirlemede eksiklikler bulunuyor.

– Dönüşüm sürecinde çalışanların iş kaybı yaşamaması için bazı şirketler eğitim ve yeniden beceri kazandırma programlarını hayata geçiriyor. Ancak bu programların kapsayıcılığı ve etkinliği konusunda daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların arttığı gözlemleniyor, ancak bu yatırımların istihdam yaratma kapasitesi henüz yeterli seviyede bulunmuyor.

– Şirketlerin, sürdürülebilirlik politikalarına uyumlu düzenlemeler için lobi faaliyetlerinde bulunma konusunda zayıf kaldığı belirtiliyor.

Rapora göre, çimento, otomotiv ve petrokimya gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketler, adil geçiş konusunda yüksek performans sergiliyor. Öte yandan, fosil yakıt bazlı elektrik üretimi yapan şirketlerin dönüşüme ayak uydurma konusunda geride kaldığı görülüyor.

Özellikle yenilenebilir enerji yatırımları yapan firmaların daha yüksek sürdürülebilirlik puanlarına sahip olduğu dikkat çekiyor. Bu şirketler, düşük karbon dönüşümüne uyum sağlama noktasında somut adımlar atarak sektörün geleceğine yön veriyor.

Şirketler dönüşüm sürecinde hangi adımları atmalı?

Rapor, enerji yoğun şirketlerin adil dönüşüm sürecini daha etkili yönetebilmeleri için şu önerileri sunuyor:

– İş gücünün dönüşüme uyum sağlayabilmesi için şirketler eğitim programları düzenlemeli,

– Çalışanların haklarını güvence altına alacak düzenlemeler yapılmalı,

– Tüm paydaşların sürece dahil olduğu, şeffaf ve hesap verebilir bir dönüşüm politikası benimsenmeli,

– Yeşil enerjiye ve düşük karbon teknolojilerine daha fazla yatırım yapılmalı,

– Adil dönüşüm sürecinin başarılı olabilmesi için kamu politikaları ile özel sektör uygulamaları uyumlu hale getirilmeli.

 

Paylaş