Tekstil Sektörü Eylem Planı Hazırlık Çalıştayları kapsamında, alanında uzman isimler döngüsel ekonomi çerçevesinde tekstil sektörünün geleceğini değerlendirdi.
Sürdürülebilirlik, temiz üretim ve Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı konularında Türkiye’de kurum ve kuruluşların bilgilendirilmesini hedefleyen Döngüsel Ekonomi ve Kaynak Verimliliği Platformu Projesi (DEKVEP) ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) Yenilikçi İstanbul Mali Destek Programınca desteklenmekte, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) ortaklığıyla yürütülmektedir.
İSO Çevre ve Enerji Şube Müdürü Erbil Büyükbay ve DEKVEP Proje Danışmanı Ferda Ulutaş İşevi moderatörlüğünde gerçekleştirilen çalıştayda kamu ve özel sektör temsilcileri ile akademisyenlerden oluşan katılımcılar, tekstil sektöründe döngüselliğe geçiş için politika ve mevzuat önerileri, altyapı ve kapasite geliştirme, Ar-Ge ve inovasyon, finansman ve teşvik mekanizmaları başlıklarında görüşlerini paylaştı.
Tekstil sektörünün 2030 vizyonu ne olmalı?
Oturumun ilk bölümünde katılımcılar, AB Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ve Türkiye tekstil sektörü için fırsat ve gerekliliklerini göz önünde bulundurarak, 2030 yılında Türkiye’nin tekstil sektöründe döngüsel ekonomi çerçevesinde nasıl bir noktada olması gerektiğine yönelik dair vizyon önerilerini tartıştı.
Oturumda tekstil sektöründe şeffaflık ve izlenebilirliğin 2030 yılına kadar tamamen sağlanabiliyor olması, döngüsellik oranının yükseltilmesi ve düşük karbon ayak izine sahip bir sürecin tüm paydaşların ihtiyaçları da dikkate alınarak tasarlanması gerektiği görüşleri paylaşıldı. Ek olarak, ekotasarım gerekliliklerinin yerine getirilmesi, bu kapsamda sürdürülebilirlik sertifikasına sahip ham madde kullanımı, üretim süreçlerinde karbon emisyonlarının azaltılması, geri dönüştürülmüş içerik tedariğine yönelik adımlar atılması, geri dönüşüm sektöründe daha fazla katma değer sağlanacak şekilde bir strateji belirlenmesi ve Ar-Ge ile iş birliklerinin geliştirilmesi gerektiği de ifade edildi.
Döngüsel ekonomiye geçiş için, politika ve mevzuat boyutunda atılması gereken adımların da değerlendirildiği oturumda, daha az kural ancak daha sıkı bir denetim olması gerektiği görüşüne bürokrasinin azaltılması gerektiğine vurgu yapıldı. Bunun yanı sıra, tekstil sektöründe kadın çalışanların sayısının artırılması ve bunun yasal mevzuatla desteklenmesi, üniversite ve teknik lise dahil olmak üzere eğitim sürecinde döngüselliğe yönelik çalışmalar yapılarak farkındalığın artırılması ve bu konuda mesleki yetkinlik ile becerilerin arttırılmasının önemine değinildi.
Tekstilde döngüselliğin sağlanması için altyapı ne şekilde geliştirilmeli?
Panelin ikinci oturumunda ise, tekstil sektöründe altyapı ve kapasitenin nasıl geliştirilebileceğine odaklanıldı.
Katılımcılar, atık yönetiminde akıllı ayrıştırma ve dijital izlenebilirlik, blok zincir teknolojilerinin geliştirilmesi; sürdürülebilir ve döngüsel ekonomi perspektifiyle tasarıma yönelik nitelikli iş gücünün bir araya getirilmesi; emisyon ticaret sistemine yönelik altyapı oluşturulması; yaşam döngüsü analizi ve dijital ürün pasaportunun izlenebileceği veri platformu oluşturulması; geri dönüşüm için ortak tesislerin kurulması; teknolojik altyapı iyileştirmelerinin yapılması; tedarik zincirinde izlenebilirliğe yönelik altyapı oluşturulması; üç boyutlu tasarımların geliştirilerek ürün tanıtımında kullanılabilmesiyle karbon ayak izinin azaltılmasının sağlanması; mağazalara geri dönüşüm kutuları konularak tüketicilerden tekstil atıklarının toplanması gibi önerilerini sundu.
