BM üyesi ülkeler, plastik kirliliğine karşı ürünlerin yaşam döngüsüne odaklanan küresel bir anlaşmayı hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Plastik üretimi, 1950 yılında 2 milyon ton iken 2017’de 348 milyon tona yükseldi ve 2040 yılına kadar bu miktarın iki katına çıkması bekleniyor. Bu durum, aynı zamanda küresel sera gazı emisyonlarının %3’ünden fazlasına neden olarak iklim değişikliğinin etkilerini artırıyor. Plastik üretiminde kullanılan bazı kimyasallar ise toprak ve su kaynaklarını kirleterek doğaya ve canlılara zarar verebiliyor. Bu nedenle plastik kirliliği, yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda bir halk sağlığı krizi olarak da karşımıza çıkıyor.
Geri dönüşüm ise plastik kirliliği krizine karşı bir çözüm olsa da tek başına yeterli olmuyor. Plastik ürünlerde kullanılan malzeme çeşitliliği, tasarım farklılıkları ve geri dönüşüm altyapısındaki yetersizlikler, bu süreci zorlaştırıyor. Tek kullanımlık plastik ürünlerin yaklaşık %80’i ekonomik olarak geri dönüştürülemiyor. Ayrıca dünya genelinde 2,7 milyardan fazla insanın atık toplama hizmetine erişimi bulunmuyor.
Plastik kirliliği krizine yönelik çözüm arayışları, geri dönüşümün ötesine geçen bir strateji gerektiriyor. Bu noktada yaşam döngüsü odaklı yaklaşım devreye giriyor. Yaşam döngüsü odaklı yaklaşım, plastiklerin üretiminden kullanımına ve bertarafına kadar olan her aşamada çevresel etkileri azaltmayı amaçlıyor. Bu yaklaşımla, yalnızca atık yönetimi veya geri dönüşümle sınırlı kalmadan; aynı zamanda plastik üretiminde kullanılan malzemelerin ve süreçlerin daha sürdürülebilir hale getirilmesi amaçlanıyor.
Yaşam döngüsü odaklı yaklaşım ayrıca büyük ekonomik kazançlar da sağlıyor. UNEP’in araştırmasına göre, bu yaklaşımın benimsenmesi, 2040 yılına kadar ortalama 4,5 trilyon dolarlık sosyal ve çevresel maliyetlerden tasarruf sağlıyor. Ayrıca hükümetlerin atık yönetimi masraflarında 70 milyar dolar tasarruf etmesine yardımcı oluyor. Yaşam döngüsü odaklı yaklaşımın etkili bir şekilde uygulanması, Paris İklim Anlaşması ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları gibi önemli küresel çevre anlaşmalarının başarıya ulaşmasına da katkı sağlıyor.
Plastik kirliliğine karşı BM üyesi ülkeler Kasım’da bir araya gelecek
Bu doğrultuda harekete geçen Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülkeler, Mart 2022’de plastik kirliliğini sona erdirmek için temeli yaşam döngüsü odaklı yaklaşıma dayanan uluslararası bir anlaşma oluşturulması konusunda uzlaşmaya vardı.
Bu kapsamda yapılan ilk toplantı, Mayıs 2022’de Senegal’in Dakar kentinde Çalışma Grubu tarafından gerçekleştirildi. Toplantıda, Uluslararası Müzakere Komitesi’nin (Intergovernmental Negotiating Committee, INC) çalışmalarına rehberlik edecek kuralların taslağı sunuldu.
Ardından, 28 Kasım – 2 Aralık 2022 tarihleri arasında Uruguay’ın Punta del Este kentinde plastik kirliliğine yönelik uluslararası bağlayıcılığı olan bir anlaşma geliştirmek amacıyla INC’nin ilk toplantısı yapıldı.
29 Mayıs – 2 Haziran 2023 tarihleri arasında Fransa’nın Paris kentinde düzenlenen INC-2 toplantısı sonucunda, INC Başkanı’na anlaşma taslağı hazırlama yetkisi verildi ve bu taslağın INC-3 öncesinde hazır olması istendi.
Üçüncü toplantı, 13-19 Kasım 2023 tarihlerinde Kenya’nın Nairobi kentinde gerçekleştirildi. Toplantıda, Ekvador’un Birleşik Krallık Büyükelçisi H.E. Amb. Luis Vayas Valdivieso yeni INC Başkanı olarak seçildi ve bir “revize edilmiş taslak metin” hazırlanması için Sekretarya’ya yetki verildi.
Dördüncü toplantı ise 23-30 Nisan 2024 tarihlerinde Kanada’nın Ottawa kentindeki Shaw Center’da yapıldı. Toplantıda, 28 üye devlet, plastik kirliliğiyle mücadelede “Busan’a Köprü Deklarasyonu”nu başlattı.
Beşinci ve son toplantı ise Kasım ayında Güney Kore’nin Busan kentinde yapılacak. Yapılacak son toplantıda plastik kirliliğini engellemek için küresel çapta yasal olarak bağlayıcılığı olan bir uluslararası anlaşmanın nihai metninin hazırlanması bekleniyor.
Kasım ayında gerçekleşecek toplantı ile küresel ölçekte plastik üretiminden kaynaklanan emisyonlar, ürün tasarımı, atık yönetimi, zararlı plastikler, finansman ve adil geçiş konularında ortak bir uzlaşıya varılması hedefleniyor.