Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi ile şirketler için yeni bir dönem başlıyor

Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi ile şirketler için yeni bir dönem başlıyor

AB, Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi ile insan haklarının ve çevrenin korunmasını hedefliyor.

Avrupa Birliği (AB), şirketlere insan hakları ve çevreye yönelik yeni yükümlülükler getiren Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi’ni (The Corporate Sustainability Due Diligence Directive, CSDDD) yürürlüğe koydu. Direktif, şirketlere, kendilerinin ve iş ortaklarının yürüttüğü faaliyetlerde insan haklarına aykırı uygulamalara ve çevreyi kirletici süreçlere önlem alınmasına ilişkin yeni yükümlülükler getiriyor.

Direktif ile; şirketlerin operasyonel sınırlarında veya tedarik zincirlerinde gerçekleşen insan haklarına aykırı ve çevreyi kirletici faaliyetlerin tespit edilip bunlara yönelik önlem almaları amaçlanıyor. Şirketlerin uyması gereken temel özen yükümlülükleri ise şu şekilde sıralanıyor:

  • Özen yükümlülüğünün şirket politikalarına ve risk yönetim sistemlerine entegre edilmesi,
  • Şirket operasyonlarında, bağlı şirketlerde ve iş ortaklarının tedarik zincirlerinde insan hakları ve çevreye zarar veren faaliyetlerin belirlenmesi ve önceliklendirilmesi,
  • Potansiyel olumsuz etkilerin önlenmesi ve/veya hafifletilmesi,
  • Olumsuz etkiler halihazırda meydana gelmişse, bunların sona erdirilmesi veya etkilerinin minimize edilmesi,
  • Olumsuz etkilere neden olmuşlarsa veya bu etkilere eylem veya ihmalleriyle katkıda bulunmuşlarsa, şirketlerin tazminat ödemesi,
  • Olumsuz etkiler önlenemiyorsa, şirketlerin iş ilişkilerini askıya alma veya sonlandırması.

Hangi şirketler kapsam dahilinde yer alıyor?

Direktif, büyük ölçekli AB merkezli ve AB dışı şirketleri kapsıyor.

  • AB merkezli şirketler arasında 1.000’den fazla çalışanı olan ve dünya genelinde net cirosu 450 milyon avrodan fazla olan limited şirketler ve ortaklıklar, kurumsal grupların nihai ana şirketleri ve belirli koşulları sağlayan franchise şirketler, Direktif’in kapsamı dahilinde yer alıyor.
  • AB dışı şirketlerde ise kapsam, AB’de 450 milyon avrodan fazla net ciro elde eden ve konsolide bazda eşiği karşılayan bir kurumsal grubun nihai ana şirketleri ile belirli koşulları ve eşik değerleri karşılayan franchise şirketler olarak çiziliyor.

Direktifin uygulanmaya başlanacağı tarih, şirketlerin büyüklüğüne ve cirosuna göre farklılık gösteriyor:

Direktif, 26 Temmuz 2027’de itibarıyla 5.000’den fazla çalışanı olan ve dünya genelinde 1,5 milyar avro ciroya sahip AB şirketleri ile AB’de 1,5 milyar avrodan fazla ciro elde eden AB dışı şirketler için geçerli olacak.

26 Temmuz 2028 itibarıyla bu kapsam 3.000’den fazla çalışanı olan ve dünya genelinde 900 milyon avro ciroya sahip şirketlere genişletilecek. 26 Temmuz 2029’dan itibaren ise kapsam dahilinde KOBİ olmayan diğer tüm şirketler bulunacak.

KOBİ’ler nasıl etkilenecek?

KOBİ’ler doğrudan Direktif’in kapsamına girmemekle birlikte, büyük şirketlerin tedarik zincirlerinde yer aldıkları takdirde dolaylı olarak etkilenmesi bekleniyor. Bu durumda, büyük şirketlerin talepleri doğrultusunda KOBİ’lere olumsuz etkiler hakkında bilgi toplama ve paylaşma yükümlülüğü doğabilecek.

Direktif, 25 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe girdi. Üye Devletlerin, bu direktifi ulusal hukuka aktarmak için 26 Temmuz 2026’ya kadar süreleri bulunuyor. Kurallara uyulmaması halinde, kamu yaptırımları gibi sonuçlar doğabilecek. Şirketler, ihale kriterlerinde çevresel ve sosyal unsurlara uyum sağlayarak rekabet avantajı elde edebilecek. Direktif’in Komisyon tarafından yayınlanan sıkça sorulan sorular dokümanına buradan ulaşabilirsiniz.

 

Paylaş