Sürdürülebilirlikte bilişim teknolojilerinin rolü günden güne artıyor

Sürdürülebilirlikte bilişim teknolojilerinin rolü günden güne artıyor

IBM’in raporuna göre, iş liderlerinin yüzde 88’i 2025’te sürdürülebilirlik alanında bilişim teknolojilerine yönelik yatırımlarını artırmayı planlıyor.

15 farklı sektör ve 9 ülkeden; başkan yardımcıları, direktörler ve C düzey yöneticiler de dahil olmak üzere 2.790 iş lideriyle gerçekleştirilen anket üzerinden hazırlanan Sürdürülebilirlik Hazırlık Durumu Raporu 2024, sürdürülebilirlik odaklı bilişim teknolojileri yatırımlarının iş dünyası tarafından bir büyüme fırsatı olarak gördüğünü ve yapay zekânın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada olumlu bir katkı sağlayacağına inanıldığını ortaya koyuyor.

Katılımcıların yüzde 88’i, önümüzdeki 12 ay içinde sürdürülebilirlik için bilişim teknolojilerine yönelik yatırımlarını artırmayı planladıklarını belirtiyor. Katılımcıların bilişim teknolojileri odaklı sürdürülebilirlik yatırımlarını artırma nedenleri arasında öncelikli olarak operasyonel hedefler yer alıyor. Operasyonel hedefleri ise yüzde 57 ile marka itibarı, yüzde 54 ile enerji maliyetleri, yüzde 52 ile iş sürekliliği ve dayanıklılığı ve yüzde 42 ile yasal düzenlemelerin yarattığı baskı takip ediyor.

Rapor, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada karşılaştıkları temel sorunları da inceliyor. Katılımcıların yüzde 31’i operasyon ve varlıklar üzerindeki iklim risklerini, yüzde 31’i enerji kullanımını ve yüzde 30’u nitelikli personel istihdamını en büyük üç zorluk arasında sıralıyor. Ölçüm ve analiz ile su kullanımı ise yüzde 26 oranında bu zorlukları takip ediyor.

Katılımcıların yalnızca yarısı iklim değişikliğinin yarattığı zorluklarla başa çıkmaya tam anlamıyla hazırlıklı olduğunu ifade ediyor. Bununla birlikte ankete katılanların yüzde 50’si, sürdürülebilirlik anahtar performans göstergelerini (Key Performance Indicator, KPI) ölçmek için verilerinin henüz yeterince olgunlaşmadığını belirtiyor.

Şirketler sürdürülebilirlik odaklı teknoloji yatırımlarını artırmayı planlarken, liderlerin ise büyük çoğunluğu, yapay zekânın bu çabalara destek sağlayacağına inanıyor. Rapora göre, katılımcıların yüzde 90’ı yapay zekânın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma üzerinde olumlu ya da çok olumlu bir etkisi olacağını düşünüyor. Ancak liderlerin yalnızca yüzde 44’ü şu anda aktif olarak yapay zekâ kullandığını belirtirken, yüzde 32’si ise yapay zekâ çözümlerini yakın gelecekte uygulamayı planladığını ifade ediyor.

Raporda, C düzey yöneticilerin, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada yapay zekânın etkisi konusundaki beklentilerinin daha yüksek olduğu görülüyor. C düzey yöneticilerin yüzde 51’i yapay zekânın son derece olumlu bir etki yaratacağını öngörürken, bu oran başkan yardımcıları ve direktörler arasında yüzde 39 seviyesinde kalıyor. Benzer şekilde, C düzey yöneticilerin yüzde 47’si yapay zekânın sürdürülebilirlik çabalarında aktif olarak kullanıldığını belirtirken, bu oran başkan yardımcıları ve direktörlerde yüzde 37 olarak ölçülüyor.

C düzey yöneticiler yüzde 55 oranında iklimle ilgili finansal riskler ve yüzde 51 oranında sürdürülebilirlikle ilgili tedarik zinciri riskleri konusunda daha kendinden daha emin bir tutum sergilerken, başkan yardımcıları ve direktörler seviyesinde bu oran yüzde 42’de kalıyor. Ayrıca C düzey yöneticilerin yüzde 67’si şirketlerinin iklim dayanıklılığı çabalarını “proaktif” olarak nitelendirirken, bu oran başkan yardımcıları ve direktörlerde yüzde 56 seviyesinde kalıyor.

Rapor, sürdürülebilirlik çabalarını hızlandırmak için teknoloji ve yapay zekâ yatırımlarının artacağını, ancak veri olgunluğu ve organizasyonel farkındalık konularında iyileştirmeye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiyor.

Paylaş