Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda kaydedilen ilerleme sınırlı kaldı

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda kaydedilen ilerleme sınırlı kaldı

Sürdürülebilir Kalkınma Raporu, bugünden harekete geçilmediği takdirde 2030 yılına kadar belirlenen on yedi hedefe ulaşılamayacağını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN) tarafından yayımlanan Sürdürülebilir Kalkınma Raporu, dünya genelinde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda (SKA) kaydedilen ilerlemeyi değerlendiriyor.

2023 raporuna göre, dünya genelinde 2020’den bu yana SKA’lar bazında istenen ilerleme kaydedilememişti. 2015-2019 yılları arasında belirli alanlarda ilerlemeler kaydedilse de, 2020’de başlayan pandemi ve diğer küresel krizler, bu ilerlemeleri durma noktasına getirdi. Raporda, mevcut hızla devam edilmesi halinde 2030 yılına kadar hedeflerin yalnızca yüzde 20’sinden azının gerçekleştirilebileceği belirtilmişti.

2024 raporu ise, belirlenen hedeflerinyalnızca yüzde 16’sında ilerleme kaydedildiğini gösteriyor. SKA’nın yüzde 84’ünde ise ilerlemenin sınırlı kaldığı veya gerilediği ifade ediliyor. Sürdürülebilir Kalkınma Raporu 2024 acilen önlem alınmadığı takdirde 2030 yılına kadar on yedi Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) hiçbirinde belirlenen hedeflere ulaşılamayacağını ortaya koyuyor.

2020’den bu yana küresel SKA ilerlemesi duraksama gösterirken, Açlığa Son (SKA 2), Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar (SKA 11), Sudaki Yaşam (SKA 14), Karasal Yaşam (SKA 15) ve Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar (SKA 16) özellikle geride kalmış durumda. En yüksek oranda ilerleme kaydedilen amaçlar ise Obezite Oranı (SKA 2), Basın Özgürlüğü (SKA 16), Kırmızı Liste Endeksi (SKA 15), Sürdürülebilir Azot Yönetimi (SKA 2) ve Doğumda Beklenen Yaşam Süresi (SKA 3) oldu. İnovasyon ve Altyapı (SKA 9) dahil olmak üzere altyapıya temel erişimle ilgili hedeflerde ise düşük seviyede de olsa ilerleme kaydedildi.

SKA başarısında İskandinav ülkeleri ön sıralarda yer alırken, BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ülkeleri de güçlü bir ilerleme gösteriyor. Finlandiya, İsveç, Danimarka, Almanya ve Fransa, SKA İndeksi’nde ilk beş sırayı paylaşıyor. BRICS ve BRICS+ (Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri) ülkeleri dünya ülkelerinin ortalama hızından daha hızlı bir SKA ilerlemesi sergiliyor. Türkiye ise 193 ülke arasından 72. sırada yer alıyor.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları için sürdürülebilir finansman kaynakları önem taşıyor

Sürdürülebilir kalkınma, uzun vadeli bir yatırım zorluğu olarak varlık gösteriyor.. Küresel Finansal Mimari’nin reformu her zamankinden daha fazla aciliyet taşıyor. Düşük gelirli ve alt orta gelirli ülkelerin SKA’ya ulaşmak için uygun maliyetli uzun vadeli sermayeye erişim sağlaması gerekiyor. Gerekli finansmanı sağlamak için ise yeni kurumlar, küresel vergilendirme gibi yeni finansman yöntemleri ve küresel finansman önceliklerinde değişiklikler gerekiyor.

Yatırım zorluklarıyla birlikte küresel ölçekte SKA için atılması gereken adımlar da iş birliğini gerektiriyor. Raporda bu yıl ülkelerin BM sistemine katılımını, anlaşmaların onaylanmasını, BM Genel Kurulu’ndaki oylamaları ve mali katkılarını kapsayan BM sistemine bağlılıklarını değerlendiren yeni bir indeks de bulunuyor. Rapora göre BM merkezli çok taraflılığa en çok bağlı ülkeler Barbados, Antigua ve Barbuda, Uruguay, Mauritius ve Maldivler olarak sıralanırken, Amerika Birleşik Devletleri indekste son sırada yer alıyor.

Gıda ve arazi sistemleri sürdürülebilir geleceğin yapı taşlarını oluşturuyor

Raporda ayrıca sürdürülebilir gıda ve arazi sistemlerini desteklemek için yeni yollar öneriliyor. 2030 yılına kadar 600 milyon insanın açlıkla karşı karşıya kalacağı, obezite oranlarının artacağı ve tarım kaynaklı sera gazı emisyonlarının yıllık küresel emisyonların neredeyse dörtte birini oluşturacağı öngörülüyor. Sürdürülebilir bir gelecek için aşırı tüketimin önlenmesi, hayvansal protein tüketiminin sınırlandırılması ve verimliliğin artırılması gibi önlemler gerekiyor. Bununla birlikte ormansızlaşmanın durdurulması ve kimseyi geride bırakmamak için kapsayıcı, güçlü ve şeffaf izleme sistemleri uygulanması önem taşıyor.

 

Paylaş