İSO Yeşil Gündem Sohbetleri’nin 14’üncüsü, “Tekstil Sektöründe Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu” başlığıyla gerçekleştirildi.
İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Fikret Kileci katılırken, Avrupa Giyim ve Tekstil Konfederasyonu (EURATEX) Sürdürülebilir İşler Müdürü Mauro Scalia da çevrim içi olarak sunum gerçekleştirdi.
Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda düzenlenen İSO Yeşil Gündem Sohbetleri’nde T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Sabriye Ayhan ve T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Dairesi Ticaret Uzmanı Elif Berrak Taşyürek bakanlıkların genişletilmiş üretici sorumluluğuna ilişkin çalışmalar hakkında detaylı bilgiler aktardı. Etkinliği çok sayıda özel sektör, STK ve kamu temsilcisi takip etti.
Etkinlikte “Türk Tekstil Sektöründe Tasarımdan Atık Halinin Sonlanmasına” konu başlığında bir panel de düzenlendi. Orbit Danışmanlık Yönetim Kurulu Üyesi Bikem Kanık’ın moderatörlüğünü gerçekleştirdiği panelde H&M Sürdürülebilirlik Sosyal ve Çevre Programı ve Kamu İlişkileri Yöneticisi Derya Ural, Rematters Tekstil Geri Dönüşüm Çözümleri Kurucu Ortağı Hakan Uçar ve Re&Up Recycling Teknolojileri Sürdürülebilirlik Lideri Ebru Özküçük Güler konuşmacı olarak yer aldı.
“%80’i geri dönüştürülmüş materyallerden üretilmiş ürünler Avrupa pazarına giremeyecek”
Etkinliğin açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe “Tekstil sektörü, insanlık var oldukça devam edecek bir sektör. Sanayi devrimine kadar, tekstil sektörü doğayla son derece barışık bir şekilde, herhangi bir atık oluşturmadan ve doğa dostu olarak faaliyet gösterdi. Ancak sanayi devrimiyle birlikte, özellikle kimyasallar ve boyaların işin içine girmesiyle, kimyasal atıklar ortaya çıkmaya ve çevre kirliliğine sebep olmaya başladı. Daha sonra lineer ekonomi ve onun bir getirisi olan hızlı moda ile “kullan-at” metodolojisi benimsendiği için tüketim arttı. Ne yazık ki, hızlı modayla üretilen tekstil ürünlerinin çoğunluğu bir sezon bile geçmeden kullanılamaz hale gelerek atık oluyor. Kişi başına ortalama 12 kilogram atık üretildiği belirtiliyor. Bu miktar bazı ülkelerde değişiklik göstermekle birlikte, dünya genelinde 7 milyar insanla çarpıldığında, tekstil sektörü gıda sektöründen sonra en fazla kirlilik yaratan sektör olarak öne çıkıyor” dedi.
Tekstil atıklarının geri kazanılabilir olmasının sektör açısından çok kıymetli olduğuna değinen Tepe, “Örneğin, bir tişört üretimi için 2500 litre su kullanılmakta. Bu tişört iki kez giyilip çöpe atıldığında, kaynaklar ve toprak üzerinde maalesef büyük bir çevresel etki yaratıyor. Ancak tekstil sektörünün önemli bir özelliği, atıkların geri kazanılabilir olmasıdır. Kullanılmış kıyafetler açma makineleri ile işlemden geçirilerek tekrar ham madde olarak kullanılabilir. Dolayısıyla Yeşil Mutabakat, tüm sektörlerin eylem planlarını hazırlarken tekstil sektörü için de ‘lineer ekonomiden döngüsel ekonomiye geçiş’ önerisinde bulunuyor. Son yayımlanan tebliğde, 2030 yılına kadar Avrupa Birliği’ne ithal edilecek tüm ürünlerin %80’inin geri dönüştürülmüş materyallerden üretilmiş olması ve dayanıklı ürünlerden oluşması gerektiği ifade ediliyor. Bunun dışında kalan ürünlerin Avrupa Birliği’ne girişi mümkün olmayacak. Bu durum, Türk tekstil sektörü açısından değerlendirildiğinde, ürettiğimiz her iki tişörtten birinin Avrupa Birliği’ne satıldığı göz önünde bulundurulduğunda, bizim için kritik bir önem taşıyor. Bugün itibarıyla 30 milyar dolarlık hazır giyim ve tekstil ihracatımız ve yaklaşık 30 milyar dolarlık iç pazarımız bulunuyor. Toplamda 60-70 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahip sektör, 1 milyon kişiyi istihdam ediyor. Bu nedenle, sektörün geleceği için sürdürülebilirlik kritik bir konu” ifadelerini kullandı.
