Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hazırlanan “Kara Rapor 2021” Türkiye’nin bazı illerinde yıllardır çözülemeyen ciddi hava kirliliği sorunlarını gün yüzüne çıkarıyor. Rapora göre, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kılavuz değerlerin altında temiz havaya 2020 yılında Türkiye’de sadece Bitlis ve Hakkari’de rastlandı. 45 ilde ise hava kirliliğinin ulusal sınır değerlerini dahi aştığı görüldü. İklim değişikliğine de neden olan siyah karbon kirleticisinin orman yangınlarıyla havaya salındığı belirtilen raporda, kirli havanın COVID-19 virüsünün vücuda girişini kolaylaştırdığı ve yetişkinlerde majör depresyon ve yaşlanmayı tetiklediği de vurgulandı.
“Kara Rapor 2021: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri” başlığıyla bu yıl dördüncü defa yayınlanan raporda, son beş yılın hava kalitesi incelendi. Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) Koordinatörü Buket Atlı, geçtiğimiz yıl yeterli derecede ölçüm yapılabilen 175 istasyonun yüzde 97,7’sinde yıllık PM10 ortalamasının Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen kılavuz sınır değerlerinin üzerinde olduğuna dikkat çekti. Zararlı ve tehlikeli kirleticilerden olan PM10 (partikül madde kirleticisi), çapı 10 mikrometreden daha küçük olan toz zerreciklerini ifade ediyor. Dokuz ilde hava kirliliğiyle ilgili yeterli partikül madde verisi olmadığını belirten Atlı, “45 ilde hava kirliliği ulusal sınır değerlerini bile aştı. 2020 yılında Türkiye’deki 42 şehirde kanserojen olan ince partikül (PM2.5) seviyesi ölçümleri yeterli düzeyde yapılmadı. PM2.5 seviyesi, hava kirliliği kaynaklı hastalık yükü ve ölümleri anlayabilmemiz için en temel gösterge, ancak ülke genelinde ölçümü yapılmıyor ve hala mevzuatta PM2.5 için limit değer bulunmuyor,” ifadelerini kullandı.
Türkiye, hava kirliliği kaynaklı erken ölümleri 2030 yılına kadar yüzde 55 azaltacağını taahhüt etmişti. THHP Koordinatörü Buket Atlı ise 2020 yılındaki ölüm verileri açıklanmadığı için hava kirliğinden kaynaklı ölüm sayısını hesaplayamadıklarını söylüyor ve ekliyor: “Artık büyük bir halk sağlığı sorunu olan hava kirliliğiyle mücadele için ulusal düzeyde bir hava kirliliği ile mücadele stratejisi açıklanmalı.”
İstanbul ve Ankara’da hava tüm yıl kirli
Kara Rapor 2021’e göre İstanbul ve Ankara’nın da aralarında olduğu Türkiye’nin 12 şehrinde hava kirliliği artık tüm yıla yayılan bir sorun haline geldi. Hava kirliliğinin en yüksek oranda olduğu şehir ise Muş, rapora göre Muş’ta yılın 306 günü kirli hava solunuyor. 2020 yılında hava kalitesi en düşük çıkan iller ise Iğdır, Ağrı ve Muş olarak açıklandı. Temiz Hava Hakkı Platformu, son beş yıldır Iğdır, Kahramanmaraş, Manisa, Ağrı ve Düzce’de hava kirliliği sorunlarının kronikleştiğine dikkat çekerek bu illerde “Acil Temiz Hava Eylem Planları” uygulanması gerektiği çağrısını yapıyor.
Raporda PM10 ortalamalarına bakıldığında ise İstanbul’un Mecidiyeköy, Sultangazi, Esenyurt ve Alibeyköy ilçelerinin DSÖ değerlerinden üç kat daha fazla oranlara sahip olduğu görülüyor. İzmir’deki en kötü hava kalitesi ise 2016 yılından beri verileri kamuoyu ile paylaşılmayan Aliağa’da ölçülüyor.
Orman yangınları da hava kirliliğine neden oluyor
Kara Rapor 2021’de, orman yangınlarının da hava kirliğinin nedenleri arasında olduğuna dikkat çekiliyor. Yangın sırasında oluşan dumanın içindeki partikül madde, yer seviyesi ozonu ve karbon monoksite maruz kalmak insan sağlığını ciddi oranda tehdit ediyor. Rapora göre, 2020’de Hatay Samandağ’da yaşanan yangın sebebiyle, havaya iklim değişikliğine de sebep olan siyah karbon kirleticisi salındı. İklim değişikliğinin Akdeniz bölgesindeki etkileri sonucu artan kuraklık da kum fırtınalarına ve dolayısıyla hava kirliliğine neden oluyor.
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hava kirliliğiyle mücadele için önerileri düşünüldüğünde sanayi sektörüne büyük sorumluluklar düşüyor. Platform, temiz havaya ulaşmak için çevre mevzuatına uyması için gerekli yatırımlarını tamamlamayan kömürlü termik santrallerin çalışmasına izin verilmemesi, endüstriyel yatırımlardan Sağlık Etki Değerlendirmesi Raporu istenmesi, fosil yakıt desteklerine son verilerek adil geçiş planları yapılması ve alternatif enerji kaynakları ve ulaşım araçlarının desteklenmesi çağrısını yapıyor.
“Hava kirliliğinden en fazla zararı, ekonomisi fosil yakıta bağımlı ülkeler görüyor”
Türkiye’nin temiz hava karnesi böyleyken Dünya Sağlık Örgütü’nün geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre, dünya genelindeki hava kirliliği oranları da iç açıcı değil. Hava kirliliğinin tahmin edilenden yüksek düzeyde olduğuna dayanarak kirlenmeye yol açan azot dioksit gibi maddelerin güvenli limit seviyesini düşüren Örgüt, hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle her yıl 7 milyon erken ölüm yaşandığına dikkat çekiyor.
Hava kirliliğinden en fazla zarar gören ülkelerin, ekonomileri fosil yakıta bağımlı olan düşük ve orta gelirli ülkeler olduğuna dikkat çeken Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kirliliğin insan sağlığı açısından yol açtığı zararları sigara içmek ve sağlıksız beslenme ile ortaya çıkan zararlarla eşdeğer görüyor. WHO’ya göre, hava kirliliği seviyeleri önerilen oranlarda düşürülürse, dünya genelinde PM2.5 seviyelerinden kaynaklı ölümlerin yüzde 80’inin önüne geçilebilir.