ISSB, küresel iklim raporlama standartlarının belirlenmesine yönelik gerçekleştirdiği çalışmaların, yaşanan uyum sorunlarından ötürü uzayabileceğini belirtti.
Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu’nun (International Sustainability Standards Board, ISSB) küresel standartlarını belirleyeceği kurumsal iklim raporu ile yatırımcılara ve diğer sermaye piyasası katılımcılarına, şirketlerin sürdürülebilirlikle ilgili barındırdığı potansiyel riskleri ve fırsatları hakkında bilgi sağlaması hedefleniyor. Rapor ile, şirketlerin çevresel yeterlilik belgelerini çarpıtmalarının önüne geçilerek; yeşil badananın veya şişirilmiş iklim dostu iddialarının önlenmesi bekleniyor.
Kasım ayında son halini alması planlanan sürdürülebilirlik raporlaması standartlarının finansal raporlama ile aynı temele oturtulması amaçlanıyor. Ancak halihazırda pek çok ülkede kurumsal faaliyetlerin iklim etkisini raporlayan çok sayıda ve farklılık gösteren standartların olması, durumu zorlaştırmakla birlikte sürecin uzayabileceğine de işaret ediyor.
Örneğin Avrupa Birliği’nin (AB) raporlama standartları, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) raporlama standartlarından farklılık gösteriyor. Çok uluslu şirketler, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu (International Monetary Fund, IMF), fikir ayrılıklarını önlemek için AB, ISSB ve (kendi raporlama standartlarını öneren) ABD arasında uyumlu hareket edilmesi çağrısında bulunuyor. İş dünyası ise belirlenecek standartlar kapsamında, AB ve ISSB’nin temel terminolojideki farklılıkları ortadan kaldırması gerektiğinin altını çiziyor.
ISSB Başkanı Emmanuel Faber, kurulun finansal ve sürdürülebilirlik üzerine düzenli olarak raporlar hazırlayan ve ISSB standartlarını da belirlemek üzere görevlendirilen Avrupa Finansal Raporlama Danışma Grubu (The European Financial Reporting Advisory Group, EFRAG) ile haftalık toplantılar düzenlendiğini ancak AB’nin içinde bulunduğu zaman baskısının birtakım sorunlar yarattığını belirtti. Faber, “Dilerim AB’deki meslektaşlarımızla üzerinde çalıştığımız taslağın başarıya ulaşabilmesi için, daha fazla zaman ayırmamız konusunda kimse çekimser davranmaz.” dedi.
“Benzerlikler ne kadar fazlaysa, işimiz o kadar kolaylaşır”
EFRAG, geçtiğimiz mayıs ayında ilk sürdürülebilirlik standartları taslağını kamuoyuyla paylaşmıştı. Üzerinde çalışılan taslağın son halinin ise, oylamaya sunulmak üzere kasım ayında Avrupa Komisyonu’na gönderilmesi planlanıyor.
Belirlenecek standartlar, şirketlerin işlerini etkileyen çevresel, sosyal ve yönetişim (Environmental, Social, and Corporate Governance, ESG) faktörleri hakkında rapor vermelerini sağlayacak ve tutarlı ESG raporlama standartları için temel oluşturacak. Standartlar sayesinde yatırımcılar, bir şirketin uzun vadeli performansını ve değer yaratma beklentilerini daha iyi analiz edebilecek ve bankalar da müşterilerinin yeşil dönüşümü finanse etmelerine yardımcı olacak araçlar sunabilecek.
Faber, “Bizim çalışmalarımız ile EFRAG’ın çalışmaları arasında halihazırda bazı benzerlikler var. Benzerlikler ne kadar fazla olursa, hem bizim hem de şirketlerin işi o kadar kolaylaşır.” dedi.