İSO, Enerji Verimliliği Danışmanlığı ve Raporlaması hizmeti ile sanayicilere ulaşıyor.
Kurumsal Karbon Ayak İzi Hesaplama Hizmeti ile üyelerinin sera gazlarını hesaplaması ve raporlaması için aracılık ederek Türkiye’de bir ilke imza atan İstanbul Sanayi Odası, bu defa ücretsiz Enerji Verimliliği Danışmanlığı ve Raporlaması hizmeti ile sanayicilere ulaşıyor. İSO’nun yeni projesiyle, üye firmalar karbon ayak izlerini azaltmanın en etkili yollarından biri olan enerji verimliliği uygulamaları hakkında tesislerine özel bir yol haritasına sahip olacak. İstanbul Sanayi Odası Çevre ve Enerji Şubesi Müdürü Erbil Büyükbay, Enerji Verimliliği Danışmanlığı ve Raporlaması projesini İSO Yeşil Blog için anlattı.
Geçtiğimiz günlerde başta Avrupa ve Asya olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaşanan enerji krizi, enerji verimliliği konusunu da yeniden gündeme getirdi. Peki enerji verimliliği neden bu kadar önemli? İSO Çevre ve Enerji Şubesi Müdürü Erbil Büyükbay, cevabın enerji maliyetlerinden geçtiğine vurgu yapıyor: “Enerji maliyetleri fazla, sanayicilerimiz için daha da fazla çünkü vatandaşların kullandığı enerjinin bir miktarı devlet tarafından sübvanse ediliyor. Ancak sektörler açısından enerji maliyetleri girdi kalemlerinde çok önemli yer tutuyor. Örneğin çimento sektöründe üretim maliyetinin yarısı enerjiden kaynaklanıyor. Bu nedenle enerji verimliliğini sağlamak bu maliyetleri düşürmenin en etkili yollarından biri.”
Türkiye’nin enerji yoğunluğu OECD ortalamasının üzerinde
Ülkelerin enerji verimliliğini karşılaştırırken kullanılan yöntemlerden biri de enerji yoğunluklarını hesaplamak. Enerji yoğunluğu, 1000 ABD dolarlık gayrısafi yurtiçi hasıla üretmek için gereken enerjinin ton eşdeğer petrol (TEP) cinsinden hesaplanması yöntemiyle bulunabiliyor. Büyükbay, Türkiye’nin enerji yoğunluğu açısından durumunu şöyle değerlendiriyor: “2015 yılında Türkiye’nin birincil enerji yoğunluğu 1000 dolar başına 0,12 TEP. Bu rakam dünya ortalamasının altında ancak OECD ortalaması olan 0,11 TEP’ten yüksek. Avrupa ülkelerinde ise oranlar çok daha düşük, örneğin Almanya’da 0,08 TEP. Bu rakamlar diğer ülkelerle kıyaslanınca ortaya çıkan tablo bizim üretim yaparken daha fazla enerji harcadığımızı gösteriyor.”
Büyükbay, Avrupa Birliği bünyesinde üretim yapan tesislerin ise enerji verimliliği de dahil olmak üzere çevre standartlarını en iyi düzeyde sağlayan koşullarda üretim yaptığına vurgu yapıyor ve ekliyor: “Zaten Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın çıkış noktası Avrupa Birliği’ndeki tesislerin katlandığı maliyetlere herkesin katlanmasını sağlamaktı. AB tesislerinin karbon düzeyleri zaten düşük. Mutabakat kapsamında genelde karbon emisyonları gündeme geliyor ancak bu emisyonları yakalamak için Avrupa dışı tesislerin Avrupa’daki tesislerle eşit düzeyde enerji verimliliği sağlaması gerekecek.”
Sera gazlarını azaltmanın yolu enerji verimliliğinden geçiyor
Şirketlerin enerji verimliliğini hesaplatmasını gerektiren diğer önemli sebep ise sera gazlarını azaltmak. Sanayicilerin sera gazlarını azaltmak için yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği olmak üzere iki önemli silahı olduğunu vurgulayan Erbil Büyükbay, “Enerjide dönüşüm kaçınılmaz ancak bu dönüşüm çok hızlı olduğunda enerji fiyatları oynuyor, çünkü fiyatlar sadece üretimle ilgili değil. Zaten enerji fiyatının bir nedeni de elimizdeki teknolojiyle enerjiyi depolayamamamızdan kaynaklanıyor. Örneğin İngiltere rüzgâr enerjisine yoğunlaştı ancak rüzgâr beklenenden az esince enerji talebini karşılayamadı. Yani doğrudan yenilenebilir enerjiye geçemeyen işletmeler için elindeki enerjiyi verimli kullanmak çok iyi bir alternatif,” ifadelerini ekliyor.