“Tekstil atıklarının etkin bir şekilde yönetilmesi ekonomik fırsatlar da yaratıyor”
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada “Tekstil, ülkemizin ekonomik yapısının temel taşlarından biri olarak istihdam ve ihracat açısından büyük bir öneme sahip. Geçmişten günümüze, ülkemiz tekstil sektörü yenilikçi yaklaşımları, kaliteli ürünleri ve güçlü iş gücüyle küresel pazarda önemli bir konuma ulaştı. Ancak bu başarıların sürdürülebilirliğini sağlamak ve geleceği inşa etmek için hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Bugün dünyada her yıl milyonlarca ton tekstil ürünü atık haline geliyor. Bu atıkların büyük bir kısmı geri dönüştürülemiyor ve çoğunlukla düzenli depolama alanlarına gönderiliyor. İşte tam da burada Sıfır Atık Politikası devreye giriyor. Sıfır atık hedefleri, atıkların kaynağında azaltılmasını, yeniden kullanılmasını ve geri dönüştürülmesini öncelik haline getiriyor Tekstil atıklarının da bu kapsamda ele alınması ve atık haline gelen tekstil ürünlerinin geri dönüşüm oranları artırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Turan, “Tekstil atıklarının etkin bir şekilde yönetilmesi sadece çevresel yükleri hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik fırsatlar da yaratıyor. Geri dönüştürülen tekstil malzemeleri, yeni ürünlerin üretiminde kullanılabiliyor ve bu sayede döngüsel ekonomiye katkı sağlanarak kaynakların daha verimli kullanılması mümkün oluyor. Tekstil sektörü bu fırsatı değerlendirerek çevre dostu ve sürdürülebilir bir dönüşüm süreci başlatabilir. Üreticilerin ürettikleri ürünlerin yaşam döngüsünden sorumlu olması gerektiği anlayışı, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasında kritik bir rol oynuyor. Bu yaklaşım aynı zamanda zararlı kimyasalların çevre üzerindeki etkilerinin azaltılmasını, ürünlerin geri dönüşümünü ve atık yönetiminde etkili çözümler sunmayı da kapsıyor. Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu( Extended Producer Responsibility-EPR) çerçevesinde, üreticiler atıklarını minimize etmeyi, geri dönüşüm süreçlerini teşvik etmeyi ve sürdürülebilir malzeme kullanımını artırmayı hedefliyor. Bakanlık olarak, bu uygulamaları desteklemek ve sektörü bu konuda yönlendirmek amacıyla çeşitli projeler geliştiriyoruz. Özellikle Avrupa Birliği (AB) tekstil atıklarıyla ilgili önemli adımlar atıyor. AB, 2025 yılına kadar, tüm üye ülkelerin tekstil atıklarının en az %30’unun geri dönüştürülmesini hedefliyor. Bu hedef, sürdürülebilir moda anlayışını yaygınlaştırmayı ve tekstil atıklarının çevresel etkilerini azaltmayı amaçlıyor” dedi.
“Altyapı inşası yılda 4,5 milyar avro getiri sağlayabilir”
Etkinliğe çevrim içi olarak katılan EURATEX Sürdürülebilir İşler Müdürü Mauro Scalia ise “Türkiye’nin Avrupa tekstil değer zincirindeki kritik rolünü vurgulamak istiyorum. Türkiye, bu ekosistemin önemli bir parçası olup güçlü bir entegrasyona sahip. EURATEX bünyesinde Türkiye’den dört önemli üyemiz bulunuyor: İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, İstanbul Tekstil Hammaddeleri İhracatçıları Birliği, Tekstil ve Konfeksiyon Üreticileri Derneği ve Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası. Bu kuruluşlar, Avrupa Komisyonu ile yürütülen bilgi paylaşımı ve danışma süreçlerine tam olarak dahil olup Türk tekstil sektörünün temsili ve katılımını sağlıyor. Türkiye, Çin’den sonra AB tekstil pazarındaki en büyük ikinci tedarikçi konumunda ve Bangladeş, Hindistan, Pakistan, Vietnam ve Kamboçya gibi ülkeleri geride bırakıyor” ifadelerini kullandı.
Tekstil Sektöründe Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu’nun (EPR) gereklilik sebeplerini açıklayan Scalia “Avrupa Birliği’nde her yıl yaklaşık 7,5 milyon ton tekstil atığı üretiliyor. Bu miktarın 2030 yılına kadar 9 milyon tona ulaşması bekleniyor. Ancak bu atığın yalnızca %35’i toplanıyor ve bazı üye ülkelerde toplama oranları çok daha düşük seviyede gerçekleşiyor. McKinsey & Company’nin Temmuz 2022 tarihli çalışması, bu altyapının inşasının yılda 3,5 ila 4,5 milyar avro arasında fayda sağlayacağını öngörüyor. Bunun 1,5 ila 2,2 milyar avrosu kâr olarak geri dönecek, 1,2 ila 2 milyar avrosu ise kimyasal madde, su tüketimi ve CO2 emisyonlarının azaltılması sayesinde sağlanacak. Ayrıca, yeni ham madde ihtiyacı azalacak ve Avrupa tekstil sektörü, ithal ham maddelere bağımlı olmadan geri dönüştürülmüş malzemeler kullanabilecek” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından etkinlik, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Sabriye Ayhan ve T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Dairesi Ticaret Uzmanı Elif Berrak Taşyürek’in yaptıkları detaylı sunumlarla devam etti.
