Almanya’da bir çiftlikte yenilenebilir enerji ve tarımı birleştiren uygulamayla yetiştirilen elmalar, küresel boyutta yaşanan arazi sorununa çözüm sunabilir.
Köln’e bir saatlik sürüş mesafesinde bulunan Gelsdorf’taki çiftliğin sahibi Christian Nachtwey, güneş panelleri kullandığı çiftliğinde elma yetiştiriyor. Paneller elektrik üretiminin yanı sıra gölgesiyle de altındaki elmaları koruyor. Nachtwey, “Aslında fikir oldukça basit: Ekilebilir araziyi azaltmadan üretimin sürekliliğini sağlamak ve böylelikle aynı arazide hem meyve yetiştirmek hem de güneş enerjisi üretmek.” diyor.
Ekilebilir arazilerdeki büyük ölçekli güneş paneli kurulumları, Avrupa ve Kuzey Amerika’da giderek popülerleşiyor. Güneş panelleri çiftçilerin topraklarından en iyi şekilde yararlanmalarına ve ikinci bir gelir kaynağı oluşturmalarına izin veriyor.
Meyve ağaçlarının yetiştirilme aşamasındaki hassaslık sebebiyle, yeterli miktarda alınan güneşle birlikte doğru mahsulü elde etmek kimi zaman zorlaşabiliyor. Çünkü beklenmedik bir değişiklik; yetişmekte olan meyvenin dengesini bozabiliyor. Meyvelerin zarar görmesi, yanlış renk alması veya istenildiği kadar tatlı olmaması çiftçiler için finansal kayıplar ile sonuçlanabiliyor.
Bu nedenle Nachtwey, güneş panellerinin gölgesi altında hangi elma çeşitlerinin yetiştiğini ve meyve bahçesi için hangi tür fotovoltaik çatıların uygun olduğunu test etmek için araştırmacılarla iş birliği yapıyor. Nachtwey ve araştırmacılar, en iyi sonucu elde etmek için doluya karşı koruma sağlayan geleneksel ağların altında yetişen elmalarla güneş panellerinin gölgesi altında yetişenler arasında karşılaştırmalı ölçüm yapıyor.
Hasat zamanı gelince toplanan elmalar sayılıyor ve tartılıyor. Ardından doluya karşı koruma sağlayan ağlar altında yetişen elmalarla, güneş panellerinin gölgesinde yetişen elmalar miktar, ağırlık ve tat açısından karşılaştırılıyor.
“Aşağıda kırmızı elmalar ve yukarıda yeşil elektrik”
Rheinland-Pfalz eyaletinin tarım hizmetleri departmanında uzman olarak çalışan Juergen Zimmer, bu yıl güneş çatıları altında yetiştirilen elmaların dolu koruma ağlarının altında yetiştirilenlerden biraz daha az tatlı olduğunu söylüyor.
Bu yıl 24 Temmuz’da bölgeye vuran yoğun güneş ışığına rağmen elmaların neredeyse hiçbiri zarar görmedi. Karşılaştırıldığında, açıkta kalan meyvelerin yüzde 18’i o gün güneş ışığından zarar gördü.
Zimmer, “Oluşabilecek tüm hava koşullarını kayıt altına almak ve farklı ağaç türlerinin sağlayabileceği verimi incelemek için en az iki ila üç yıla ihtiyacımız var” diyor.
Araştırmacılar, testlerin meyvelerin güneş panelleri altında sağlıklı bir şekilde yetişebildiğini göstereceğini umuyor. Başarılı olunursa, bu proje yenilenebilir enerji üretiminin değerli topraklar için tarımla rekabet etmesini önlemeye yardımcı olabilir.
Zimmer, “Aşağıda kırmızı elmalar ve yukarıda yeşil elektrik. Bu mükemmel bir sinerji oluşturuyor.” diyor.