Hedef 1000 TEP altı enerji kullanan tesisler
İSO Enerji Verimliliği Danışmanlığı ve Raporlanması Projesi, bu gerekçelerle birlikte 2007 yılında yayımlanan Enerji Verimliliği Kanunu’ndaki önemli bir eksikliği de dolduruyor. Bu kanun kapsamında belirtilen enerji etüdü kavramı enerji verimliliğin artırılmasına yönelik imkânların ortaya çıkarılması için yapılan bilgi toplama, ölçüm, değerlendirme ve raporlama çalışmaları demek ancak bu etütler sadece 1000 TEP ve üzeri enerji kullanan tesisler için zorunlu. “Büyük firmalar zaten bu kanun kapsamında dört yılda bir enerji verimliliği hesaplaması ve raporlaması yaptırıyor, bizim projemiz ise şimdiye kadar enerji etüdü yaptırmamış 1000 TEP altındaki tesislere yönelik,” ifadelerini kullanan Büyükbay, böylece küçük ve orta vadeli tesislerin projeden daha çok yararlanabileceğine dikkat çekiyor.
Her tesise özel enerji verimliliği yol haritası
Erbil Büyükbay’ın aktardığı bilgiye göre projeye başvuran firmalara öncelikle bir gün sürecek bir tesis ziyareti yapılacak. Bu tesis ziyaretinin ardından firmadan alınan bilgiler ve geçmiş dönem enerji tüketim miktarları da kullanılarak firmanın enerji yoğunluğu belirlenecek, diğer bir deyişle firmanın enerjiyi verimli kullanıp kullanmadığı ortaya çıkacak. Daha sonra ise enerji verimliliği uygulanabilecek alanlar ve tasarruf edilecek enerji türü ve miktarı belirlenecek: Büyükbay, uzman bir danışmanlık firması ile yürütülecek tüm bu süreçlerin, tesisin enerji verimliliği potansiyelini açığa çıkaracağını belirtiyor: “Enerji verimliliğiyle ilgili daha önce yaptığımız çalışmalarda da tesisteki enerji verimliliği potansiyelinin bazen çalışanlar tarafından fark edilmediğini görüyorduk. Bu nedenle bu projede uzman bir gözün bu potansiyeli belirlemesini istedik.”
Enerji verimliliği uygulanabilecek alanların yanı sıra teknoloji ve uygulama önerilerini de içeren enerji yönetimi ve enerji verimliliği projelerinin önerilmesi; geri ödeme süreleri, öngörülen yatırım maliyetleri, CO2 salımını azaltma gibi önerilen ölçümlerle ilgili diğer enerji dışı faydaların belirlenmesi de İSO Enerji Verimliliği Danışmanlığı ve Raporlanması projesi kapsamında yer alıyor. Proje ayrıca her firmaya özel rapor hazırlanması ve firmalara rapor iletildikten sonra rapor hakkında bilgilendirilme yapılmasını da içeriyor.
Artık adım atma zamanı
Proje kapsamına giren tüm hizmetlerin ücretsiz sağlanacağını söyleyen Erbil Büyükbay, projenin firmaların sera gazlarını azaltmada atacakları önemli bir adım olacağını vurguluyor: “AB Yeşil Mutabakatı ile çok sayıda bilgilendirme çalışması yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bu çalışmalar çok önemli ancak firmaların artık sera gazı salımlarını azaltmak için adım atması gerekiyor, çünkü 2023’te 2022 yılına ait sera gazı raporları istenecek ve önümüzde çok zaman kalmadı.”
Enerji verimliliği uygulamalarından tüm sektörler faydalanabilir
İstanbul Sanayi Odası’na üye firmalar arasında enerji üreten firmaların sayısı sınırlı olsa da enerji verimliliğinin her firma için faydalanılabilecek bir alan olduğunu hatırlatan Büyükbay özellikle aydınlatma, fırın sistemleri, buhar, soğutma, fan, pompa, kurutma, ısıtma, havalandırma, iklimlendirme, basınçlı hava ve elektrik motorları gibi çoğu tesiste yer alan mekanizmanın verimlilik sağlama potansiyeli olduğunu vurguluyor. Ayrıca, Sınırda Karbon Düzenlemesinin şu anda beş sektör için geçerli olsa da ileride diğer sektörleri de kapsayabileceğini ekleyen Büyükbay, bu kapsamda her sektörün kurumsal sera gazı salımlarını azaltmak için enerji verimliliğine dikkat etmesi gerekeceğini ifade ediyor.
İstanbul Sanayi Odası üyelerine özel ücretsiz sağlanan Enerji Verimliliği Danışmanlığı ve Raporlaması hizmeti hakkında daha fazla bilgi almak ve başvurmak için tıklayın.
[…] bulunuyor. Aşırı enerji tüketimi evlerdeki enerji faturalarının yükselmesine de neden oluyor. Enerji verimliliği açısından performansı en düşük evlerde yaşayan ve bu nedenle enerji yoksulluğuyla karşı […]
[…] ve bireysel tüketicilere kadar herkes bu sayıyı azaltmanın öneminin farkında. Bu noktada, enerji verimliliğini artırmak, karbon emisyonlarını azaltmak ve tüketiciler için maliyetleri azaltmak için fosil […]
[…] sorumluluklarının farkında olduğunu ve 2021 sürdürülebilirlik çalışmaları çerçevesinde İSO Enerji Verimliliği Danışmanlık ve Raporlama Projesi’ni başlattığını da […]
[…] sektöründeki yüksek enerji tüketimi bu sektörü enerji verimliliği yatırımlarının teşviki için öncelikli hedef sektör haline getirdi. Türkiye’de bu konuda […]