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Döngüsel Ekonomi ve Atık Yönetimi Dairesi Başkanı Sabriye Ayhan yaptığı sunumda Döngüsel Ekonomi kavramı, DEEP Projesi Kapsamında tekstil sektöründe gerçekleştirilen çalışmalar, AB Mevzuatı Çerçevesinde Tekstil Sektörü özelinde değerlendirme, ulusal ölçekte tekstil sektöründe çevre kapsamında yapılan çalışmalar ve tekstil özelinde atık sonu kriterlerinin belirlenmesi süreci hakkında sunum gerçekleştirdi.
T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü AB Tek Pazar ve Yeşil Mutabakat Dairesi Ticaret Uzmanı Elif Berrak Taşyürek yaptığı sunumda Döngüsel Ekonomi Eylem Planı, Eko-Tasarım Tüzüğü ve getireceği kurallar, Dijital Ürün Pasaportu, Tekstil Sektöründe Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (EPR), atık çerçeve tüzüğü gibi konuları ele aldı.
Sunumların ardından Orbit Danışmanlık Yönetim Kurulu Üyesi Bikem Kanık’ın moderatörlüğünü gerçekleştirdiği panele geçildi.
“Tasarım, tedarik zinciri ve müşteri farkındalığı büyük rol oynuyor”
Panelin konuşmacılarından H&M Sürdürülebilirlik Sosyal ve Çevre Programı ve Kamu İlişkileri Yöneticisi Derya Ural, “Tüm stratejimiz, iş birimlerimizde ve satın alma ekiplerimizde yer alıyor. En başta doğru tasarımı oluşturmak çok kritik. Tasarımı yaparken doğru materyali kullanmak ve sonrasında bu materyali doğru tedarik zincirinde üretmek büyük önem taşıyor. Çünkü bu unsurlar, stratejimizin en önemli ayaklarını oluşturuyor. Bir sonraki adımda ise farkındalığı artırmak adına nihai müşteriye ulaşmak ve onların bilinçlenmesini sağlamak için çalışmalar yapıyoruz. Tüm faaliyetlerimizde bu üç ana alanı – tasarım, tedarik zinciri ve müşteri farkındalığı – birbirine bağlı şekilde önceliklendiriyoruz. Ayrıca, materyaller konusunda çok net hedeflerimiz var. Tedarikçilerimizle birçok proje yürütüyoruz, şehir projeleri ve çevresel çalışmalar üzerinde yoğunlaşıyoruz. Karbon ve su ayak izimizi azaltma yolunda hedefler belirleyip bu doğrultuda ilerliyoruz” dedi.
“Döngüsel ekonomi açısından detaylı durum analizi yapılmalı”
Re&Up Recycling Teknolojileri Sürdürülebilirlik Lideri Ebru Özküçük Güler de paneldeki konuşmasında “Avrupa Birliği üyesi olmamak veya AB standartlarına uygun hareket etmek, bugüne kadar ticaretimizi zorlamadı. Belli kurallar ve anlaşmalar çerçevesinde oldukça iyi ilerliyoruz. Sultan Hanım’ın da ilk konuşmasında belirttiği gibi, döngüsel ekonomi açısından durumumuzun detaylı analizi yapılmalı. Ülkemizin yaşam döngüsü analizleri ‘Life Cycle Assessment’ talep edilmeli. Bu çalışma sanayi odasından, bilim ve teknoloji laboratuvarlarından veya özel sektörün oluşturduğu bir platformdan gelebilir. Döngüsel ekonomi tartışmalarını ilerletebilmek için bu tür bilgilere ihtiyacımız var. Döngüsellik tarafında daha çok çalışmamız gerektiği açık” ifadelerini kullandı.
“Geri kazanım ve geri dönüşüm stratejileri atıklar türlerine göre oluşturulmalı”
Rematters Tekstil Geri Dönüşüm Çözümleri Kurucu Ortağı Hakan Uçar ise yaptığı konuşmada “Öncelikle terminolojiden başlamamız gerekiyor. Atıklar, oluşum noktalarına göre şöyle sınıflandırılıyor: Üretim sürecinde oluşan atıklar, üretildikten sonra henüz satışa sunulmadan ve müşteriye ulaşmadan oluşan atıklar, ürünlerin kullanım sonrası ortaya çıkan atıklar. Geri kazanım ve geri dönüşüm konularında oluşan atık türlerine göre özel stratejiler geliştirilmesi gerekiyor” dedi.
Panelistlerin konuşmalarının ardından etkinlik soru-cevap bölümü ile sona erdi.
Paneli buradan izleyebilirsiniz.