Ek olarak, dijital ürün pasaportu sisteminin kurulması, atık su geri kazanımı ile ilgili çalışmalar yapılması, biyo-bazlı kimyasalların kullanılması, atık ve malzeme kaynak yönetimi için sektördeki çalışanların eğitimi, endüstriyel simbiyoz teşviklerinin sağlanması, yerel yönetim ve sanayi arasında iş birliklerinin artırılması için yerel yönetim bilgi birikim kapasitesinin artırılması ve iş birliklerine üniversitelerin dahil edilmesi, döngüselliğe yönelik stratejik bölgelerin belirlenmesi ve teşvik edilmesi önerileri paylaşıldı.
Ürün yaşam döngüsü analizi, döngüsel ekonomide önemli rol oynuyor
Panelin üçüncü oturumunda döngüsel ekonomiye geçiş için Ar-Ge ve inovasyon kapsamında yapılması ve öncelik verilmesi gereken konular ele alındı.
Ürün yaşam döngüsü analizi uygulamalarının yaygınlaştırılması ve böylelikle tasarım sürecinden itibaren döngüselliğin ele alınması gerektiğini belirten katılımcılar, tekstil sektöründe öncelikli insan kaynağı yetkinliklerini saptayarak, doğru iş gücünü doğru noktaya taşıma ve doğru iş birliklerini ortaya çıkarmanın önemini vurguladı.
Oturumda yeni nesil ham madde, çevreci ve uzun süre kullanımı sağlayacak, karbon salımı düşük ürünlerin kullanımının yaygınlaştırılması ve kimyasal geri dönüşüme yönelik Ar-Ge çalışmalarının hızlandırılması önerilerinde de bulunuldu.
Türkiye’de tekstil sektöründe döngüsel ekonomiye geçişi hızlandırmak için Ar-Ge ve inovasyona yönelik neler yapılması gerektiğine dair ise, mekanik geri dönüşüm sonucu elde edilen elyaf kalitesinin artırılmasına yönelik Ar-Ge çalışmalarının yapılması; kimyasal dönüşümün geliştirilmesi, tekstil sektörüne rehberlik etmesi adına geri dönüşüm alanı başta olmak üzere rehberler yayımlanması ve geri dönüştürülmüş elyaftan iplikler geliştirilmesi gibi fikirler paylaşıldı.
Tekstil sektörünün dönüşümü için finansman sağlanması gerekiyor
Önceki üç oturumda tartışılan konular doğrultusunda finansmana ve teşviğe ihtiyaç duyulan öncelikli alanların neler olduğu, ilgili ulusal ve uluslararası finansman kaynakları ve bu kaynakların etkin kullanımına yönelik fikir alışverişinde bulunulan son oturumda ise katılımcılar, ilk etapta Türkiye tekstil sektörünün döngüsel ekonomiye geçiş süreci için hangi alanlarda ve hangi bağlamda finansman ve teşvik ihtiyacı bulunduğu üzerinde değerlendirmelerde bulundu.
Tekstil sektörü ve bankacılık sektörünün daha fazla etkileşimde bulunması gerektiğini belirten katılımcılar, döngüsel süreçlere katkı sağlayan uygulamalar için enerjide teşviklerin sağlanması, teknolojik altyapının değiştirilmesi, makine revizyonlarında teşvik, AB projeleri için danışmanlık ve iyi proje örneklerinin tanıtılması, ulusal teşvik mevzuatının tekstil sektörü ihtiyaçları doğrultusunda gözden geçirilmesi önerilerinde bulundu.
Tekstil sürecinde dönüşüm sürecinin hızlandırılmasına yönelik ise, KOBİ’ler başta olmak üzere işletmeler için finansmana erişim ve proje geliştirme kılavuzlarının hazırlanması ve bu konuda farkındalık oluşturulması, bankalar dahil olmak üzere çevre teknolojilerine yönelik finansman imkanlarının geliştirilmesi gibi görüşler paylaşıldı.