İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı hava olayları karşısında sigorta şirketleri primlerini artırmak zorunda kalıyor.
İklim değişikliğinin etkileri giderek daha belirgin hale geldikçe, dünya genelinde aşırı hava olayları da artış gösteriyor. Sel, fırtına, yangın ve diğer doğal afetler insanlar ve ekonomiler üzerinde yıkıcı etkiler yaratıyor. Bu durum, sigorta şirketlerinin de iş modellerini yeniden gözden geçirmelerine ve primlerini artırmalarına neden oluyor.
Sigorta sisteminin temel mantığı, birçok kişinin sigorta yaptırması, ancak sadece birkaçının zarar görmesi ve tazminat alması üzerine kurulu. Ancak iklim değişikliğine bağlı aşırı hava olaylarının sayısının artması ile zarar gören kişi sayısı da artıyor. Bu artış, sigorta şirketlerinin riskleri daha geniş bir tabana yayma ihtiyacını doğuruyor ve sigorta primlerinin yükselmesine neden oluyor.
Son yıllarda yaşanan bazı aşırı hava olayları, sigorta sektörüne ek mali yükler getiriyor. Örneğin, 2020’de ABD’nin çeşitli bölgelerinde meydana gelen orman yangınları ve kasırgalar, sigorta şirketlerini milyarlarca dolarlık tazminat ödemek zorunda bıraktı. Böylece, aşırı hava olaylarının neden olduğu büyük maliyetli olaylar, sigorta şirketlerinin risklerini yönetmek için yeni önlemler almasına neden oldu.
Örneğin reasürans şirketi Munich Re, iklim değişikliğinin etkilerini yaklaşık 50 yıldır inceliyor ve bu etkilerin sigorta şirketlerinin işlerine olan yansımalarını değerlendiriyor. Munich Re’nin yaptığı araştırmalar, iklim değişikliğinin gelecekte daha fazla aşırı hava olayına yol açacağını ve sigorta sektörünün bu duruma hazırlıklı olması gerektiğini gösteriyor. Munich Re’de iklim uzmanı olarak çalışan Ernst Rauch, Kaliforniya’da sigorta şirketlerinin son on yılda yıllık 1 ila 3 milyar dolar arasında hasar ödemesi yaptıklarını, ancak bu miktarın 10 milyar doların çok üzerine çıktığını belirtiyor.
Rauch, doğal afetlerden kaynaklanan yıllık sigorta hasarlarının dünya genelinde artık 100 milyar dolara ulaştığını ve bu hasarların yüzde 80 kadarının hava durumu ile ilgili olduğuna dikkat çekiyor.
Şehirlerde iklim değişikliğine uygun planlama yapılması gerekiyor
Dünyanın bazı bölgelerinde sigorta şirketleri, sigorta poliçelerinin satışını durdurmayı tercih etmeye başladı. Örneğin ABD merkezli State Farm adlı büyük bir sigorta şirketi, Kaliforniya’da artan çevre riskleri, yüksek inşaat maliyetleri ve zorlu reasürans piyasası nedeniyle burada sigorta poliçesi satmayı durdurdu.
Dünyanın diğer bölgeleri de giderek artan aşırı hava olaylarından büyük zarar görüyor. Almanya’da son yıllarda yaşanan aşırı sıcak ve kurak geçen yazlar ve 2021’deki yıkıcı sel gibi aşırı hava olayları, binalar ve altyapıda doğurduğu zarar, mahsul kayıpları ve orman yangınları dahil olmak üzere 80 milyar avrodan fazla zarara neden oldu.
Alman Sigorta Birliği, sıklaşan aşırı hava olaylarına karşı eylem çağrısında bulunuyor. “En önemli öncelik, iklime uygun planlama, inşaat ve yenileme olmalıdır” diyor ve sel riski taşıyan bölgelerde yeni inşaat yapılmaması ve doğal alanların geri kazandırılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Alman Sigorta Birliği’nin CEO’su Jörg Asmussen, iklim değişikliğinden kaynaklanan hasarlar nedeniyle ev sigortası primlerinin Almanya’da önümüzdeki 10 yıl içinde iki katına çıkabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Avrupa Çevre Ajansı da iklim değişikliğinden kaynaklanan hasarların önlenmesi konusunda Avrupa’nın yeterince hızlı hareket etmediğini ifade ediyor. Avrupa Çevre Ajansı İcra Direktörü Leena Ylä-Mononen, yetkililerin acilen harekete geçmesi gerektiğini belirtiyor ve iklim risklerini en aza indirmenin tek yolunun emisyonların hızla azaltılması, iddialı uyum stratejilerinin benimsenmesi ve gerekli önlemlerin alınması olduğunu vurguluyor.