Hollanda, Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Yönetmeliği ile tekstil ürünlerinin çevresel etkisini azaltmayı hedefliyor.
Tekstil ürünlerinin üretiminde yenilikçi teknolojilerin kullanılmaması, yüksek miktarlarda su ve enerji tüketimine yol açıyor. Üretim aşamasında kullanılan kimyasal maddelerin yönetmeliklere uygun şekilde bertaraf edilmemesi çevreye zarar verme potansiyeli taşıyor. Yeterli sayıda geri dönüşüm merkezi bulunmaması sebebiyle kullanılmış tekstil ürünleri ayrıştırılamadan atık haline geliyor. Bu sebeplerden dolayı, tekstil sektöründeki ekonomik modelin değişerek döngüsel ekonomiye geçiş yapılması sürdürülebilirlik açısından önem taşıyor.
Döngüsel ekonomi modelini moda sektöründe teşvik etmek için harekete geçen Hollanda, Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu Yönetmeliği ile tekstil ürünlerinin çevresel etkisini azaltarak ürünlerin yeniden kullanılmasını ve geri dönüştürülmesini sağlamayı hedefliyor.
Yönetmelik ile giyim ve ev tekstili sektörlerinde faaliyet gösteren üreticiler ve ithalatçılar, Hollanda pazarına sundukları ürünlerin tüm yaşam döngüsünden sorumlu tutulacak.
Yönetmelik, tüketicilerin istedikleri zaman kullanılmış tekstil ürünlerini üreticilere ücretsiz olarak geri verebilmelerine olanak sağlıyor. Üreticiler ise kullanılmış tekstil ürünlerini bırakabilecekleri konteynerlerin daha yaygın bir şekilde sunulması veya kendi mağazalarında iade alma sorumluluğunu üstlenecekler.
Üreticilerin 1 Temmuz 2023 tarihinden itibaren 6 hafta içinde ilgili makama kaydolmaları gerekiyor. 2024 yılından itibaren ise Hollanda’da faaliyet gösteren tekstil satıcıları sattıkları tekstil miktarını raporlamakla yükümlü olacaklar ve 2026 yılından itibaren ise yeniden kullanılan ve geri dönüştürülen tekstil miktarını da raporlamaları gerekecek.
Hollanda’da yaklaşık olarak tekstil ürünlerinin %35’i yeniden kullanılıyor veya geri dönüştürülüyor. Yönetmelik kapsamında, 2025 yılına kadar Hollanda pazarına sunulan ürünlerin %50’sinin geri dönüştürülmesi ve yeniden kullanılması hedefleniyor. Bu hedefin 2030 yılına kadar kademeli olarak %75’e çıkarılması planlanıyor.
Tüketicilerle iletişim döngüsel ekonomide önemli rol oynuyor
Moda sektöründeki tüketim modelleri çevre üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor. Bu doğrultuda harekete geçen Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UN Environment Programme) ve BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (United Nations Framework Convention on Climate Change, UNFCCC), yayımladıkları Sürdürülebilir Moda İletişimi Rehberi ile başta pazarlamacılar, marka yöneticileri ve sosyal medyadaki etkin kişiler olmak üzere iletişimcilerin sürdürülebilir moda iletişimi konusunda tüketicileri nasıl bilinçlendirebileceklerine dair bir yol haritası sunuyor.
Rehberde bilimselliğin ve şeffaflığın önemine değinilerek, teknik ve bilime dayalı bilgileri anlamlı ve harekete geçirici mesajlara dönüştürmenin, sürdürülebilir moda iletişiminin temelini oluşturduğu belirtiliyor.
Rehber, moda sektörünün sürdürülebilirliği için marka, toplum ve politika alanlarında geniş çaplı bir dönüşümün hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Aşırı tüketimin önüne geçmek için kültürel düzeyde değişimin gerektiği hatırlatılan rehberde, iletişimcilerin tüketicileri onarım ve yeniden kullanım gibi döngüsel çözümlere yönlendirerek sürdürülebilir tüketim modellerini yaygınlaştırmaya teşvik etmeleri gerektiği vurgulanıyor.