Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü, bu yıl “Dayanıklı Bir Gelecek için Eşitsizliklerle Mücadele” temasıyla eşitsizlikler ve afetler arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor.
Birleşmiş Milletler, 1989 yılından bu yana Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü aracılığıyla her yıl 13 Ekim’de küresel düzeyde afet farkındalığını artırma ve afet azaltma kültürünü teşvik etmeyi amaçlıyor.
Dünya Afet Riskini Azaltma Günü bu yıl “Dayanıklı Bir Gelecek için Eşitsizliklerle Mücadele” teması ile can kayıpları başta olmak üzere temel haklar ve altyapı eksiklikleri gibi konularda eşitsizlik ile afetler arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor.
Eşitsizlikler ve afetlere karşı savunmasızlık aynı madalyonun iki farklı yüzünü teşkil ediyor. Finansal kaynaklara ve sigorta gibi hizmetlere erişimdeki eşitsizlikler, afet tehlikesi karşısında savunmasız grupları daha büyük bir risk altına sokuyor. Afetlerin yıkıcı etkileri ise özellikle düşük gelirli ve toplumsal açıdan zayıf gruplar arasındaki eşitsizlikleri artırarak bu kesimleri daha da savunmasız hale getiriyor.
Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan “Afet Risklerinin Azaltılması Küresel Değerlendirme Raporu”, en savunmasız 20 ülkenin yüzde 90’ının orta ve düşük gelirli ülkeler arasında bulunduğunu ortaya koyuyor.
Nitekim bu alanda yapılan birçok araştırma da afetlerden en çok etkilenenlerin yoksul insanlar olduğunu gösteriyor. Örneğin, Birleşmiş Milletler verileri, 1970 ile 2019 yılları arasında meydana gelen hava, iklim ve su kaynaklı tehlikelere bağlı tüm ölümlerin yüzde 91’inin gelişmekte olan ülkelerde meydana geldiğini gösteriyor.
Sendai Afet Riskini Azaltma Çerçevesi afet risklerini azaltmayı hedefliyor
Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü bu yıl Sendai Afet Riskini Azaltma Çerçevesi’nin Orta Dönem İncelemesi’nin hemen ardından gerçekleşiyor.
18 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Afet Riskini Azaltma Konferansı’nda kabul edilen Sendai Afet Riskini Azaltma Çerçevesi, afet risklerini önlemek ve mevcut afet risklerini azaltmak için hedefler ortaya koyuyor.
Çerçeve, afetlerin neden olduğu risklerin analiz edilmesini ve bu risklerin toplumlar üzerindeki etkilerinin anlaşılmasını önceliklendiriyor. Ayrıca afet riski yönetişimini güçlendirmeyi, dayanıklılık için afetlerin azaltılmasına yönelik yatırımların artırılmasını ve etkili bir mücadele için afet hazırlığını genişletmeyi amaçlayan dört temel önceliği içeriyor.
Bununla birlikte, Sendai Afet Riskini Azaltma Çerçevesi, Paris İklim Anlaşması ile uyum içinde çalışarak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Çerçeve, afet risklerinin etkilerini en aza indirmek ve toplumların dayanıklılığını artırmak amacıyla uluslararası bir çaba olarak da öne çıkıyor.
Afet risklerinin azaltılması için neler yapılmalı?
Birleşmiş Milletler Afet Risk Azaltma Ofisi (United Nations Office for Disaster Risk Reduction, UNDRR), uluslararası bir çağrıda bulunarak afetlere karşı daha etkili bir şekilde hazırlanılması ve zararların en aza indirilmesi için harekete geçilmesini vurguluyor. Bu amaca yönelik olarak, afetlere maruz kalan insan sayısını azaltmak ve olumsuz etkilere karşı daha dirençli hale gelmek adına atılması gereken adımlar ise şöyle sıralanıyor:
- Afet risklerine karşı etkili önlemler alınabilmesi için, ülkelerin ve toplulukların dikkatli ve koordineli planlar yapmaları büyük önem taşıyor. Bu planların afetlere karşı hazırlık, acil müdahale ve iyileştirme süreçlerini içermesi gerekiyor.
- En yüksek risk altındaki topluluklar başta olmak üzere, afetlere karşı savunmasız olan grupların korunması gerekiyor. Bu grupların özel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak planların oluşturulması ve acil durumlarda hızlı yardım ulaştırılması can kayıplarının azaltılmasına katkı sağlıyor.
- Dünya genelinde erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması afet riskinin azaltılmasında büyük bir rol oynuyor.
- İklim değişikliği ve afet riski açısından en savunmasız ülkelere finansman desteği sağlanması gerekiyor. Bu ülkeler, altyapılarını güçlendirmek, afetlere karşı hazırlıklarını artırmak ve zararları en aza indirmek için kaynaklara ihtiyaç duyuyor.
“Sanayide Afet ve Acil Durum Yönetimi Rehberi” afet riskinin azaltılması için bir yol haritası sunuyor
İstanbul ve çevresinde meydana gelebilecek bir doğal afet can kayıplarının yanı sıra ekonomi üzerinde de büyük tahribata yol açma riski taşıyor.
Dolayısıyla, olası bir doğal afet veya kazanın sonuçlarının istenmeyen boyutlara ulaşmaması için hazırlıklı ve tedbirli olunması büyük önem taşıyor. Afet ve kaza riskinin yüksek olduğu sanayi kuruluşlarında müdahalenin başarılı olabilmesi, tesisin ve çevresinin korunması ve afetin en az zararla atlatılabilmesi için afet ve acil durum müdahale planlarının ve diğer hazırlık çalışmalarının tamamlanması gerekiyor.
İstanbul Sanayi Odası’nın “Sanayide Afet ve Acil Durum Yönetimi Rehberi” tüm kurum ve kuruluşların afet ve acil durum yönetimi çalışmalarında yardımcı ve yararlı olmayı hedefliyor.
Sanayide Afet ve Acil Durum Yönetimi Rehberi’ne buradan ulaşabilirsiniz.